Geçmiş

emanet

"emanet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	emanet	deposit i.
General
2	Genel	emanet	safety deposit i.
3	Genel	emanet	security i.
4	Genel	emanet	baggage room i.
5	Genel	emanet	vestry i.
6	Genel	emanet	checkroom i.
7	Genel	emanet	fiduciary i.
8	Genel	emanet	depositum i.
9	Genel	emanet	escrow i.
10	Genel	emanet	charge i.
11	Genel	emanet	consignation i.
12	Genel	emanet	trust i.
13	Genel	emanet	left-luggage office i.
14	Genel	emanet	betrustment i.
15	Genel	emanet	commitment i.
16	Genel	emanet	custodial s.
Colloquial
17	Konuşma Dili	emanet	in trust expr.
Trade/Economic
18	Ticaret/Ekonomi	emanet	safe custody i.
19	Ticaret/Ekonomi	emanet	trust i.
20	Ticaret/Ekonomi	emanet	consignment i.
21	Ticaret/Ekonomi	emanet	bailment i.
22	Ticaret/Ekonomi	emanet	security i.
23	Ticaret/Ekonomi	emanet	consignation i.
24	Ticaret/Ekonomi	emanet	on sale or return expr.
Railway
25	Demiryolu	emanet	cloak-room i.
26	Demiryolu	emanet	luggage lockers i.
27	Demiryolu	emanet	leftluggage office i.

"emanet" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 202 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	emanet bürosu	checkroom i.
2	Genel	emanet sandığı	deposit box i.
3	Genel	kutsal emanet	relic i.
4	Genel	emanet parayı yiyen kimse	defaulter i.
5	Genel	emanet etme	deposition i.
6	Genel	emanet belge	escrow i.
7	Genel	emanet, bavul vb'nin bırakıldığı yer	left luggage i.
8	Genel	emanet eşya bürosu	check room i.
9	Genel	emanet hesabı	escrow account i.
10	Genel	emanet eşyalar	safekeeping items i.
11	Genel	emanet eden kimse	depositor i.
12	Genel	kendini tanrı'ya emanet etme hali	state of grace i.
13	Genel	(istasyonda/hava alanında) emanet	luggage storage i.
14	Genel	yeniden emanet etme	recommitment i.
15	Genel	yeniden emanet edilme	recommitment i.
16	Genel	emanet bürosu	check i.
17	Genel	kutsal emanet	relik [obsolete] i.
18	Genel	birinin bakımına emanet edilmiş çocuk	minder [uk] i.
19	Genel	sır emanet edilen kimse	repository i.
20	Genel	kendine eşya emanet edilen kimse	depositary i.
21	Genel	emanet yeri	depositary i.
22	Genel	emanet etme	depositure i.
23	Genel	emanet etme	commitment i.
24	Genel	emanet etme	committal i.
25	Genel	bir şeyi birine emanet etme	committal i.
26	Genel	kişisel eşyaların emanet edildiği depo	pound i.
27	Genel	zimmetine geçirmek (emanet para veya mülkü)	embezzle f.
28	Genel	emanet etmek	deposit f.
29	Genel	emanet etmek	consign f.
30	Genel	emanet etmek	bail f.
31	Genel	emanet etmek	resign f.
32	Genel	emanet etmek	confide f.
33	Genel	emanet etmek	commend to f.
34	Genel	emanet etmek	trust f.
35	Genel	emanet etmek	trust somebody with something f.
36	Genel	emanet etmek	commend f.
37	Genel	emanet etmek	commit f.
38	Genel	emanet etmek	entrust f.
39	Genel	-e emanet etmek	resign f.
40	Genel	emanet olarak bırakmak	give on commission f.
41	Genel	birini bir başka birine emanet etmek	entrust someone to someone f.
42	Genel	bir kimseye sırrını emanet etmek	trust someone with a secret f.
43	Genel	emanet bırakmak	entrust f.
44	Genel	emanet etmek	address f.
45	Genel	yeniden emanet etmek	recommit f.
46	Genel	emanet olarak almak	check f.
47	Genel	hasta bakıcıya emanet etmek	put to nurse f.
48	Genel	emanet etmek	aret [obsolete] f.
49	Genel	emanet etmek	arett [obsolete] f.
50	Genel	özel bir amaç için emanet vermek	bail f.
51	Genel	sınırlı bir süre için emanet vermek	bail f.
52	Genel	emanet bırakmak	leave f.
53	Genel	emanet etmek	lippen f.
54	Genel	emanet etmek	deposit f.
55	Genel	emanet eden	depositing s.
56	Genel	emanet edilmiş	escrowed s.
57	Genel	emanet edilmiş	commended s.
58	Genel	birine emanet olan	sure [obsolete] s.
59	Genel	emanet olarak	in deposit zf.
60	Genel	emanet olarak	for safekeeping zf.
61	Genel	allah'a emanet ol	god you see ünl.
Phrasals
62	Öbek Fiiller	(birine bir şeyi) emanet etmek	trust with f.
63	Öbek Fiiller	emanet etmek	turn over to f.
64	Öbek Fiiller	bir şeyi birisine emanet etmek	consign something to someone f.
65	Öbek Fiiller	bir şeyi birisi için tutmak/saklamak/emanet almak	hold something for someone f.
66	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi birine emanet etmek	entrust someone with someone or something f.
67	Öbek Fiiller	birine bir şeyi emanet/ödünç vermek	entrust someone with someone or something f.
68	Öbek Fiiller	çocuğunu/çocuklarını birine emanet etmek	farm out f.
69	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birine) emanet etmek	force someone or something off (of) something f.
70	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi başka birine) emanet etmek	and force someone or something off f.
71	Öbek Fiiller	(birine) emanet etmek	keep with (someone) f.
72	Öbek Fiiller	bir şeyi birine emanet etmek	keep something with someone f.
73	Öbek Fiiller	tefeciden kredi almak için bir şeyini emanet vermek	pawn off f.
74	Öbek Fiiller	-e emanet etmek	throw on f.
75	Öbek Fiiller	çocuğunu, evcil hayvanını birine/bir yere emanet etmek	board out f.
76	Öbek Fiiller	(birini/bir hayvanı) birine/bir yere emanet etmek	board (someone or an animal) out f.
77	Öbek Fiiller	'-e emanet etmek	consign to f.
78	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) emanet etmek	entrust (someone or something) to (someone or something) f.
79	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) güvenip (birini/bir şeyi) emanet etmek	entrust (someone or something) with (someone or something) f.
80	Öbek Fiiller	-e güvenip emanet etmek	entrust with f.
81	Öbek Fiiller	çocuğunu/çocuklarını birine emanet etmek	farm someone out f.
82	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) emanet etmek	trust (someone or something) with (someone or something) f.
83	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) emanet etmek	turn over to (someone or something) f.
Phrases
84	İfadeler	(birine) emanet	in the care of (someone) expr.
85	İfadeler	(birine) emanet	in the charge of (someone) expr.
86	İfadeler	(birine) emanet	in the trust of (someone) expr.
Proverb
87	Atasözü	kurda kuzu emanet edilmez	it's a foolish sheep that makes the wolf his confessor expr.
88	Atasözü	eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et	put your trust in god and keep your powder dry
89	Atasözü	eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et	trust in Allah, but tie up your camel
90	Atasözü	eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et	trust in God, but tie up your camel
91	Atasözü	eşeğini bağla, sonra allah'a/tanrı'ya emanet et	trust in god, but tie up your camel
92	Atasözü	eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et	trust in allah, but tie up your camel
93	Atasözü	kuzuyu kurda emanet etme	don't let the fox guard the henhouse.
94	Atasözü	eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et	put your faith in god, and keep your powder dry
95	Atasözü	eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et	put your faith in god, but keep your powder dry
96	Atasözü	eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et	put your trust in god, but keep your powder dry
97	Atasözü	eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et	trust in god and keep your powder dry
98	Atasözü	eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et	trust in god, but keep your powder dry
Colloquial
99	Konuşma Dili	emanet (silah anlamında)	chunk i.
100	Konuşma Dili	(birine) emanet	in (one's) trust expr.
101	Konuşma Dili	birine emanet	in somebody’s trust expr.
102	Konuşma Dili	birine emanet	in the trust of somebody expr.
103	Konuşma Dili	allah'a emanet ol	may the gods bless you expr.
Idioms
104	Deyim	kuzu emanet edilmiş kurt	fox guarding the henhouse i.
105	Deyim	birine emanet etmek	leave (someone or something) in (someone's) care f.
106	Deyim	birine emanet etmek	leave (someone or something) in the care of (someone) f.
107	Deyim	birine emanet etmek	leave (someone or something) in the charge of (someone) f.
108	Deyim	birine emanet bırakmak	leave (someone or something) in the charge of (someone) f.
109	Deyim	birine emanet etmek	place (someone or something) in the charge of (someone) f.
110	Deyim	birine emanet bırakmak	place (someone or something) in the charge of (someone) f.
111	Deyim	kuzuyu kurda emanet etmek	let the fox guard the henhouse f.
112	Deyim	(birine) emanet olmak	be in (one's) keeping f.
113	Deyim	(birini/bir şeyi birine) emanet etmek	leave (someone or something) in (one's) hands f.
114	Deyim	(birini/bir şeyi birine) emanet etmek	leave (someone or something) in the hands of (one) f.
115	Deyim	kurda kuzu emanet etmek	set the fox to mind the geese f.
116	Deyim	(birine) emanet	in (one's) keeping expr.
117	Deyim	belirli koşullar sağlanana kadar başkasının kontrolünde/başkasına emanet	in escrow expr.
118	Deyim	birine emanet	in somebody's keeping expr.
Formal
119	Resmi	emanet etme	depositation i.
Speaking
120	Konuşma	allaha emanet	good bye ünl.
121	Konuşma	allah'a emanet ol	god bless you expr.
122	Konuşma	allah'a emanet ol	god bless expr.
123	Konuşma	allaha emanet ol	goodbye expr.
124	Konuşma	allaha emanet ol	good bye expr.
125	Konuşma	(burada) emanet dolabı var mı?	are there any luggage lockers? expr.
Trade/Economic
126	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	totten trust i.
127	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	trustee account i.
128	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	savings bank trust i.
129	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	savings account trust i.
130	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	trustee account i.
131	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	savings account trust i.
132	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	savings bank trust i.
133	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	totten trust i.
134	Ticaret/Ekonomi	mülkünü emanet hesabı vasıtasıyla varisine bırakan vasi	trustor i.
135	Ticaret/Ekonomi	amerikan emanet makbuzu	american depository receipt i.
136	Ticaret/Ekonomi	emanet yeri	lodgement i.
137	Ticaret/Ekonomi	emanet verme	bailment i.
138	Ticaret/Ekonomi	emanet kitap koleksiyonu	deposit collection i.
139	Ticaret/Ekonomi	emanet olarak eşyasını veren	bailor i.
140	Ticaret/Ekonomi	emanet kasa	safe box i.
141	Ticaret/Ekonomi	emanet yeri	lodgement office i.
142	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	safekeeping account i.
143	Ticaret/Ekonomi	emanet şirketi	safe deposit company i.
144	Ticaret/Ekonomi	emanet bankası	depository bank i.
145	Ticaret/Ekonomi	emanet makbuzu	receipt of deposit i.
146	Ticaret/Ekonomi	emanet işleri ile uğraşan şirket	safe deposit company i.
147	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	deposit fund account i.
148	Ticaret/Ekonomi	emanet mal hesabı	consignment account i.
149	Ticaret/Ekonomi	emanet belgesi	deposit receipt i.
150	Ticaret/Ekonomi	emanet yeri	depository i.
151	Ticaret/Ekonomi	emanet makbuzu	trust receipt i.
152	Ticaret/Ekonomi	emanet edilen kişi	bailee i.
153	Ticaret/Ekonomi	emanet alan	consignee i.
154	Ticaret/Ekonomi	emanet kasa	safe deposit box i.
155	Ticaret/Ekonomi	emanet kasa	safety deposit box i.
156	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	deposit account i.
157	Ticaret/Ekonomi	emanet olarak kendisine eşya bırakılması	bailee i.
158	Ticaret/Ekonomi	emanet stok	claimant stock i.
159	Ticaret/Ekonomi	emanet hesabı	trust account i.
160	Ticaret/Ekonomi	emanet fonu	trust fund i.
161	Ticaret/Ekonomi	emanet yeri	lodgment i.
162	Ticaret/Ekonomi	emanet veren kişi	bailer i.
163	Ticaret/Ekonomi	emanet hesap	fiduciary account i.
164	Ticaret/Ekonomi	emanet bankası	custodian bank i.
165	Ticaret/Ekonomi	emanet usulü yapılan işler	force account i.
166	Ticaret/Ekonomi	emanet senedi	bailment i.
167	Ticaret/Ekonomi	kendisine mal veya para emanet edilen	trustee i.
168	Ticaret/Ekonomi	menkul kıymetler emanet hesabı	custody account i.
169	Ticaret/Ekonomi	ortak emanet hesabı	joint custody account i.
170	Ticaret/Ekonomi	zürih emanet bankası	depository bank of zurich i.
171	Ticaret/Ekonomi	emanet paradan bir miktar çekme	anticipation i.
172	Ticaret/Ekonomi	emanet fonu birimi yatırımcısı	unit holder i.
173	Ticaret/Ekonomi	emanet fonlar	escrow funds i.
Law
174	Hukuk	mülkünü emanet hesabı vasıtasıyla varisine bırakan vasi	truster [scottish] i.
175	Hukuk	adli emanet memurluğu	property and evidence unit i.
176	Hukuk	emanet sözleşmesi	contract of mandate i.
177	Hukuk	emanet sözleşmesi	bailment i.
178	Hukuk	emanet alan	bailee i.
179	Hukuk	emanet sözleşmesi	safekeeping contract i.
180	Hukuk	emanet eden	consigner i.
181	Hukuk	haciz edilen mallar için icra memurunun hak ettiği emanet ücreti	possession money i.
182	Hukuk	para karşılığı emanet alan	bailee for hire i.
183	Hukuk	(haciz edilen malların) emanet harcı	possession money i.
184	Hukuk	emanet etmek	consign f.
185	Hukuk	emanet olarak vermek	intrust f.
Technical
186	Teknik	emanet etmek	entrust f.
Construction
187	İnşaat	emanet iş	force account i.
Railway
188	Demiryolu	emanet ofisi	unclaimed luggage office i.
189	Demiryolu	(valiz ve eşyaların bırakıldığı) emanet	luggage lockers i.
190	Demiryolu	bagaj emanet yeri	left-luggage office i.
Religious
191	Dini	ölenlerin ruhlarını tanrı'ya emanet eden ayin	commendation i.
192	Dini	kutsal emanet sandığı	feretory i.
Military
193	Askeri	şahsi emanet para	personal deposit fund i.
194	Askeri	şahsi emanet fonu	personal deposit fund i.
Archaic
195	Eski Kullanım	kutsal emanet	relique i.
196	Eski Kullanım	görevin emanet edildiği kimse	committee i.
197	Eski Kullanım	emanet etmek	recommend f.
Slang
198	Argo	emanet (tabanca)	piece i.
199	Argo	emanet (silah vb)	piece i.
200	Argo	silah/emanet taşımak	pack a piece f.
201	Argo	üzerinde emanet olmak	carry a piece f.
202	Argo	üstünde emanet olmak	carry a piece f.