Geçmiş

ev sahipliği

"ev sahipliği" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ev sahipliği	home ownership i.
General
2	Genel	ev sahipliği	landlordism i.
3	Genel	ev sahipliği	auspices i.
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	ev sahipliği	home ownership i.

"ev sahipliği" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	beraber ev sahipliği yapma	cohosting i.
2	Genel	(müsabaka vb) ev sahipliği	host i.
3	Genel	ev sahipliği yapan topluluk	host community i.
4	Genel	etkinliğe ortak ev sahipliği yapan kadın	cohostess i.
5	Genel	belirli bir şeye ev sahipliği yapan yer	seminary i.
6	Genel	ev sahipliği yapmak	receive f.
7	Genel	ev sahipliği yapmak	do the honours f.
8	Genel	ev sahipliği yapmak	do the honors f.
9	Genel	ev sahipliği etmek	host f.
10	Genel	fuara ev sahipliği etmek	host a fair f.
11	Genel	(konsere maça vb) ev sahipliği yapmak	host f.
12	Genel	ev sahipliği yapmak	play host f.
13	Genel	ortak/müşterek ev sahipliği yapılmak	be co-hosted f.
14	Genel	olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak	host the olympic games f.
15	Genel	ev sahipliği yapmak	host f.
16	Genel	ev sahipliği yapmak	entertake [obsolete] f.
17	Genel	ev sahipliği yapmak	hostess f.
18	Genel	ev sahipliği yapmak	claim f.
19	Genel	ortak ev sahipliği yapmak	cohost f.
20	Genel	ev sahipliği ile ilgili	proprietorial s.
Idioms
21	Deyim	17. yüzyıl'da londra'da yoksul yazarlara ev sahipliği yapmış bir sokak	grub street i.
22	Deyim	kendine ev sahipliği yapan/evini açan kişiye yazılan teşekkür notu/mektubu	a bread-and-butter letter i.
23	Deyim	(bir takımın) ev sahipliği yaptığı/ev sahibi olduğu oyun/maç	home game i.
24	Deyim	ev sahipliği yapmak	do the honours f.
25	Deyim	ev sahipliği yapmak	be home to f.
26	Deyim	(bir şeye) ev sahipliği yapabilmek için izin almak	get (the) clearance to have (something) f.
27	Deyim	(birine bir şeyi) kabul etmesi/(bir şeye) ev sahipliği yapması için resmi olarak izin vermek	give (one) (the) clearance to have (something) f.
28	Deyim	(birine bir şeyi) kabul etmesi/(bir şeye) ev sahipliği yapması için) izin çıkarmak	give (one) (the) clearance to have (something) f.
Law
29	Hukuk	ev sahipliği yapmak	host f.
Politics
30	Siyasal	yozlaşmış ülkelerin prestijli spor organizasyonlarına ev sahipliği yaparak uluslararası arenada kendilerini modern/gelişmiş gösterme çabası	sportswashing i.
Computer
31	Bilgisayar	kırsal alanda yer alan ve iletişim ağına bağlı bilgisayarları ve çeşitli sistemlere ev sahipliği yapan ortak işyeri	telecottage i.
Parasitology
32	Parazitbilim	yeni dünya'ya özgü, tıbben önemi olan ve kan parazitine ev sahipliği yapan bir tatlı su salyangozu cinsi	tropicorbis i.
Geography
33	Coğrafya	kanada'nın newfoundland adasının doğu kesiminde yer alan, çeşitli doğal alanlara ev sahipliği yapan bir bölge	terra nova national park i.
34	Coğrafya	fransa'nın güneydoğusunda her yıl düzenlenen film festivaline de ev sahipliği yapan şehir	cannes i.
35	Coğrafya	namibiya'nın merkezinde bulunup damara halkına ev sahipliği yapan bir plato	damaraland i.
Sport
36	Spor	her dört yılda bir düzenlenen ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen amatör yarışmacılara ev sahipliği yapan bir spor organizasyonu	olympic i.