Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
excites
"excites"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 29 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
excite
f.
heyecanlandırmak
General
2
Genel
excite
f.
telaşlandırmak
3
Genel
excite
f.
coşturmak
4
Genel
excite
f.
alevlendirmek
5
Genel
excite
f.
uyandırmak (bir duygu/tepki)
6
Genel
excite
f.
tehyiç etmek
7
Genel
excite
f.
uyandırmak
8
Genel
excite
f.
heyecan uyandırmak
9
Genel
excite
f.
kızıştırmak
10
Genel
excite
f.
azdırmak
11
Genel
excite
f.
kışkırtmak
12
Genel
excite
f.
tahrik etmek
13
Genel
excite
f.
uyarmak
14
Genel
excite
f.
heyecanlandırmak
15
Genel
excite
f.
neden olmak
16
Genel
excite
f.
telaşa vermek
17
Genel
excite
f.
yol açmak
18
Genel
excite
f.
elektrik akımı oluşturmak
19
Genel
excite
f.
harekete getirmek
Technical
20
Teknik
excite
f.
harekete geçirmek
Computer
21
Bilgisayar
excite
i.
1995 yılında kurulmuş önemli bir arama motoru
Electric
22
Elektrik
excite
f.
manyetik alan oluşturmak için elektrik vermek
23
Elektrik
excite
f.
aktif elektrik devresini uyarmak
24
Elektrik
excite
f.
ikaz etmek
Automotive
25
Otomotiv
excite
f.
uyarmak
Medical
26
Medikal
excite
f.
eksite etmek
Physiology
27
Fizyoloji
excite
f.
(organ, doku, uzuv) hareketliliğini artırmak
28
Fizyoloji
excite
f.
stimüle etmek
Physics
29
Fizik
excite
f.
(atomu, parçacığı) yüksek enerji seviyesine getirmek
"excites"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
excite a feeling in someone
f.
duygu uyandırmak
2
Genel
excite attention
f.
dikkatini çekmek
3
Genel
excite attention
f.
ilgisini çekmek
4
Genel
excite one's interest
f.
ilgisini uyandırmak
5
Genel
excite one's interest
f.
ilgisini çekmek
6
Genel
over-excite
f.
aşırı heyecanlandırmak
7
Genel
excite someone's anticipation
f.
beklentilerini yükseltmek
Phrasals
8
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
(birini bir konuda) heyecanlandırmak
9
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
(birini bir konuda) gaza getirmek
10
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
heyecan uyandırmak
11
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
(birini bir konuda) coşturmak
12
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
özendirmek
13
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
kamçılamak
14
Öbek Fiiller
excite (one) about (something)
f.
teşvik etmek
15
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
(birini bir konuda) heyecanlandırmak
16
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
(birini bir konuda) gaza getirmek
17
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
heyecan uyandırmak
18
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
(birini bir konuda) coşturmak
19
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
özendirmek
20
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
kamçılamak
21
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
teşvik etmek
22
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birini bir şeye heveslendirmek
23
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birini bir şey için heyecanlandırmak
24
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birini bir konuda heveslendirmek
25
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birini bir konuda heyecanlandırmak
26
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birine bir konuda şevk vermek
27
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birini bir konuda isteklendirmek
28
Öbek Fiiller
excite someone about something
f.
birinin bir konuya merakını tetiklemek
29
Öbek Fiiller
excite something in someone
f.
birinde bir şey uyandırmak
30
Öbek Fiiller
excite something in someone
f.
birinde bir şeyi tetiklemek
31
Öbek Fiiller
excite something in someone
f.
birine bir şey hissettirmek
32
Öbek Fiiller
excite (something) in (one)
f.
(birinde bir şey) uyandırmak
33
Öbek Fiiller
excite (something) in (one)
f.
(birinde bir şeyi) tetiklemek
34
Öbek Fiiller
excite (something) in (one)
f.
(birine bir şey) hissettirmek
35
Öbek Fiiller
excite about
f.
ile ilgili kamçılamak
36
Öbek Fiiller
excite about
f.
ile ilgili teşvik etmek
37
Öbek Fiiller
excite about
f.
hakkında heyecan uyandırmak
38
Öbek Fiiller
excite about
f.
bir konuda coşturmak
39
Öbek Fiiller
excite about
f.
bir konuda gaza getirmek
40
Öbek Fiiller
excite in
f.
heyecan uyandırmak
Colloquial
41
Konuşma Dili
excite everyone's interest
f.
herkesin ilgisini çekmek
Technical
42
Teknik
self-excite
f.
(dinamoya ait alan mıknatısını) dinamonun ürettiği akım ile ateşlemek
Medical
43
Medikal
pre-excite
f.
(kalp kasının bir bölümü) önceden uyarmak
44
Medikal
pre-excite
f.
pre-aksitasyon yaratmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of excites
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy