Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
get one
"get one"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 313 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
get one round one's back
f.
başına belayı satın almak
2
Genel
get what's coming to one
f.
layığını bulmak
3
Genel
get one's wits about one
f.
aklını başına toplamak
4
Genel
get what's coming to one
f.
hak ettiği cezayı yemek
5
Genel
get what's coming to one
f.
müstahakkını bulmak
6
Genel
get a second one
f.
ikilemek
7
Genel
get what's coming to one
f.
cezasını bulmak
8
Genel
(a single) get (someone) to number one in the chart
f.
bir numara yapmak
9
Genel
(a single) get (someone) to number one in the chart
f.
bir numaraya çıkarmak
10
Genel
(a single) get (someone) to number one in the chart
f.
listede bir numaraya taşımak
11
Genel
not get the attention that one deserves
f.
hak ettiği ilgiyi görmemek
Phrasals
12
Öbek Fiiller
get (one) down
f.
(birinin) moralini bozmak
13
Öbek Fiiller
get (one) down
f.
(birinin) canını sıkmak
14
Öbek Fiiller
get (one) down
f.
(birini) üzmek
15
Öbek Fiiller
get (one) down
f.
(birinin) keyfini kaçırmak
16
Öbek Fiiller
get (something) across to (one)
f.
(bir şeyi birine) ifade etmek
17
Öbek Fiiller
get (something) across to (one)
f.
(bir şeyi birine) aktarmak
18
Öbek Fiiller
get (something) across to (one)
f.
(bir şeyi birine) anlatmak/açıklamak
19
Öbek Fiiller
get along with (one)
f.
(biriyle) geçinmek
20
Öbek Fiiller
get along with (one)
f.
(biriyle) anlaşmak
21
Öbek Fiiller
get along with (one)
f.
(biriyle) iyi geçinmek
22
Öbek Fiiller
get along with (one)
f.
(biriyle) iyi anlaşmak
23
Öbek Fiiller
get back at (one)
f.
(birinden) intikamını almak
24
Öbek Fiiller
get back at (one)
f.
(birinin) cezasını vermek
25
Öbek Fiiller
get back at (one)
f.
(birine) karşılığını vermek
26
Öbek Fiiller
get back at (one)
f.
(birinden) öcünü almak
27
Öbek Fiiller
get back at (one)
f.
(biriyle) ödeşmek
28
Öbek Fiiller
get back at (one)
f.
(birine) yaptığını ödetmek
29
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(birinin) üstüne gitmek
30
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(birini) daraltmak
31
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(birini) darlamak
32
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(birini) sıkıştırmak
33
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(biri) hakkında suçlayıcı bir bilgi edinmek
34
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(biri) aleyhinde bir kanıt bulmak
35
Öbek Fiiller
get on (one)
f.
(biri) aleyhinde bir bilgi elde etmek
Phrases
36
İfadeler
buy one get one
expr.
bir alana bir bedava
Colloquial
37
Konuşma Dili
get what's coming to one
f.
hak ettiği cezayı almak
38
Konuşma Dili
get what's coming to one
f.
ettiğini bulmak
39
Konuşma Dili
get (one) right here
f.
(birini) etkilemek
40
Konuşma Dili
get (one) right here
f.
(birini) duygulandırmak
41
Konuşma Dili
get one right here
f.
birini derinden etkilemek
42
Konuşma Dili
get one right here
f.
birini bir yerinden (kalbinden, midesinden) etkilemek
43
Konuşma Dili
get one right here
f.
birini bir yerinden (kalbinden, midesinden) duygusal/hissiyat olarak vurmak
44
Konuşma Dili
get one right here
f.
bir şeyi bir yerinden (kalbinden, midesinden) hissetmek
45
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi anında bilmek
46
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk denemede bilmek
47
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk seferde bilmek
48
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk seferde doğru tahmin etmek
49
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi hemen çözmek
50
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi hemen anlamak
51
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk bakışta anlamak
52
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi bir bakışta anlamak
53
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) oyuna getirmek
54
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) kandırmak
55
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) keklemek
56
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) işletmek
57
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) kafaya almak
58
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) sazanlamak
59
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(birini) oyununa düşürmek
60
Konuşma Dili
get one over on (one)
f.
(biriyle) kafa bulmak
61
Konuşma Dili
get one up on somebody
f.
birinden üstün olmak
62
Konuşma Dili
get one up on somebody
f.
birinden bir adım önde olmak
63
Konuşma Dili
get one up on somebody
f.
birinden avantajlı durumda olmak
64
Konuşma Dili
get one up on somebody
f.
birinden önde olmak
65
Konuşma Dili
get (one)
f.
(birini) anlamak
66
Konuşma Dili
get (one)
f.
(birini) iyi anlamak
67
Konuşma Dili
get (one)
f.
(birinin) karakterini anlamak
68
Konuşma Dili
get (one)
f.
(birinin) karakterini çözmek
69
Konuşma Dili
be out to get (one)
f.
(birinin) peşinde olmak
70
Konuşma Dili
be out to get (one)
f.
(birini) yakalamaya çalışmak
71
Konuşma Dili
be out to get (one)
f.
(birini) aramak
72
Konuşma Dili
be out to get (one)
f.
(birinin) peşine düşmek
73
Konuşma Dili
be out to get (one)
f.
(birinin) açığını aramak
74
Konuşma Dili
be out to get (one)
f.
(birinin) itibarını zedelemeye çalışmak
75
Konuşma Dili
get (one) wrong
f.
(birini) yanlış anlamak
76
Konuşma Dili
get smart (with one)
f.
(birine) ukalalık etmek
77
Konuşma Dili
get smart (with one)
f.
(birine) bilgiçlik taslamak
78
Konuşma Dili
get what (one) deserves
f.
hak ettiğini bulmak
79
Konuşma Dili
get what (one) deserves
f.
ettiğini bulmak
80
Konuşma Dili
get what (one) deserves
f.
hak ettiğini almak
81
Konuşma Dili
get what (one) deserves
f.
gününü görmek
82
Konuşma Dili
get what (one) deserves
f.
layığını bulmak
83
Konuşma Dili
get what (one) deserves
f.
cezasını bulmak
84
Konuşma Dili
buy one get one
expr.
bir alana bir bedava
85
Konuşma Dili
(one) needs to get out more
expr.
(biri) daha çok dışarı çıkmalı
86
Konuşma Dili
(one) needs to get out more
expr.
(biri) yaptığı işten biraz uzaklaşmalı
87
Konuşma Dili
get (one)
expr.
şuna bak
88
Konuşma Dili
get (one)
expr.
baksana şuna
89
Konuşma Dili
get (one)
expr.
şuna baksana
90
Konuşma Dili
let's get one thing straight
expr.
bir şeyi açıklığa kavuşturalım
91
Konuşma Dili
let's get one thing straight
expr.
şunu açıklığa kavuşturalım
92
Konuşma Dili
(one had) better get moving
expr.
(biri) gitse iyi olur
93
Konuşma Dili
(one had) better get moving
expr.
(biri) hızlansa iyi olur
94
Konuşma Dili
where does (one) get the nerve?
expr.
(biri) bu cesareti nereden alıyor/buluyor?
95
Konuşma Dili
where does (one) get the nerve?
expr.
(biri) nereden cesaret alıyor/buluyor?
96
Konuşma Dili
where does (one) get the nerve?
expr.
(biri) bu cüreti nereden buluyor?
97
Konuşma Dili
where does (one) get the nerve?
expr.
(biri) buna nasıl cüret ediyor?
98
Konuşma Dili
where does (one) get the nerve?
expr.
(biri) nasıl bu kadar arsız olabiliyor?
99
Konuşma Dili
(one had) better get on (one's) horse
expr.
gitse iyi olur
100
Konuşma Dili
(one had) better get on (one's) horse
expr.
yola koyulsa iyi olur
101
Konuşma Dili
(one had) better get on (one's) horse
expr.
gidiyor/yola çıkıyor
102
Konuşma Dili
(one had) better get on (one's) horse
expr.
kalksa iyi olur
103
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
peşinde
104
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
yakalamaya çalışan
105
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
peşine düşmüş
106
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
açığını arayan
107
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
itibarını zedelemeye çalışan
108
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
zarar vermeye çalışan
109
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
kötülük etmeye çalışan
110
Konuşma Dili
out to get (one)
expr.
gafil avlamaya çalışan
111
Konuşma Dili
where does (one) get off (doing something)?
expr.
(biri bir şey yapma) hakkını nereden buluyor?
112
Konuşma Dili
where does (one) get off (doing something)?
expr.
(biri bir şey yapmaya) nasıl cüret ediyor?
113
Konuşma Dili
where does (one) get off (doing something)?
expr.
(biri bir şey yapmaya) nasıl cesaret ediyor?
114
Konuşma Dili
where does (one) get off (doing something)?
expr.
(birine bir şey yapma) hakkını kim veriyor?
115
Konuşma Dili
buy one get one free
expr.
iki al bir öde
Idioms
116
Deyim
be out to get (one)
f.
peşine/arkasına düşmek
117
Deyim
be out to get (one)
f.
peşinde olmak
118
Deyim
be out to get (one)
f.
yakalamaya çalışmak
119
Deyim
be out to get (one)
f.
açığını aramak
120
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birini) ensesinden yakalamak
121
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birinin) ensesine binmek
122
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birinin) yakasına yapışmak
123
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birinin) ensesinde boza pişirmek
124
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birinin) iplerini ele geçirmek/elinde tutmak
125
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(biri) üzerinde hakimiyet kurmak
126
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birini) kontrolü altına almak
127
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birinin) yakasını ele geçirmek
128
Deyim
get (one) by the short and curlies
f.
(birini) paçasından yakalamak
129
Deyim
get one on one's feet
f.
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
130
Deyim
get one out
f.
birini kabuğundan çıkarmak
131
Deyim
get one out
f.
birisini kabuğundan çıkarmak
132
Deyim
get one out of one's shell
f.
birini kabuğundan çıkarmak
133
Deyim
get the jump on one
f.
birinin önüne atlamak
134
Deyim
get one out of one's shelli bring one out
f.
birisini kabuğundan çıkarmak
135
Deyim
get the jump on one
f.
birinden önce davranmak
136
Deyim
get one's wits about one
f.
kafasını toplamak
137
Deyim
get along on what one earn
f.
kazandığıyla geçinmek/idare etmek
138
Deyim
get one on one's feet
f.
yardım etmek
139
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine) kaba davranmak
140
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine) saygısızlık/küstahlık etmek
141
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine) uygunsuz davranmak
142
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine) saygısızca/küstahça cevap vermek
143
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine karşı) libidosu yükselmek
144
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine karşı) azmak
145
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine karşı olan) cinsel isteğini açıkça göstermek/belli etmek
146
Deyim
get fresh with (one)
f.
(birine) yükselmek
147
Deyim
get (one) where (one) lives
f.
(birini) can evinden vurmak
148
Deyim
get (one) where (one) lives
f.
(birini) samimi şekilde etkilemek
149
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birine) tutunmak
150
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birini) yakalayıp tutmak
151
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birine) dayanmak
152
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birine) yaslanmak
153
Deyim
get ahold of (one)
f.
(biriyle) konuşmak
154
Deyim
get ahold of (one)
f.
(biriyle) iletişim kurmak
155
Deyim
get ahold of (one)
f.
