flesh and blood - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

flesh and blood

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"flesh and blood" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 51 sonuç

İngilizce Türkçe
General
flesh and blood i. akraba
flesh and blood i. soy
flesh and blood i. nesil
flesh and blood i. insan doğası
flesh and blood i. insanlık
flesh and blood i. madde ve gerçeklik
flesh and blood s. canlı
flesh and blood s. yaşayan
flesh and blood s. kanlı canlı
flesh and blood s. hayatta olan
Colloquial
flesh and blood i. insanoğlu
flesh and blood i. insan
flesh and blood i. insanlık
Idioms
flesh and blood i. insan vücudu
flesh and blood i. etten kemikten bir vücut
flesh and blood i. yalnızca bir insan vücudu
flesh and blood i. sınırları olan insan vücudu
flesh and blood i. gücü bir yere kadar olan insan vücudu
flesh and blood i. gerçekte karşılaşılan (insan)
flesh and blood i. yüz yüze görüşülen/görülen (insan)
flesh and blood i. kanından olan kimse
flesh and blood i. kan bağı olan kimse
flesh and blood i. kanından canından olan kimse
flesh and blood i. etten kemikten bir varlık
flesh and blood i. ete kemiğe bürünmüş varlık
flesh and blood i. etten kemikten insan
flesh and blood i. yalnızca insan
flesh and blood i. kusurları olan insan
flesh and blood i. herkes gibi kusurları olan insan
flesh and blood i. mükemmel olmayan insan
flesh and blood i. kusurlarıyla insan
flesh and blood i. yaşayan insan vücudu
flesh and blood i. etten kemikten bir insan vücudu
flesh and blood i. kanlı canlı insan vücudu
flesh and blood i. canlılık
flesh and blood i. dirilik
flesh and blood i. hareket
flesh and blood i. hareketlilik
flesh and blood i. kendi/öz akrabası
flesh and blood i. kendi kanından kimse
flesh and blood i. kendi kanından canından kimse
flesh and blood i. kendiyle aynı kanı taşıyan kimse
flesh and blood i. ailesinden olan kimse
flesh and blood i. kendi soyundan kimse
flesh and blood i. soydaş
flesh and blood i. ailenin bir ferdi/üyesi
flesh and blood i. aileden biri
flesh and blood i. gerçekte var olan kimse
flesh and blood i. gerçek kimse
flesh and blood i. etten kemikten kimse
flesh and blood expr. etten kemikten

"flesh and blood" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
General
flesh-and-blood s. canlı
flesh-and-blood s. yaşayan
flesh-and-blood s. kanlı canlı
flesh-and-blood s. hayatta olan
Colloquial
one's own flesh and blood i. yakın akraba
one's own flesh and blood expr. aynı kandan
more than flesh and blood can stand expr. dayanılmaz
more than flesh and blood can stand expr. dayanılır gibi değil
more than flesh and blood can stand expr. çekilmez
one's own flesh and blood expr. kanından
Idioms
your (own) flesh and blood i. aynı kandan/soydan olan akrabaların
flesh-and-blood human beings i. etten-kemikten insan
your (own) flesh and blood i. yakın akrabalar
your flesh and blood i. aynı kandan/soydan olan akrabalar
your flesh and blood i. yakın akrabalar
be somebody's (own) flesh and blood f. birinin (öz) akrabası olmak
be flesh and blood f. etten kemikten olmak
be flesh and blood f. yalnızca insan olmak
be flesh and blood f. insani kusurları olmak
be flesh and blood f. herkes gibi kusurları olmak
be flesh and blood f. insan olmak ve mükemmel olmamak
be flesh and blood f. akrabası olmak
be flesh and blood f. kanından olmak
be flesh and blood f. kan bağı olmak
be flesh and blood f. kanından canından olmak
be flesh and blood f. aynı soydan olmak/gelmek
more than flesh and blood can bear zf. insanın dayanabileceğinden/katlanabileceğinden daha fazla
more than flesh and blood can bear zf. insanın dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar çok
more than flesh and blood can bear zf. insanı öldürecek kadar çok
more than flesh and blood can bear zf. can dayanmaz
more than flesh and blood can bear zf. iliğini kurutacak kadar
more than flesh and blood can bear zf. kanını kurutacak kadar
more than flesh and blood can bear zf. canından bezdirecek kadar
more than flesh and blood can bear zf. etinden et koparılmış kadar
more than flesh and blood can stand zf. insanın dayanabileceğinden/katlanabileceğinden daha fazla
more than flesh and blood can stand zf. insanın dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar çok
more than flesh and blood can stand zf. insanı öldürecek kadar çok
more than flesh and blood can stand zf. can dayanmaz
more than flesh and blood can stand zf. iliğini kurutacak kadar
more than flesh and blood can stand zf. kanını kurutacak kadar
more than flesh and blood can stand zf. canından bezdirecek kadar
more than flesh and blood can stand zf. etinden et koparılmış kadar
more than flesh and blood can endure expr. insanın dayanabileceğinden/katlanabileceğinden daha fazla
more than flesh and blood can endure expr. insanın dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar çok
more than flesh and blood can endure expr. insanı öldürecek kadar çok
more than flesh and blood can endure expr. can dayanmaz
more than flesh and blood can endure expr. iliğini kurutacak kadar
more than flesh and blood can endure expr. kanını kurutacak kadar
more than flesh and blood can endure expr. canından bezdirecek kadar
more than flesh and blood can endure expr. etinden et koparılmış kadar
more than flesh and blood can endure expr. dayanılır gibi değil
more than flesh and blood can endure expr. çekilmez
more than flesh and blood can endure expr. dayanılmaz
I'm only/one's own flesh and blood expr. ben sadece insanım
I'm only/one's own flesh and blood expr. ben etten kemikten bir insanım