entail - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

entail

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"entail" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
General
entail i. satılmaması koşuluyla verilen mülk
entail i. meşruta
entail i. gerektirme
entail i. belirli mirasçılara kalan arazi
entail i. en büyük oğula miras kalması
entail f. sürüklemek
entail f. gerektirmek
entail f. satılmaması koşuluyla vermek
entail f. neden olmak
entail f. yol açmak
entail f. istemek
entail f. şarta bağlamak
entail f. zorunlu kılmak
entail f. zorunlu olarak içermek
entail f. gerekmek
entail f. (mantıksal bir sonuç) teşkil etmek
entail f. gerekli kılmak
entail f. icap ettirmek
entail f. mecbur etmek
Trade/Economic
entail f. satılmaması/devredilmemesi koşuluyla vermek
Law
entail i. belirli bir füru zümresine geçen miras hakkı
entail i. mirasın sadece bazı çocuklara geçmesi
entail i. meşruta olarak vakfedilmiş mülk
entail f. şartlı bağışlamak
Technical
entail f. zorunlu kılmak

"entail" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

İngilizce Türkçe
General
entail a risk f. risk teşkil etmek
entail a risk f. risk yaratmak
Speaking
what does your job entail? expr. işin gereği ne yapıyorsun?
what responsibilities does it entail? expr. bu ne gibi sorumluluklar getirmektedir?
what responsibilities does it entail? expr. bu ne gibi sorumluluklar gerektirir?