(biriyle) iletişim kurmayı başarmak
156
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birine) ulaşabilmek
157
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birinin) üzerinde hakimiyet kurmak
158
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birinin) üzerinde güç kurmak
159
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birini) kontrol altına almak
160
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birini) etkisi altına almak
161
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birinin) dikkatini çekmek
162
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birinin) ilgisini çekmek
163
Deyim
get ahold of (one)
f.
(birini) içine çekmek
164
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
umduğundan fazlasıyla karşılaşmak
165
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
tahmininden fazlasıyla karşılaşmak
166
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
ummadığı bir durumla/sonuçla karşılaşmak
167
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
hesaba katılmayan şeylerle/durumlarla karşılaşmak
168
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
beklemediği bir sonuçla karşılaşmak
169
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
umduğu gibi olmamak
170
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
tahmin ettiği gibi olmamak
171
Deyim
get more than (one) bargained for
f.
umduğunu bulamamak
172
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
173
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
174
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
175
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
176
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) normale dönmesine yardım etmek
177
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birini) normale döndürmek
178
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
179
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birini) normal hayatına döndürmek
180
Deyim
get (one) on one's feet
f.
(birinin) iyileşmesine yardım etmek
181
Deyim
get one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üzerinden fayda sağlamak
182
Deyim
get one over on somebody/something
f.
birinden/bir şeyden yararlanmak
183
Deyim
get one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üzerinden çıkar sağlamak
184
Deyim
get one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üzerinden çıkar elde etmek
185
Deyim
get one over on somebody/something
f.
birinden/bir şeyden istifade etmek
186
Deyim
get one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üstünden menfaat elde etmek
187
Deyim
get one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı avantaj elde etmek
188
Deyim
get one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı avantaj kazanmak
189
Deyim
get one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
190
Deyim
get one up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
191
Deyim
get one up on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak
192
Deyim
get short with (one)
f.
(birine) ters davranmak
193
Deyim
get short with (one)
f.
(birine) sert davranmak
194
Deyim
get short with (one)
f.
(biriyle) kısa ve sert bir şekilde konuşmak
195
Deyim
get short with (one)
f.
(birine) kaba davranmak
196
Deyim
get square with (one)
f.
arayı düzeltmek
197
Deyim
get square with (one)
f.
anlaşmazlığı düzeltmek
198
Deyim
get (one) bang to rights
f.
(birini) çok iyi tanımlamak
199
Deyim
get (one) bang to rights
f.
(biri hakkında) söyledikleri sapına kadar doğru olmak
200
Deyim
get one up on somebody
f.
birinden üstün olmak
201
Deyim
get one up on somebody
f.
birinden bir adım önde olmak
202
Deyim
get one up on somebody
f.
birinden avantajlı durumda olmak
203
Deyim
get one up on somebody
f.
birinden önde olmak
204
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(birini) ensesinden yakalamak
205
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(birinin) ensesine binmek
206
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(birinin) yakasına yapışmak
207
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(birinin) iplerini ele geçirmek/elinde tutmak
208
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(biri) üzerinde hakimiyet kurmak
209
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(birini) kontrolü altına almak
210
Deyim
get (one) by the short hairs
f.
(birini) paçasından yakalamak
211
Deyim
get (one) nowhere
f.
(birini) hiçbir yere götürmemek
212
Deyim
get (one) nowhere
f.
(birini) hiç ilerletmemek
213
Deyim
get (one) nowhere
f.
(birini) yerinde saydırmak
214
Deyim
get (one) nowhere
f.
(birine) hiç ilerleme kaydettirmemek
215
Deyim
get (one) nowhere
f.
(birini) bir yere vardırmamak
216
Deyim
get (one) off the hook
f.
(birini) ipten almak
217
Deyim
get (one) off the hook
f.
(birini) beladan kurtarmak
218
Deyim
get (one) off the hook
f.
(birini) ceza almaktan kurtarmak
219
Deyim
get (one) off the hook
f.
