halfway - Türkçe İngilizce Sözlük

halfway

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"halfway" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 19 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
halfway zf. yarı yolda
I was halfway down the street when I saw her.
Onu gördüğümde caddede yarı yolda idim.

More Sentences
Genel
halfway zf. yarı yolda
The Council has met us halfway as regards another point, namely the labelling of flavourings.
Konsey bir başka konuda, yani tatlandırıcıların etiketlenmesi konusunda bizi yarı yolda bıraktı.

More Sentences
halfway s. yarı yolda bulunan (yer)
halfway s. yarı yolda bulunan
halfway s. yolun ortasında yer alan
halfway s. ortada yer alan
halfway s. (bir şeyi) kısmen etkileyen
halfway s. yarısını içeren
halfway zf. ortada
halfway zf. işi bitirmeden
halfway zf. orta noktaya doğru
halfway zf. yarı mesafede
halfway zf. imtiyazlarla
halfway zf. taviz vererek
halfway zf. aşağı yukarı
Teknik
halfway i. yarı mesafe
halfway i. yarıyol
Coğrafya
halfway i. missouri eyaletinde yerleşim yeri
halfway i. irlanda'da yerleşim yeri

"halfway" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
be halfway through f. yarılamak
I am halfway through this detective story.
Bu dedektif hikayesini yarıladım.

More Sentences
halfway house i. sosyal rehabilitasyon merkezi
halfway through f. yarılamak
be halfway through f. yarısını bitirmiş olmak
be halfway to f. -e giden yolun yarısında olmak
be halfway through f. yolu yarılamak
go halfway down f. yolu yarılamak
leave the door halfway open f. kapıyı aralık bırakmak
keep the door halfway open f. kapıyı aralık tutmak
be halfway between f. iki noktanın tam ortasında olmak
halfway decent s. şöyle doğru düzgün
halfway decent s. düzgün sayılabilecek
halfway decent s. elle tutulur anlamda düzgün
Atasözü
believe you can and you're halfway there inanmak başarmanın yarısıdır
Konuşma Dili
halfway house i. iki kasaba arasındaki han veya otel
halfway house i. başarıya giden yolun yarısı
halfway house i. orta nokta
halfway house i. orta yer
stop halfway through an act f. oyunu yarıda kesmek
stop halfway through an act f. sahneyi yarıda kesmek
Deyim
a halfway house i. yolun yarısı
a halfway house i. orta yol
a halfway house i. yarı yol
a halfway house i. orta nokta/yer
a halfway house i. sosyal rehabilitasyon merkezi
meet halfway f. orta noktada buluşmak
meet halfway f. işi yokuşa sürmemek
meet halfway f. alttan almak
meet halfway f. ödün vermek
meet halfway f. kapıyı aralık tutmak
meet someone halfway f. orta noktada buluşmak
meet one halfway f. taviz vermek
meet one halfway f. uzlaşmak
go halfway f. bir tartışmayı/anlaşmazlığı çözmek
meet someone halfway f. ortada/orta yolda buluşmak
go halfway f. uzlaşmak
go halfway f. ortada/orta yolda buluşmak
go halfway f. orta yol bulmak
go halfway f. anlaşmaya varmak
meet trouble halfway f. ortada fol yok yumurta yokken endişelenmek
meet trouble halfway f. ortada henüz bir şey yokken gereksiz yere endişelenmeye başlamak
leave someone halfway f. birisini yarı yolda bırakmak
a halfway house expr. bununla şunun arası bir şey
a halfway house expr. biraz ondan biraz bundan
halfway round the world expr. dünyanın öbür ucunda/ucuna
don't meet trouble halfway expr. henüz olmamış bir şey için stres olma/sıkıntıya girme
don't meet trouble halfway expr. henüz olmamış bir şey için endişelenme/telaş yapma
Konuşma
meet me halfway expr. ortada buluşalım
you're halfway there expr. yolu yarılamışsın
meet me halfway here expr. gel orta yolu bulalım
Ticaret/Ekonomi
halfway house [uk] i. uzlaşma
Hukuk
halfway house i. suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler
halfway house i. yarıyol evi
Dini
halfway covenant i. new england'daki cemaatçi kiliselerde uygulanan kısmi kilise üyeliği uygulaması
Argo
halfway crook i. sahte kabadayı
halfway crook i. olduğunun tersine görünen/kalıbının adamı olmayan
Modern Argo
almost halfway there s. neredeyse yolu yarılamış
almost halfway there s. yolun neredeyse yarısına gelmiş