güvenle - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

güvenle



"güvenle" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
General
güvenle in safe zf.
güvenle securely zf.
güvenle crousely zf.
güvenle on trust zf.
güvenle confidently zf.
güvenle trustfully zf.
güvenle confidingly zf.
güvenle trustingly zf.
güvenle safe zf.
güvenle dependably zf.
güvenle on faith zf.
güvenle constantly [obsolete] zf.
güvenle fiducially zf.
güvenle sicker [scotland] zf.
güvenle siker zf.
güvenle surely zf.

"güvenle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

Türkçe İngilizce
General
arabanın güvenle kenara çekilebileceği yer drive-off i.
güvenle yaşamak live in safety f.
geleceğe güvenle bakmak look to future with confidence f.
(geleceğe) güvenle bakmak look to the future with confidence f.
geleceğe güvenle bakmak be confident about the future f.
güvenle bakmak look confidently f.
yola güvenle çıkmak confidently set forth f.
güvenle yola çıkmak confidently set forth f.
güvenle planlamak count f.
ileriyi güvenle tahmin etmek presume f.
güvenle korunmuş warded s.
kendine güvenle dolmuş bucked up s.
Idioms
-i bilmenin verdiği güvenle safe in the knowledge that... expr.
Trade/Economic
güvenle oy verme voting trust i.
Technical
güvenle taşınabilir yük safe load i.
işlemin güvenle izlenmesi safe monitoring of the process i.
güvenle uçulabilir airworthy s.
Marine
dekompresyon sürecinin güvenle gerçekleşmesi için dalgıcın çeşitli derinliklerde durup dinlenme aşam decompression tables i.
nehirden güvenle geçebilme riverworthiness i.
geminin güvenle taşıyabileceği azami yelken miktarı press of canvas i.
geminin güvenle taşıyabileceği azami yelken miktarı press of sail i.
nehri güvenle geçebilen (tekne) riverworthy s.
Breeding
güvenle muhafaza etmek fank f.
Baseball
kaleye güvenle ulaşmış on s.