(birini içinde olduğu) zor bir durumdan kurtarmak
220
Deyim
get (one) off the hook
f.
(birini) bir işten/sorumluluktan kurtarmak
221
Deyim
get (one) over a barrel
f.
(birinin) iplerini eline almak
222
Deyim
get (one) over a barrel
f.
(birini) köşeye sıkıştırmak
223
Deyim
get (one) over a barrel
f.
(birini) gafil avlamak
224
Deyim
get a fix on (one)
f.
(birini) çözmek
225
Deyim
get a fix on (one)
f.
(birini) anlamak
226
Deyim
get a fix on (one)
f.
(birinin) ciğerini bilmek
227
Deyim
get a fix on (one)
f.
(birinin) ne olduğunu bilmek/anlamak
228
Deyim
get a hold on (one)
f.
(biri) üzerinde büyük/güçlü bir etkisi olmak
229
Deyim
get a hold on (one)
f.
(birini) çok etkilemek
230
Deyim
get a hold on (one)
f.
(birini) etkisi altına almak
231
Deyim
get a rise from (one)
f.
(birini) çileden çıkarmak
232
Deyim
get a rise from (one)
f.
(birinin) tepesini attırmak
233
Deyim
get a rise from (one)
f.
(birini) sinirlendirmek
234
Deyim
get a rise from (one)
f.
(birini) kışkırtmak
235
Deyim
get down on one knee
f.
(evlenme teklif etmek için) diz çökmek
236
Deyim
get down on one knee
f.
diz çöküp evlenme teklif etmek
237
Deyim
get down on one knee
f.
evlenme teklif etmek
238
Deyim
get hold of (one)
f.
(birini) yakalamak
239
Deyim
get hold of (one)
f.
(birini) tutmak
240
Deyim
get hold of (one)
f.
(biriyle) bağlantı/irtibat kurmak
241
Deyim
get hold of (one)
f.
(biriyle) haberleşmek
242
Deyim
get hold of (one)
f.
(biriyle) iletişim kurmak
243
Deyim
get hold of (one)
f.
(biriyle) temasa geçmek
244
Deyim
get hold of (one)
f.
(birini) kontrolü/etkisi altına almak
245
Deyim
get hold of (one)
f.
(birini) ele geçirmek
246
Deyim
get hold of (one)
f.
(birini) avucunun içine almak
247
Deyim
get hold of (one)
f.
(birini) nüfuz altına almak
248
Deyim
get hold of (one)
f.
(birinin) dikkatini/ilgisini çekmek
249
Deyim
get in touch (with one)
f.
(biriyle) bağlantı/irtibat kurmak
250
Deyim
get in touch (with one)
f.
(biriyle) temasa geçmek
251
Deyim
get into an argument with (one) over (someone or something)
f.
(biriyle biri/bir şey hakkında) bir tartışmaya girmek
252
Deyim
get on top of (one)
f.
(sorun) baş edilemez hale gelmek
253
Deyim
get on top of (one)
f.
(sorun) içinden çıkılmaz bir hal almak
254
Deyim
get on top of (one)
f.
yükü altında ezmek
255
Deyim
get on top of (one)
f.
üstüne yığılmak
256
Deyim
get on top of (one)
f.
başına bela olmak
257
Deyim
get the wind knocked out of (one)
f.
nefessiz kalmak
258
Deyim
get the wind knocked out of (one)
f.
(temaslı sporlarda karın bölgesine alınan sert bir darbe nedeniyle) bir süre nefes alamamak
259
Deyim
get the wind up (one)
f.
(birini) endişelendirmek/korkutmak
260
Deyim
get the wind up (one)
f.
(birine) kafayı yedirtmek
261
Deyim
get wits about one
f.
aklını başına toplamak
262
Deyim
get wits about one
f.
kafasını toplamak
263
Deyim
get/put one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üzerinden fayda sağlamak
264
Deyim
get/put one over on somebody/something
f.
birinden/bir şeyden yararlanmak
265
Deyim
get/put one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üzerinden çıkar sağlamak
266
Deyim
get/put one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üzerinden çıkar elde etmek
267
Deyim
get/put one over on somebody/something
f.
birinden/bir şeyden istifade etmek
268
Deyim
get/put one over on somebody/something
f.
biri/bir şey üstünden menfaat elde etmek
269
Deyim
let (one) get by
f.
(birinin) geçmesine izin vermek
270
Deyim
let (one) get by with (something)
f.
(birinin yaptığının) yanına kar kalmasına izin vermek
271
Deyim
let (one) get on with (something)
f.
(birinin bir şeyi) yapmayı sürdürmesine izin vermek
272
Deyim
let (one) get past
f.
(birinin) geçmesine izin vermek
273
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
yoktan yonga çıkarma
274
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
ölü gözünden yaş çıkarma
275
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
kuvvetle veya ikna bile elde edilemeyen şey
276
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum
277
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
yoktan yonga çıkarma
278
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
ölü gözünden yaş çıkarma
279
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
kuvvetle veya ikna bile elde edilemeyen şey
280
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum
281
Deyim
one does not burn a blanket in to get rid of a flea
expr.
pire için yorgan yakılmaz
282
Deyim
let's get one thing perfectly clear
expr.
şunu açıklığa kavuşturayım
283
Deyim
let's get one thing perfectly clear
expr.
şunu açıklığa kavuşturalım
284
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
yoktan yonga çıkarılmaz
285
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
286
Deyim
one can't get blood from a stone
expr.
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum
287
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
yoktan yonga çıkarılmaz
288
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
ölü gözünden yaş çıkarılmaz
289
Deyim
one can't get blood from a turnip
expr.
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum
Speaking
290
Konuşma
let's get one thing clear
expr.
bir şeyi açıklığa kavuşturalım
291
Konuşma
I'll get myself a new one
expr.
kendime yenisini alacağım
Trade/Economic
292
Ticaret/Ekonomi
buy one get one free
expr.
bir alana bir bedava
293
Ticaret/Ekonomi
buy one get one
expr.
bir alana bir bedava
Slang
294
Argo
get the shit kicked out of (one)
f.
pestili çıkmak
295
Argo
get the shit kicked out of (one)
f.
anasından emdiği süt burnundan gelmek
296
Argo
get the shit kicked out of (one)
f.
hezimete uğramak
297
Argo
get the shit kicked out of (one)
f.
bozguna uğramak
298
Argo
get the shit kicked out of (one)
f.
açık ara farkla yenilmek
299
Argo
get the stuffing kicked out of (one)
f.
pestili çıkmak
300
Argo
get the stuffing kicked out of (one)
f.
anasından emdiği süt burnundan gelmek
301
Argo
get the stuffing kicked out of (one)
f.
hezimete uğramak
302
Argo
get the stuffing kicked out of (one)
f.
bozguna uğramak
303
Argo
get the stuffing kicked out of (one)
f.
açık ara farkla yenilmek
304
Argo
get the shit knocked out of (one)
f.
pestili çıkmak
305
Argo
get the shit knocked out of (one)
f.
anasından emdiği süt burnundan gelmek
306
Argo
get the shit knocked out of (one)
f.
hezimete uğramak
307
Argo
get the shit knocked out of (one)
f.
bozguna uğramak
308
Argo
get the shit knocked out of (one)
f.
açık ara farkla yenilmek
309
Argo
get the stuffing knocked out of (one)
f.
pestili çıkmak
310
Argo
get the stuffing knocked out of (one)
f.
anasından emdiği süt burnundan gelmek
311
Argo
get the stuffing knocked out of (one)
f.
hezimete uğramak
312
Argo
get the stuffing knocked out of (one)
f.
bozguna uğramak
313
Argo
get the stuffing knocked out of (one)
f.
açık ara farkla yenilmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of get one
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy