Geçmiş

cut one

"cut one" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Slang
1	Argo	cut one i.	gaz çıkarmak
2	Argo	cut one i.	pırt yapmak
3	Argo	cut one i.	osurmak
4	Argo	cut one i.	yellenmek
5	Argo	cut one f.	osurmak

"cut one" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	cut the interest rates to one-percent f.	faiz oranlarını %1'e düşürmek
Colloquial
2	Konuşma Dili	cut off one of his/her fingers f.	parmaklarından birini kesmek
Idioms
3	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	kariyerinin zirvesindeyken ölmek
4	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	hayatının baharında ölmek
5	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	hayatının en parlak evresinde ölmek
6	Deyim	cut (one) off in (one's) prime f.	kariyerinin zirvesindeyken ölmek
7	Deyim	cut (one) off in (one's) prime f.	hayatının baharında ölmek
8	Deyim	cut (one) off in (one's) prime f.	hayatının en parlak evresinde ölmek
9	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	bir şeyin yarıda kesilmesine neden olmak
10	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	yarıda kesilmek
11	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	en parlak/başarılı döneminde bir engelle karşılaşmak
12	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	en parlak/başarılı dönemi yarıda kalmak
13	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	en güzel zamanların yarıda kalmasına neden olmak
14	Deyim	cut (one) down in (one's) prime f.	zirvede bırakmak zorunda kalmak
15	Deyim	cut one another's throats f.	birbirinin boğazına çökmek
16	Deyim	cut one another's throats f.	birbirini boğazlamak
17	Deyim	cut one another's throats f.	birbirini gırtlaklamak
18	Deyim	cut one another's throats f.	şiddetli bir yarış içine girmek
19	Deyim	cut one another's throats f.	kana kan dişe diş mücadele etmek
20	Deyim	cut one another's throats f.	acımasızca bir mücadeleye girmek
21	Deyim	cut (one) a break f.	(birinin) üzerine gitmemek
22	Deyim	cut (one) a break f.	(birini) rahat bırakmak
23	Deyim	cut (one) a break f.	(birine) müsamaha göstermek
24	Deyim	cut (one) a break f.	(birine) hoşgörülü davranmak
25	Deyim	cut (one) a check f.	(birine) çek yazmak
26	Deyim	cut (one) a check f.	(birine) çekle ödeme yapmak
27	Deyim	cut (one) dead f.	(birini) görmezlikten gelmek
28	Deyim	cut (one) dead f.	(biriyle) selamı sabahı kesmek
29	Deyim	cut (one) dead f.	(birini) tanımazlıktan gelmek
30	Deyim	cut (one) off at the pass f.	(birini) engellemek
31	Deyim	cut (one) off at the pass f.	(birinin) çabalarını boşa çıkartmak
32	Deyim	cut (one) off at the pass f.	(birinin) işine taş koymak
33	Deyim	cut (one) off at the pass f.	(birinin) planını bozmak
34	Deyim	cut (one) off at the pass f.	(birinin) planına/kaçışına engel olmak
35	Deyim	cut (one) off at the pass f.	(birinin) yoluna çıkmak/önünü kesmek
36	Deyim	cut (one) off without a penny f.	(birini) mirastan çıkarmak
37	Deyim	cut (one) off without a penny f.	(birini) mirastan mahrum etmek
38	Deyim	cut (one) off without a penny f.	(birine) mirastan beş kuruş/zırnık bırakmamak
39	Deyim	cut (one) off without a penny f.	(birini) mirastan yoksun bırakmak
40	Deyim	cut (one) some slack f.	(birini) rahat bırakmak
41	Deyim	cut (one) some slack f.	(birinin) üzerine gitmemek
42	Deyim	cut (one) some slack f.	(birine) daha hoşgörülü olmak
43	Deyim	cut (one) some slack f.	(birini) biraz serbest bırakmak
44	Deyim	cut (one) some slack f.	(birini) biraz kendi haline bırakmak
45	Deyim	cut (one) some slack f.	(birine) biraz anlayış göstermek
46	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birini) derin bir şekilde kesmek/yaralamak
47	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birinin) ciğerini yakmak/parçalamak
48	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birinin) yüreğini parçalamak
49	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birinin )yüreğini yakmak
50	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birini) derinden yaralamak
51	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birini) can evinden vurmak
52	Deyim	cut (one) to the quick f.	(birinin) içini yakmak
53	Deyim	cut no ice with (one) f.	(birine) sökmemek
54	Deyim	cut no ice with (one) f.	(birine) etki etmemek
55	Deyim	cut no ice with (one) f.	(birine) işlememek
56	Deyim	cut no ice with (one) f.	(birini) etkilememek
57	Deyim	cut no ice with (one) f.	(biri) üzerinde bir etki yaratmamak
58	Deyim	cut no ice with (one) f.	(biri) üzerinde etkili olmamak
59	Deyim	cut no ice with (one) f.	(birinin) fikrini değiştirmemek
60	Deyim	cut (one) off with a cent f.	(birini) beş parasız bırakmak
61	Deyim	cut (one) off with a cent f.	(birine) beş kuruş miras bırakmamak
62	Deyim	cut (one) off with a cent f.	(birini) dımdızlak bırakmak
63	Deyim	cut (one) off with a cent f.	(birini) mirastan yoksun/mahrum etmek
64	Deyim	cut (one) off with a cent f.	(birini) mirastan çıkarmak
65	Deyim	cut the ground out from under (one) f.	(birinin) ayağını kaydırmak
66	Deyim	cut the ground out from under (one) f.	önce davranarak (birinin) işini bozmak
67	Deyim	cut the ground out from under (one) f.	(birinin) planlarını bozmak
68	Deyim	cut the ground out from under (one) f.	(birinin) tekerine çomak sokmak
69	Deyim	cut the ground out from under (one) f.	(birinin) işine taş koymak
70	Deyim	have one's work cut out for (one) f.	yapacak zor bir işi olmak
71	Deyim	have one's work cut out for (one) f.	zor bir iş/görev (birini) beklemek
72	Deyim	have one's work cut out for (one) f.	zor bir görevi olmak
73	Deyim	have one's work cut out for (one) f.	önünde zor bir iş/görev olmak
74	Deyim	have one's work cut out for one f.	birinin önünde yapması gereken birçok iş olmak
75	Deyim	have one's work cut out for one f.	birinin işi başından aşkın olmak
76	Deyim	have one's work cut out for one f.	birinin işi/görevi zor olmak
77	Deyim	one's work is cut out for one expr.	yapılması gerekenler belli
78	Deyim	one's work is cut out for one expr.	birinin önünde yapması gereken birçok iş var
79	Deyim	one's work is cut out for one expr.	birinin işi başından aşkın
Electric
80	Elektrik	one-point-cut ampoule (opc ampoule) i.	tek nokta kesimli ampul
Medical
81	Medikal	one point-cut ampoules i.	tek nokta kesimli ampuller
Slang
82	Argo	cut one loose f.	osurmak
83	Argo	cut one loose f.	pırt yapmak
84	Argo	cut one loose f.	yellenmek
85	Argo	cut one loose f.	gaz yapmak/çıkartmak