Geçmiş

gönülden

"gönülden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gönülden	heartfelt s.
2	Genel	gönülden	sincere s.
3	Genel	gönülden	from the heart zf.
4	Genel	gönülden	most sincerely zf.
5	Genel	gönülden	readily zf.
6	Genel	gönülden	so readily zf.
Colloquial
7	Konuşma Dili	gönülden	ftbomh (from the bottom of my heart) expr.
8	Konuşma Dili	gönülden	in there expr.
Idioms
9	Deyim	gönülden	from the depths of (one's) heart expr.
Archaic
10	Eski Kullanım	gönülden	infelt s.

"gönülden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(bir yere) gönülden bağlı kimse	child i.
2	Genel	gönülden bağlı olmak	carry a torch f.
3	Genel	gönülden hizmet etmek	serve willingly f.
4	Genel	gönülden hizmet etmek	serve sincerely f.
5	Genel	canı gönülden dilemek	emplore f.
6	Genel	gönülden gelen	willing s.
7	Genel	canı gönülden	readily zf.
8	Genel	canı gönülden	heart and soul zf.
9	Genel	canı gönülden	wholeheartedly zf.
10	Genel	canı gönülden	with all one's heart zf.
Phrasals
11	Öbek Fiiller	canı gönülden desteklemek	crusade for (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	'-i canı gönülden desteklemek	crusade for f.
Phrases
13	İfadeler	canı gönülden	with all one's heart and soul expr.
14	İfadeler	gözden uzak, gönülden uzak	out of sight expr.
15	İfadeler	gözden uzak olan gönülden de uzak olur	out of sight expr.
Proverb
16	Atasözü	gözden uzak gönülden uzak olur	out of sight out of mind
17	Atasözü	gözden uzak olan, gönülden uzak olur	out of sight out of mind
18	Atasözü	gözden ırak olan gönülden de ırak olur	long absent, soon forgotten
Colloquial
19	Konuşma Dili	(bir şeyi) yapacağına canı gönülden inanmak	be all for something/for doing something f.
20	Konuşma Dili	gönülden yapmak	have one's heart in it f.
21	Konuşma Dili	can-ı gönülden	from the bottom of one's heart expr.
22	Konuşma Dili	can-ı gönülden	ftbomh (from the bottom of my heart) expr.
Idioms
23	Deyim	canı gönülden yapılan savunma	a cry from the heart i.
24	Deyim	canı gönülden yapılan savunma	cry from the heart i.
25	Deyim	canı gönülden yemin	bird in (one's) bosom i.
26	Deyim	canı gönülden yemin etme	bird in (one's) bosom [obsolete] i.
27	Deyim	canı gönülden çağrı	a cry from the heart i.
28	Deyim	canı gönülden gelmek/gitmek/hazır bulunmak	be there with bells on f.
29	Deyim	gönülden borçlu olmak	mean the world to (someone) f.
30	Deyim	canı gönülden yapmak	put one's heart and soul into f.
31	Deyim	gönülden desteklemek	beat the big drum f.
32	Deyim	(bir şeyle) içten/candan/gönülden ilgilenmek	have (something) at heart f.
33	Deyim	gönülden/kalpten söylemek	put (one's) hand on (one's) heart f.
34	Deyim	canı gönülden katılmak	enter into the spirit f.
35	Deyim	canı gönülden gelmek/gitmek/katılmak	go with bells on f.
36	Deyim	(bir şeyi) gönülden yapmak	have (one's) heart in (something) f.
37	Deyim	'-i gönülden yapmak	have your heart in f.
38	Deyim	'-i gönülden yapmak	put your heart in f.
39	Deyim	gönülden yapmak	have/put your heart in f.
40	Deyim	canı gönülden yapmak	put heart into f.
41	Deyim	kalpten/gönülden konuşmak	speak from the heart f.
42	Deyim	kalpten/gönülden konuşmak	speak from one's heart f.
43	Deyim	canı gönülden	from the bottom of one's heart expr.
44	Deyim	canı gönülden	with bells on (one's toes) expr.
45	Deyim	canı gönülden	with all one's heart and soul expr.
46	Deyim	canı gönülden	at the bottom of one's heart expr.
47	Deyim	can-ı gönülden	from the bottom of one's heart expr.
48	Deyim	gözden uzak olan gönülden de uzak olur	out of sight, out of mind expr.
49	Deyim	gözden ırak olan gönülden de ırak olur	out of sight, out of mind expr.
50	Deyim	(birinin) gönülden istediği şey	(one's) heart's desire expr.
51	Deyim	can-ı gönülden	from the bottom of (one's) heart expr.
52	Deyim	can-ı gönülden	from the depths of (one's) heart expr.
53	Deyim	can-ı gönülden	from the bottom of heart expr.
54	Deyim	can-ı gönülden	from the bottom of your heart expr.
55	Deyim	gözden uzak olan gönülden de uzak olur	oosoom (out of sight, out of mind) expr.
56	Deyim	canı gönülden	with all heart expr.
57	Deyim	canı gönülden	with all your heart expr.
58	Deyim	canı gönülden	with all your whole heart expr.
59	Deyim	canı gönülden	with bells on expr.
Speaking
60	Konuşma	canı gönülden teşekkürler	heartfelt thanks expr.
Politics
61	Siyasal	gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme	strategic voting i.
62	Siyasal	gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme	strategic voting i.
Archaic
63	Eski Kullanım	canı gönülden	ratherest zf.
64	Eski Kullanım	canı gönülden isteyerek	ratherest zf.