Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dice
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"dice"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dice
i.
zar
General
2
Genel
dice
i.
zar oyunu
3
Genel
dice
i.
oyun zarları
4
Genel
dice
i.
oyun zarı
5
Genel
dice
f.
zar atmak
6
Genel
dice
f.
zarla oyun oynamak
7
Genel
dice
f.
zar biçiminde kesmek
8
Genel
dice
f.
zarda kaybetmek
9
Genel
dice
f.
küp küp kesmek
10
Genel
dice
f.
küp küp doğramak
11
Genel
dice
f.
damalı yapmak
12
Genel
dice
f.
ekose deseni ile kaplamak
13
Genel
dice
f.
kumar oynayarak borca girmek
14
Genel
dice
f.
riske girmek
15
Genel
dice
f.
kendini riske atmak
16
Genel
dice
f.
tuzla buz olmak (cam)
17
Genel
dice
f.
paramparça olmak (cam)
18
Genel
dice
f.
kumar oynayarak (belirtilen hale) getirmek
Technical
19
Teknik
dice
i.
cam kırığı
20
Teknik
dice
i.
küpsü kırılma
Automotive
21
Otomotiv
dice
i.
ikili mücadele
Gastronomy
22
Mutfak
dice
i.
(yemek) küçük küp şeklinde parça
23
Mutfak
dice
f.
küp şeklinde doğramak
24
Mutfak
dice
f.
lokma lokma doğramak
25
Mutfak
dice
f.
zar şeklinde kesmek
26
Mutfak
dice
f.
ufak ufak doğramak
Military
27
Askeri
dice
f.
(alanı) hava fotoğrafları çekerek haritalamak
28
Askeri
dice
f.
ayrıntılı fotoğraflar çekebilmek için olabildiğince alçaktan uçmak
Sport
29
Spor
dice
i.
yarışta dereceye girmek için başa baş gitme
30
Spor
dice
f.
(iki araba yarışçısı) kafa kafaya yarışmak
Wagering
31
Bahisçilik
dice
i.
zarla oynanan bir şans oyunu
"dice"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
loaded dice
i.
hileli zar
2
Genel
last throw of the dice
i.
son bir hamle
3
Genel
a kind of dice game
i.
barbut
4
Genel
a pair of dice
i.
bir çift zar
5
Genel
the dice man
i.
zar adam
6
Genel
dice box
i.
zar kupası
7
Genel
bale of dice
i.
bir çift zar
8
Genel
loaded dice
i.
kuralları manipüle ederek elde edilen avantaj
9
Genel
dice cup
i.
zar atmak için kullanılan küçük kap
10
Genel
throw dice
f.
zar atmak
11
Genel
set the dice
f.
zar tutmak
12
Genel
load the dice
f.
hile yapmak
13
Genel
load the dice
f.
zar tutmak
14
Genel
cog the dice
f.
zar tutmak
15
Genel
dice control
f.
zar tutmak
16
Genel
throw the dice
f.
zar atmak
17
Genel
toss the dice
f.
zar atmak
18
Genel
roll the dice
f.
zar atmak
19
Genel
play with loaded dice
f.
bir tarafı daha ağır olan zarla oynamak
20
Genel
play with loaded dice
f.
hileli zarla oynamak
21
Genel
dice [australia]
f.
bir kenara atmak
22
Genel
dice [australia]
f.
başından savmak
23
Genel
dice [australia]
f.
başından atmak
24
Genel
dice [australia]
f.
geri çevirmek
25
Genel
dice [australia]
f.
reddetmek
26
Genel
slice and dice
f.
dilimlemek ve doğramak
27
Genel
no dice
s.
geçersiz (zar atışı)
Phrases
28
İfadeler
god does not play dice with the universe
expr.
tanrı evrenle kumar/zar oynamaz
Colloquial
29
Konuşma Dili
dice with death
f.
büyük riske girmek
30
Konuşma Dili
dice with death
f.
büyük risk almak
31
Konuşma Dili
dice with death
f.
hayatını tehlikeye atmak
32
Konuşma Dili
dice with death
f.
ölümle oynamak
33
Konuşma Dili
dice with death
f.
kendini ateşe atmak
34
Konuşma Dili
dice with death
f.
ölümle kumar oynamak
Idioms
35
Deyim
load the dice against
f.
başarısız olmasına neden olmak
36
Deyim
load the dice against
f.
dezavantaj yaratmak
37
Deyim
dice with death
f.
hayatını tehlikeye atmak
38
Deyim
dice with death
f.
kendini ateşe atmak
39
Deyim
dice with death
f.
ölümle oynamak
40
Deyim
load the dice against
f.
kösteklemek
41
Deyim
the dice are loaded against somebody
f.
şans aleyhine olmak
42
Deyim
dice with death
f.
(kendi) hayatıyla oynamak
43
Deyim
play with loaded dice
f.
hileyle avantaj kazanmak
44
Deyim
play with loaded dice
f.
kuralları/düzenlemeleri çiğneyerek avantaj elde etmek
45
Deyim
load the dice (against one)
f.
(birine karşı) hile yapmak
46
Deyim
load the dice (against one)
f.
(birine) dezavantaj yaratmak
47
Deyim
load the dice (against one)
f.
durumu (birinin) başarısız olacağı şekilde ayarlamak
48
Deyim
load the dice against someone
f.
birine karşı hile yapmak
49
Deyim
load the dice against someone
f.
birine dezavantaj yaratmak
50
Deyim
load the dice against someone
f.
durumu birinin başarısız olacağı şekilde ayarlamak
51
Deyim
load the dice in favour of someone
f.
birinin lehine hile yapmak
52
Deyim
load the dice in favour of someone
f.
birine dezavantaj yaratmak
53
Deyim
load the dice in favour of someone
f.
durumu birinin başarılı olacağı şekilde ayarlamak
54
Deyim
slice and dice
f.
ayrıntılı olarak incelemek
55
Deyim
the dice is loaded against someone
f.
şans aleyhine olmak
56
Deyim
the dice is loaded against someone
f.
hiç şansı olmamak
57
Deyim
the dice are loaded against someone
f.
şans aleyhine olmak
58
Deyim
the dice are loaded against someone
f.
hiç şansı olmamak
59
Deyim
no matter how the dice fall
expr.
ne olursa olsun
60
Deyim
no matter how the dice fall
expr.
her halükarda
61
Deyim
no matter how the dice fall
expr.
durum ne olursa olsun
62
Deyim
no matter how the dice fall
expr.
her durumda
63
Deyim
no matter how the dice fall
expr.
her şekilde
64
Deyim
no matter which way the dice fall
expr.
ne olursa olsun
65
Deyim
no matter which way the dice fall
expr.
her halükarda
66
Deyim
no matter which way the dice fall
expr.
durum ne olursa olsun
67
Deyim
no matter which way the dice fall
expr.
her durumda
68
Deyim
no matter which way the dice fall
expr.
her şekilde
69
Deyim
the dice are loaded
expr.
şans aleyhine
70
Deyim
the dice are loaded
expr.
hiç şansı yok
Speaking
71
Konuşma
don't roll the dice if you can't pay the price
expr.
adımını atmadan önce iyi düşün
72
Konuşma
don't roll the dice if you can't pay the price
expr.
boyundan büyük işlere kalkışma
73
Konuşma
no dice (aus)
expr.
imkanı yok
74
Konuşma
no dice (aus)
expr.
imkansız
75
Konuşma
no dice (aus)
expr.
mümkünatı yok
76
Konuşma
don't roll the dice if you can't pay the price
expr.
sonuçlarını göze alamayacağın işe kalkışma
Computer
77
Bilgisayar
slice and dice
f.
bir veri setini küçük parçalara ayırıp analiz etmek
Textile
78
Tekstil
dice pattern
i.
küp desen
Automotive
79
Otomotiv
fuzzy dice
i.
zar araç süsü
80
Otomotiv
furry dice
i.
zar araç süsü
81
Otomotiv
fluffy dice
i.
zar araba süsü
82
Otomotiv
fluffy dice
i.
zar araç süsü
83
Otomotiv
furry dice
i.
zar araba süsü
84
Otomotiv
fuzzy dice
i.
zar araba süsü
Mining
85
Maden
dice coal
i.
kolayca parçalanabilen bir tür kömür
Zoology
86
Zooloji
dice snake
i.
damalı su yılanı
Card
87
İskambil
poker dice
i.
poker zarı
88
İskambil
poker dice
i.
zar oyunu
89
İskambil
poker dice
i.
poker zarı ile oynanan oyun
Slang
90
Argo
fair shake of the dice
f.
adil davranmak
91
Argo
fair shake of the dice
f.
eşit davranmak
92
Argo
no dice
expr.
maalesef
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dice
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy