hareket ederek - Türkçe İngilizce Sözlük

hareket ederek

"hareket ederek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hareket ederek movingly zf.

"hareket ederek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hareket ederek (susamış/terlemiş) bir hale gelmek work up f.
hızla yukarı aşağı hareket ederek tıkırdamak tirl [scottish] f.
makul bir çerçevede hareket ederek ilerlemek track f.
bir sağa bir sola hareket ederek wiggly s.
bağımsız biçimde hareket ederek at arm's length zf.
geciktirmek için yavaş hareket ederek dilatorily zf.
dairesel bir yörünge üzerinde hareket ederek gyrally zf.
kuzeybatıya doğru hareket ederek northwestwardly zf.
önceden hareket ederek proactively zf.
gerçeğinden hareket ederek starting from the fact that zf.
yanlış hareket ederek misguidedly zf.
sağa sola hızla hareket ederek flittingly zf.
düzgün hareket ederek trippingly zf.
aşağı yukarı hareket ederek undulately zf.
yaralı gibi hareket ederek maimedly zf.
birlikte hareket ederek coactively zf.
sabırsızca hareket ederek flounce zf.
kare şeklinde hareket ederek squarewise zf.
kare düzende hareket ederek squarewise zf.
gerçeğinden hareket ederek considering the fact that bağ.
Phrases
... sıfatıyla hareket ederek acting in the capacity of expr.
... sıfatıyla hareket ederek acting in its capacity as expr.
Colloquial
sarsakça hareket ederek shambolically zf.
Idioms
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch oneself along something f.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch oneself across something f.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch one's way across something f.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch one's way along something f.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch way across f.
çok yavaş bir şekilde hareket etmek/hareket ederek ilerlemek inch way along f.
Trade/Economic
birbiriyle iş yapan birbirine akrabalık ortaklık vb bağlarla bağlı bulunmayan kimselerin bağımsız biçimde hareket ederek yalnızca kendi çıkarlarını düşünecekleri kuralı arm's length principle i.
Politics
antlaşmanın 252. maddesinde öngörülen usule uygun şekilde hareket ederek acting in accordance with the procedure laid down in article 252 of the treaty expr.
Technical
ağırlık merkezinde asılı olup düşey düzlemde serbestçe hareket ederek manyetik eğimi gösteren mıknatıslı iğne dipping needle i.
çelik halatlar üzerinde hareket ederek engebeli arazilerde yük taşımaya yarayan mekanizma flying fox [australia] i.
bir çizgi veya yön üzerinde tekdüze hareket ederek translationally zf.
Mechanic
materyal içindeki sıcaklık veya yoğunluk farkından dolayı hareket ederek akan sıvı convection currents i.
Pathology
kan akışıyla hareket ederek damar tıkanıklığına neden olan madde embolus i.
Physics
cismin hareket ederek sahip olduğu mekanik enerji k.e. (kinetic energy) i.
Botanic
dış uyaranlara hareket ederek veya eğrilerek tepki veren sensitive s.
Sport
normal pozisyonundan hareket ederek başka bir pozisyon almak release f.
Ornithology
(kuşlar) yere inerken yan yana hareket ederek alçalmak waffle f.
Entomology
abd'nin orta batı eyaletlerinde büyük gruplar halinde hareket ederek tahıllara ve yoncalara zarar veren larvalar army cutworm (chorizagrotis auxiliaris) i.