chair - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

chair

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"chair" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
chair i. koltuk
chair i. sandalye
chair i. iskemle
chair i. oturak
General
chair i. makam
chair i. kürsü
chair i. reislik makamı
chair i. başkan
chair i. sedye
chair i. tahtırevan
chair i. elektrikli sandalye
chair i. kurul başkanı
chair i. sandalye
chair i. destek
chair i. mesnet
chair i. mevki
chair i. başkanlık makamı
chair i. koltuk biçimi
chair i. sandalye biçimi
chair i. iki tekerlekli at arabası
chair i. savaş arabası
chair f. başkanlık etmek
chair f. omuzlarda taşımak
chair f. makama geçirmek
chair f. sandalyeye oturtmak
chair f. yetki vermek
chair f. yönetmek
chair f. mevki vermek
chair f. makama getirmek
Politics
chair i. başkanlık makamı
Technical
chair i. bir tür cam işleme tezgahı
Railway
chair i. kusinet
chair i. ray yatağı
Education
chair i. bölüm başkanı

"chair" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 325 sonuç

İngilizce Türkçe
General
high chair i. yüksek sandalye
chair form i. koltuk biçimi
rocking chair i. sallanan sandalye
electric chair i. elektrikli sandalye
chair lift i. yolcu koltuğu olan teleferik
chair lift i. telesiyej
yacht chair i. hafif iskemle
folding chair i. katlanır iskemle
grandfather chair i. berjer
six pack chair i. altı koltuklu teleferik
quad chair i. dört koltuklu teleferik
double chair i. iki koltuklu teleferik
lounge chair i. şezlong
musical chair i. yer kapmaca oyunu
feeding chair i. mama sandalyesi
rocking chair i. salıncaklı sandalye
sedan chair i. tahtırevan
chair lift i. koltuklu teleferik
cane chair i. hasır iskemle
garden chair i. bahçe sandalyesi
sedan chair i. sedye
windsor chair i. büyükçe tabure
slipper chair i. tek kişilik kolsuz koltuk
morris chair i. sandalye
lawn chair i. katlanır sandalye
camp chair i. portatif sandalye
chair of history i. tarih kürsüsü
bath chair i. tekerlekli iskemle
easy chair i. rahat koltuk
swivel chair i. döner sandalye
folding chair i. açılır kapanır koltuk
deck chair i. şezlong
barber chair i. berber sandalyesi
wing chair i. arkası yüksek koltuk
chair design i. sandalye tasarımı
push chair i. bebek arabası
beanbag chair i. puf minder
single chair i. tek koltuklu teleferik
death chair i. ölüm sandalyesi
rocking chair job i. az yoran ve çok kazandıran iş
swivel chair i. dönen iskemle
professorship chair i. kürsü
swivel chair i. döner koltuk
potty chair i. lazımlıklı iskemle
baby car chair i. bebek araba koltuğu
bath chair i. üstü kapalı tekerlekli sandalye
folding chair i. katlanır koltuk
folding arm chair i. katlanır koltuk
folding arm chair i. açılır kapanır koltuk
wheel chair i. tekerlekli sandalye
baby chair i. bebek sandalyesi
plastic chair i. plastik sandalye
chair rail i. sandalyelik
chair lift i. teleski
single chair i. tekli koltuk
single seating chair i. tekli koltuk
cherry-wood lath chair i. kiraz ağacından yapılmış sandalye
chair-rail i. sandalyelik
deck-chair i. şezlong
folding chair i. açılır-kapanır kanepe
sedan-chair i. tahtırevan
lounge-chair i. rahat koltuk
deck chair i. plaj koltuğu
beach chair i. şezlong
beach chair i. plaj koltuğu
chair fabric i. koltuk kumaşı
deputy chair i. başkan yardımcısı
house chair i. ev sandalyesi
bar chair i. bar sandalyesi
winged chair i. berjer koltuk
grandfather chair i. arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk
wing chair i. berjer koltuk
grandfather chair i. berjer koltuk
winged chair i. arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk
wing chair i. arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri ise geniş koltuk
feeding chair i. bebek sandalyası
straight chair i. arkası düz iskemle
chair/sofa upholstery i. koltuk döşemesi
typist chair i. sekreter koltuğu
chair person i. başkan
wicker chair i. hasır sandalye/koltuk
chair-o-plane i. zincirli döner salıncak
windsor chair i. ortası hafif çukur sırtı iğ biçimli çubuklardan oluşan ahşap sandalye
bouncing chair i. ana kucağı
chair pad i. sandalye minderi
baby feeding chair i. mama sandalyesi
baby feeding chair i. mama koltuğu
barrel chair i. yuvarlak arkalı koltuk
camps chair i. portatif sandalye
high chair i. mama sandalyesi
chair with armrest i. kolçaklı sandalye
massage chair i. masaj koltuğu
bean bag chair i. armut koltuk
bean bag chair i. minder koltuk
board chair i. heyet başkanı
invalid chair i. engelli arabası
stair chair i. tekerlekli sandalye
director chair i. yönetmen koltuğu
director chair i. rejisör koltuğu
lifeguard chair i. cankurtaran sandalyesi
disabled chair i. tekerlekli sandalye
disabled chair i. engelli arabası
invalid chair i. tekerlekli sandalye
chair swing ride i. dönme dolap
chair swing ride i. dönme salıncak
chair-o-planes i. dönme dolap
chair-o-planes i. dönme salıncak
conversation chair i. uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye
hair washing chair i. saç yıkama koltuğu
high chair i. bebek mama sandalyesi
baby feeding chair i. bebek mama sandalyesi
tv chair i. tv koltuğu
wearable chair i. giyilebilir oturak
task chair i. ofis koltuğu
hammock chair i. hamak sandalye
teacher chair i. öğretmen sandalyesi
department chair i. bölüm başkanı
straight chair i. kolsuz sandalye
tablet-armed chair i. kolçaklı sandalye
adirondack chair i. adirondack sandalye
adirondack chair i. muskoka sandalyesi
chair [obsolete] i. minber
chair [obsolete] i. vaiz kürsüsü
chair days [obsolete] i. yaşlılık günleri
chair days [obsolete] i. ömrün çoğunlukla sandalyede ve sakin geçen yaşlılık dönemi
chair of state i. makam koltuğu
morris-chair i. sırtı yatırılıp kaldırılabilen bir tür rahat koltuk
farthingale chair i. yüksek koltuklu ve alçak arkalıklı bir tür kolçaksız sandalye
feeding chair i. bebeklerin yemek yerken oturduğu sandalye
peacock chair i. tavus kuşu koltuk
peacock chair i. tavus kuşu sandalye
potty-chair i. lazımlık
chair yoga i. sandalye yogası
be in the chair f. başkanlık etmek
fall of one's chair f. küçükdilini yutmak
sink into a chair f. bir koltuğa çökmek
put into the chair f. başkan seçmek
pull up a chair f. sandalye çekmek
pull up a chair f. tabure çekmek
pull out a chair f. sandalye çekmek
chair a meeting f. toplantı yönetmek
ensconce oneself in a comfortable chair f. rahat bir koltuğa kurulmak/yerleşmek
tie someone to a chair f. birini bir sandalyeye bağlamak
chair a meeting f. toplantıya başkanlık etmek
sleep on the chair f. sandalyede uyumak
sleep on the chair f. koltukta uyumak
get on a chair lift f. telesiyeje binmek
drag over a chair f. bir sandalye çekmek
put into the chair f. toplantı başkanı olarak seçmek
take the chair f. idareyi ele almak
under the chair zf. sandalyenin altında
Colloquial
the chair i. elektrikli idam sandalyesi
a man sitting on a chair i. sandalyede oturan bir adam
chair-bound paper-pusher i. sandalyesinden kalkmadan sıkıcı evrak işleriyle uğraşan memur
socialism of the chair i. işçi sınıfının iyileştirilmesi için devlet yardımı yapılması gerektiğini savunan bir grup alman siyasal iktisatçı
socialism of the chair i. (alay amaçlı) sandalye sosyalistleri
grab a chair expr. çek/kap bir sandalye
pibcac (problem is between chair and computer) kısalt. problem bilgisayarla kullanıcı arasında
pibcac (problem is between chair and computer) kısalt. problem bilgisayarda değil kullanıcının kendisinde
pibcak (problem is between chair and keyboard) kısalt. problem bilgisayarla kullanıcı arasında
pibcak (problem is between chair and keyboard) kısalt. problem bilgisayarda değil kullanıcının kendisinde
picnic (problem in chair, not in computer) kısalt. problem bilgisayarda değil kullanıcının kendisinde
Idioms
give (someone) the chair [us/south africa] f. elektrikli sandalyede idam etmek
give (someone) the chair [us/south africa] f. elektrikli sandalye ile idam etmek
give (someone) the chair [us/south africa] f. (profesyonel güreşte) rakibine sandalye ile vurmak
play first chair f. başkanlığa soyunmak
play first chair f. başkanlığa oynamak
be put into the chair f. başkan seçilmek
grab a chair f. bir sandalye çekmek
take the chair f. başkanlık etmek
fall off one's chair f. çok şaşırmak
