Geçmiş

içinden geçmek

"içinden geçmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	içinden geçmek	traverse f.
2	Genel	içinden geçmek	pierce f.
3	Genel	içinden geçmek	perforate f.
4	Genel	içinden geçmek	pass through f.
5	Genel	içinden geçmek	get through f.
6	Genel	içinden geçmek	run through f.
7	Genel	içinden geçmek	move through f.
8	Genel	içinden geçmek	thoroughfare f.
9	Genel	içinden geçmek	thwart f.
10	Genel	içinden geçmek	transforate [obsolete] f.
11	Genel	içinden geçmek	transpierce f.
12	Genel	içinden geçmek	overgo f.
13	Genel	içinden geçmek	course f.
14	Genel	içinden geçmek	cleave (through) f.
15	Genel	içinden geçmek	divide f.
16	Genel	içinden geçmek	sog [dialect] f.
17	Genel	içinden geçmek	span f.
18	Genel	içinden geçmek	strike f.
Phrasals
19	Öbek Fiiller	içinden geçmek	circulate through something f.
20	Öbek Fiiller	içinden geçmek	rip into f.
21	Öbek Fiiller	içinden geçmek	cut through f.
Technical
22	Teknik	içinden geçmek	traverse f.

"içinden geçmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	içinden yürüyerek geçmek (sığ su/çamur)	wade through f.
2	Genel	duvarın içinden geçmek	walk through the wall f.
3	Genel	ormanın içinden geçmek	walk through the jungle f.
4	Genel	duvarların içinden geçmek	walk through walls f.
5	Genel	tekrar içinden geçmek	recross f.
6	Genel	kalabalık içinden zorla geçmek	throng [obsolete] f.
7	Genel	(bir şeyin) yeniden içinden geçmek	repass f.
8	Genel	(kalabalık) yararak içinden geçmek	dissipate f.
9	Genel	(su, hava) bir şeyin içinden geçmek	cleave f.
10	Genel	içinden seyahat ederek geçmek	peragrate [obsolete] f.
11	Genel	(su kütlesinin) içinden geçmek	plough f.
12	Genel	(su kütlesinin) içinden geçmek	plow f.
13	Genel	yararak içinden geçmek	shear f.
14	Genel	suyun içinden geçmek	squatter f.
Phrasals
15	Öbek Fiiller	hiç durmaksızın/oyalanmadan (bir yerin) içinden geçmek	breeze through (something) f.
16	Öbek Fiiller	bir yerin içinden yürüyerek geçmek	stroll through something f.
17	Öbek Fiiller	bir şeyin arasından içinden geçmek/geçirmek	slip something through f.
18	Öbek Fiiller	(bir şeyin) içinden hızla geçmek	cruise through (something) f.
19	Öbek Fiiller	bir şeyin içinden hızla geçmek	cruise through f.
20	Öbek Fiiller	vücudunun içinden geçmek	go through someone f.
21	Öbek Fiiller	birinin/bir şeyin içinden geçmek	go through someone or something f.
22	Öbek Fiiller	hızla bir şeyin içinden geçmek	hurtle through something f.
23	Öbek Fiiller	güçlükle (bir şeyin) arasından/içinden geçmek	strain through (something) f.
24	Öbek Fiiller	içinden kırıp geçmek	whip through f.
25	Öbek Fiiller	hızla içinden geçmek	whip through f.
26	Öbek Fiiller	hızla içinden geçmek	zoom through (something) f.
27	Öbek Fiiller	hiç durmadan/oyalanmadan içinden geçmek	breeze through f.
28	Öbek Fiiller	'-in içinden geçmek	hurtle through f.
29	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) içinden geçmek	penetrate into (someone or something) f.
30	Öbek Fiiller	(bir şeyin) içinden koşmak/hızla geçmek	race through (something) f.
31	Öbek Fiiller	küçük dalgalar yaratarak suyun içinden geçmek/ilerlemek	ripple through (something) f.
32	Öbek Fiiller	(birinin) içinden geçmek	ripple through (someone) f.
33	Öbek Fiiller	(bir şeyin) içinden/ortasından geçmek (su)	run through (something) f.
34	Öbek Fiiller	(bir şeyin) arasından/içinden geçmek için mücadele vermek	struggle through (something) f.
35	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) içinden geçmek (eleştirerek/kızarak)	tear into (someone or something) f.
36	Öbek Fiiller	birinin içinden geçmek (eleştirerek/kızarak)	tear into someone f.
37	Öbek Fiiller	(bir şeylerin) arasından/içinden geçmek	travel through (something) f.
38	Öbek Fiiller	(suyun, çamurun içinden) yürüyerek karşıya geçmek	wade across f.
39	Öbek Fiiller	(suyun, çamurun) içinden geçmek	wade through (something) f.
Colloquial
40	Konuşma Dili	'-ın içinden geçmek	be through f.
Idioms
41	Deyim	(birinin) saçının içinden geçmek	part (one's) hair f.