Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | doğaçlama yapmak | improvise f. |
Genel | doğaçlama yapmak | improvisate f. |
Genel | doğaçlama yapmak | perform without preparation f. |
Genel | doğaçlama yapmak | improvize f. |
Genel | doğaçlama yapmak | noodle f. |
Genel | doğaçlama yapmak | wing f. |
Genel | doğaçlama yapmak | blow f. |
Genel | doğaçlama yapmak | improvisatise [obsolete] f. |
Genel | doğaçlama yapmak | improvisatize [obsolete] f. |
Genel | doğaçlama yapmak | snap f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | doğaçlama yapmak | vamp up f. |
Idioms | ||
Deyim | doğaçlama yapmak | wing it f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | sahnede doğaçlama yapmak | pong f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | birileriyle doğaçlama yapmak | jam with someone f. | ||
Öbek Fiiller | üzerinde doğaçlama yapmak | improvise on something f. | ||
Öbek Fiiller | birlikte doğaçlama müzik yapmak | jam together f. | ||
Öbek Fiiller | biriyle doğaçlama müzik yapmak | jam with someone f. | ||
Öbek Fiiller | üzerinde doğaçlama yapmak | improvise on f. | ||
Öbek Fiiller | ile doğaçlama yapmak | jam with f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | doğaçlama denemeler yapmak | klutz around f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yaptıkça/ilerledikçe doğaçlama yapmak | make (something) up as (one) goes (along) f. | ||
Deyim | bir işi yapmaya devam ederken doğaçlama yapmak/uydurmak/sallamak | make (something) up as (one) goes (along) f. | ||
Art | ||||
Sanat | (geleneksel temaları genişleterek veya yeni şekillerde kullanarak) sanatın icrasında doğaçlama yapmak | riff f. | ||
Music | ||||
Müzik | doğaçlama geçiş taksimi yapmak | noodle f. |