fiduciary - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fiduciary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"fiduciary" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
General
fiduciary i. emanet
fiduciary i. emin
fiduciary i. mutemet
fiduciary i. yediemin
fiduciary s. güvene dayanan
fiduciary s. mutemede ait
fiduciary s. saymaca
fiduciary s. itibari paraya ait
fiduciary s. itibari paradan oluşan
fiduciary s. başkasının emanetini bulunduran
fiduciary s. yediemine ait
fiduciary s. vasiliğe ait
fiduciary s. optik cihazın görüş açısını referans noktası veya ölçek olarak kullanan işaretleme sistemine ait veya ilişkili
Trade/Economic
fiduciary i. mutemet
fiduciary i. vekil
fiduciary i. yediemin
fiduciary s. güvene dayalı
fiduciary s. itibari
fiduciary s. mütevelli
Law
fiduciary i. mutemet
Technical
fiduciary s. itibari
fiduciary s. saymaca
Construction
fiduciary s. emanetçi

"fiduciary" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
General
fiduciary relationship i. güvene dayalı ilişki
Trade/Economic
fiduciary money i. altın gibi değerli bir madene dönüştürülemeyen para
fiduciary account i. emanet hesap
fiduciary monetary system i. güvene dayalı para sistemi
fiduciary property i. inançlı mülkiyet
fiduciary monetary system i. itibari para sistemi
fiduciary assignment i. inançlı devir
fiduciary medium i. itibari/kaydi değişim aracı
fiduciary ownership i. inançlı mülkiyet
fiduciary money i. itibari para
fiduciary monetary system i. kağıt para sistemi
fiduciary money i. kağıt para
fiduciary money i. kaydi para
fiduciary service i. portfolyo tutma ve yönetme hizmeti
fiduciary service i. portföy saklama ve yönetme servisi
fiduciary duties i. temsil görevleri
fiduciary loan i. teminatsız kredi
fiduciary responsibility i. vekalet sorumluluğu
fiduciary issue i. altın karşılığı olmadan basılan banknotlar
Law
breach of fiduciary duty i. güvene dayalı sorumluluğun ihlali
fiduciary duty i. güvene dayalı görev
fiduciary agreement i. i̇nanç sözleşmesi̇
fiduciary duty i. yedieminin hak sahibi yararına hareket etme yükümlülüğü
fiduciary relation i. güvene dayalı hukuki ilişki
fiduciary relation i. bir başkasının yardım veya korumasına güvenilerek kurulan hukuki ilişki
Politics
fiduciary responsibility i. güvene dayanan sorumluluk
fiduciary responsibility i. itimada dayanan sorumluluk
fiduciary service i. mutemetlik hizmeti
fiduciary service i. mutemet hizmeti
fiduciary duty i. temsil görevi
Insurance
fiduciary ownership i. inançlı mülkiyet
fiduciary property i. inançlı mülkiyet