keep somebody on the edge of their chair f. hop oturup hop kaldırmak
keep somebody on the edge of their chair f. hop oturtup hop kaldırmak
play first chair f. liderliğe soyunmak
fall off one's chair f. küçük dilini yutmak
play first chair f. liderliğe oynamak
keep one's chair f. konumunu/mevkiini korumak
fall off one's chair f. şaşkınlıktan ağzı açık kalmak
take the chair f. yönetici koltuğuna oturmak
keep one's chair f. yerini korumak/tutmak
nearly fall off one's chair f. (şaşkınlığından vb) neredeyse koltuktan düşmek
be on the edge of (one's) chair f. diken üstünde olmak/oturmak
be on the edge of (one's) chair f. hop oturup hop kalkmak
be on the edge of (one's) chair f. gözünü ayıramamak
nearly fall out of (one's) chair f. (şaşkınlıktan, korkudan) neredeyse koltuktan/sandalyeden düşmek
nearly fall out of (one's) chair f. (şaşkınlıktan, korkudan) neredeyse oturduğu yerden düşmek
give (one) the chair f. elektrikli sandalyede idam etmek
give (one) the chair f. profesyonel güreşte katlanır sandalyeyi alıp rakibine vurmak
keep (one) on the edge of (one's) chair f. (birini) hop oturtup hop kaldırmak
keep (one) on the edge of (one's) chair f. (birini) meraklandırmak
keep chair f. yerini korumak/tutmak
keep chair f. konumunu/mevkiini korumak
keep you on the edge of your chair [us] f. hop oturup hop kaldırmak
keep you on the edge of your chair [us] f. hop oturtup hop kaldırmak
sit on the edge of (one's) chair f. hop oturup hop kalkmak
sit on the edge of (one's) chair f. diken üstünde oturmak
in the chair s. toplantı veya oturuma başkanlık eden
on the edge of your seat/chair expr. diken üstünde
on the edge of your seat/chair expr. hop oturup hop kalkma
on the edge of (one's) chair expr. diken üstünde
on the edge of (one's) chair expr. hop oturup hop kalkan
on the edge of (one's) chair expr. heyecanlı
on the edge of (one's) chair expr. merakta
pebcac (problem exists between chair and computer) expr. problem bilgisayarın yanlış kullanımından kaynaklı
pebcac (problem exists between chair and computer) expr. problem bilgisayarla kullanıcı arasında
pebcac (problem exists between chair and computer) expr. problem bilgisayarda değil kullanıcının kendisinde
pebcak (problem exists between chair and keyboard) expr. problem bilgisayarın yanlış kullanımından kaynaklı
pebcak (problem exists between chair and keyboard) expr. problem bilgisayarla kullanıcı arasında
pebcak (problem exists between chair and keyboard) expr. problem bilgisayarda değil kullanıcının kendisinde
Speaking
pull up a chair and sit down! expr. bir iskemle çekip otur!
pull up a chair expr. çek bir tabure
have a chair expr. çek bir tabure
pull up a chair expr. çek bir sandalye
have a chair expr. çek bir sandalye
come on in grab a chair expr. gir içeri bir sandalye çek
my grandma likes to sit in the rocking chair expr. babaannem sallanan sandalyede oturmayı çok sever
my grandmother loves to sit in the rocking chair expr. babaannem sallanan sandalyede oturmayı çok sever
Trade/Economic
acting chair i. başkan vekili
take the chair f. başkanlık etmek
take the chair f. başkanlık makamına geçmek
take the chair f. başkan olmak
take the chair f. başkanlığa geçmek
Law
electrical chair i. elektrikli sandalyesi
Politics
vice chair i. başkan yardımcısı
empty chair policy i. boş koltuk politikası
co-chair i. eş başkan
chair immunity i. kürsü dokunulmazlığı
be in the chair f. başkanlık etmek
be in the chair f. riyasette bulunmak
Institutes
chair of revenues i. gelirler idaresi başkanlığı
Tourism
triple chair i. üç kişi taşıyacak şekilde tasarlanmış koltuklu teleferik
Technical
support chair i. düşey demir destek
x-chair i. katlanır iskemle
determination of the effect of a castor chair i. koltuk tekerleği etkisinin tayini
table mounted chair i. masaya monte edilen sandalye
vibrating chair i. titreşim sandalyesi
high chair i. yüksek demir desteği
joint chair i. bağlantı parçasının ucunu destekleyen blok
Electric
electric chair i. elektrikli sandalye
Textile
castor chair test i. döner tekerlekli sandalye deneyi
chair cover i. koltuk örtüsü
chair pad i. koltuk minderi
chair cushion i. koltuk minderi
chair cover i. sandalye örtüsü
Construction
bar chair i. demir desteği
Woodworking
office work chair i. büro çalışma sandalyesi
children's high chair i. çocuk yüksek sandalyesi
hammock chair i. hamak
Furniture
captains chair i. alçak ve yuvarlak sırtlı sandalye türü
captain's chair i. alçak ve yuvarlak sırtlı sandalye türü
ladder-back chair i. merdiven sırtlı sandalye
ladder-back chair i. sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli
lady's rocking chair i. sırt kısmı düz yapılmış kolçaksız sallanan sandalye
tub chair i. arkası yuvarlağımsı ve alçak, üstten c harfini andıran bir koltuk tipi
wing chair i. berjer koltuk
wing-back chair i. berjer koltuk
wingback chair i. berjer koltuk
corner chair i. köşe koltuk
tablet arm chair i. kolçaklı sandalye
visitor chair i. misafir koltuğu
ladder chair i. merdivenli sandalye
chair rebar i. sehpa donatısı
reclining chair i. televizyon koltuğu
reclining chair i. yatar koltuk
visitors chair i. ziyaretçi sandalyesi
eames chair i. eames sandalye
yacht chair i. yat sandalyesi
yacht chair i. dış mekanda kullanıma uygun katlanabilir sandalye
barcelona chair® i. barcelona koltuk
basket chair i. hasır sandalye
berbice chair i. uzun kollu, geniş ve yayvan bir sandalye
lounge chair i. döşemeli rahat koltuk
overstuffed chair i. döşemeli rahat koltuk
butterfly chair i. metal boru veya çubuklardan yapılmış, çerçeve ve kumaştan oluşan şezlong
byzantine chair furniture i. doğu roma imparatorluğu'na özgü bir mobilya tarzı
ice-cream chair i. (küçük, kolsuz, yuvarlak oturaklı) sandalye
barcelona chair® i. x biçimli çelik ayakları olan kolçaksız bir koltuk markası
gondola chair i. sırt kısmındaki kıvrımları iki yandan çıkarak kolçakları meydana getiren döşemeli sandalye
club chair i. kolçaklı ve alçak arkalıklı, ağır bir çeşit sandalye
cogswell chair i. eğimli sırtı, koltuk minderi, ince ve açık kolları ve kavisli ayakları olan tek kişilik bir koltuk
coxwell chair i. eğimli sırtı, koltuk minderi, ince ve açık kolları ve kavisli ayakları olan tek kişilik bir koltuk
director's chair i. yönetmen koltuğu
director's chair i. rejisör koltuğu
directors chair i. yönetmen koltuğu
directors chair i. rejisör koltuğu
side chair i. kolsuz yemek masası sandalyesi
Automotive
captain's chair i. kaptan koltuğu
spring chair i. araç akslarında kullanılan bir tür yastık
Transportation
chair car i. rahat koltuklu vagon
chair car i. rahat koltuklu otobüs
Railway
rail chair i. kusinet
heel chair i. ökçe yatağı
rail chair i. ray yatağı
joint chair i. selet
Aeronautic
barany chair i. barani sandalyesi
Marine
bosun's chair i. asma/askı iskele
boatswain's chair i. asma/askı iskele
boatswain's chair i. gemicilerin kullandığı ayarlanabilir tahtadan çalışma oturağı
bosun's chair i. gemicilerin kullandığı ayarlanabilir tahtadan çalışma oturağı
boatswains chair i. izbarço tahtası
fighting chair i. balıkçı teknesinin kıçındaki güverteye sabitlenmiş oturak
Medical
delivery chair i. doğum koltuğu
wheel chair i. hasta arabası
bath chair i. hasta iskemlesi
folding wheel-chair i. katlanabilir tekerlekli sandalye
speculum chair i. spekulom koltuğu
bath chair i. tekerlekli iskemle
birthing chair i. doğum sandalyesi
Dentistry
dental chair i. diş hekimi koltuğu
dental operatory chair i. dişçi koltuğu
dental patient chair i. dişçi koltuğu
dental chair i. dişçi koltuğu
Chemistry
chair form i. koltuk biçimi
chair form i. sandalye şekli
Astronomy
cassiopeia's chair i. kraliçe (koltuk) takımyıldızında konumları koltuğu anımsatan altı yıldız
cassiopeia's chair i. koltuk
Forestry
barber chair i. ağacın kesim sırasında dikey bölünüp bir kısmının devrilmesiyle geriye kalan kısa kütük
Education
endowed chair i. daimi profesörlük
History
curule chair i. üst makam sandalyesi
Religious
gestatorial chair i. (roma katolik kilisesinde) papanın taşındığı taht
Music
first chair i. orkestrada baş müzisyen
Slang
chair jockey i. ofis elemanı
chair jockey i. yalnızca masabaşı çalışan memur
put into the chair f. başkan seçmek
Star Wars
vice chair i. başkan yardımcısı