İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | circulate through (something) f. | (bir şey) içerisinden yol almak/akmak |
Öbek Fiiller | circulate through (something) f. | (bir şey) aracılığıyla dolaşmak/dolaşımda olmak |
Öbek Fiiller | circulate through (something) f. | (bir şey) aracılığıyla devran etmek/akıp gitmek |
Öbek Fiiller | circulate through (something) f. | (birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak |
Öbek Fiiller | circulate through (something) f. | (birileri/bir şeyler) arasında gezmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | içinden geçmek | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | (sıvı) akıp gitmek | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | akmak | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | dolaştırmak | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | gezdirmek | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | dağıtmak | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | dolaşmak | ||
Öbek Fiiller | circulate through something f. | dolanmak | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | dolaştırmak | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | gezdirmek | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | dağıtmak | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | dolaşmak | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | dolanmak | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | bir şeyi bir şey içerisinde/arasında yaymak | ||
Öbek Fiiller | circulate something through something f. | bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak | ||