Geçmiş

heap of

"heap of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	heap of expr.	çok
2	Konuşma Dili	heap of expr.	(bir şey) yığını

"heap of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	heap of junk i.	külüstür
2	Genel	heap of junk i.	hurda yığını
3	Genel	be at the bottom of the heap f.	diğerlerine göre daha kötü durumda olmak
4	Genel	a heap of s.	çok
Colloquial
5	Konuşma Dili	(a) heap of (something) expr.	bir yığın (bir şey)
6	Konuşma Dili	(a) heap of (something) expr.	çok (bir şey)
7	Konuşma Dili	(a) heap of (something) expr.	bir tomar (bir şey)
8	Konuşma Dili	(a) heap of (something) expr.	çok fazla (bir şey)
9	Konuşma Dili	(a) heap of (something) expr.	epey (bir şey)
Idioms
10	Deyim	the top of the heap i.	en tepe
11	Deyim	bottom of the heap i.	en kötü
12	Deyim	top of the heap i.	en iyisi
13	Deyim	bottom of the heap i.	kötünün kötüsü
14	Deyim	knock all of a heap f.	çok şaşırtmak
15	Deyim	strike all of a heap f.	çok şaşırtmak
16	Deyim	do someone a heap of good f.	iyi hissetmesini saglamak
17	Deyim	do someone a heap of good f.	iyi gelmek
18	Deyim	strike all of a heap f.	kafasını karıştırmak
19	Deyim	be knocked all of a heap f.	küçük dilini yutmak
20	Deyim	be struck all of a heap f.	küçük dilini yutmak
21	Deyim	heap coals of fire on someone's head f.	kötülük yapana iyilik ederek onun suçluluk duymasını sağlamak
22	Deyim	knock all of a heap f.	kafasını karıştırmak
23	Deyim	strike all of a heap f.	şok etkisi yaratmak
24	Deyim	knock all of a heap f.	şok etkisi yaratmak
25	Deyim	strike all of a heap f.	şaşkına çevirmek
26	Deyim	strike all of a heap f.	şaşkınlığa uğratmak
27	Deyim	heap coals of fire on someone's head f.	taş atana ekmek atmak
28	Deyim	heap coals of fire on someone's head f.	taş atana gül atmak
29	Deyim	be struck all of a heap f.	(şaşkınlıktan) küçük dilini yutmak
30	Deyim	be struck all of a heap f.	aşırı telaş yapmak
31	Deyim	do (one) a heap of good f.	(birine) iyi gelmek
32	Deyim	do (one) a heap of good f.	(birine) yaramak
33	Deyim	do (one) a heap of good f.	(birinin) iyi hissetmesini sağlamak
34	Deyim	heap coals of fire on (one's) head f.	kötülük yapana iyilik ederek onun suçluluk duymasını sağlamak
35	Deyim	heap coals of fire on (one's) head f.	taş atana ekmek atmak
36	Deyim	heap coals of fire on (one's) head f.	taş atana gül atmak
37	Deyim	at the bottom of the heap expr.	durumu diğerlerine göre daha kötü olan
38	Deyim	top of the heap expr.	en üstte
39	Deyim	top of the heap expr.	en üstünü
40	Deyim	top of the heap expr.	en yukarıda
41	Deyim	bottom of the heap expr.	en kalitesiz
42	Deyim	the top of the heap expr.	en üst
43	Deyim	the bottom of the heap expr.	(başarı anlamında) (bir listenin/oluşumun) en altında
44	Deyim	at the bottom of the pile/heap expr.	toplum içerisinde kötü durumda
45	Deyim	at the bottom of the pile/heap expr.	toplumun alt kesimlerinde
46	Deyim	at the bottom of the pile/heap expr.	toplumun en dibinde
47	Deyim	at the top of the pile/heap expr.	toplum içerisinde iyi durumda
48	Deyim	at the top of the pile/heap expr.	toplumun yüksek kesimlerinde
49	Deyim	at the top of the pile/heap expr.	toplumun en tepesinde
50	Deyim	at the bottom of the pile/heap expr.	toplum içerisinde daha kötü durumda
51	Deyim	at the bottom of the pile/heap expr.	toplumun alt kesimlerinde
52	Deyim	at the bottom of the pile/heap expr.	toplumun en dibinde
53	Deyim	at the top of the pile/heap expr.	toplum içerisinde daha iyi durumda
54	Deyim	at the top of the pile/heap expr.	toplumun yüksek kesimlerinde
55	Deyim	at the top of the pile/heap expr.	toplumun en tepesinde
56	Deyim	at the top of the heap expr.	diğerlerinden üstün durumda
57	Deyim	at the top of the heap expr.	zirvede
58	Deyim	at the top of the heap expr.	en tepede
59	Deyim	at the top of the heap expr.	diğerlerinden iyi durumda
60	Deyim	at the top of the heap expr.	diğerlerinden iyi durumda
61	Deyim	at the top of the heap expr.	toplumun en üst kesiminde
62	Deyim	at the top of the heap expr.	en zirvede
63	Deyim	at the top of the heap expr.	en tepede
64	Deyim	at the top of the heap expr.	diğerlerine göre daha iyi durumda
65	Deyim	at the top of the heap expr.	toplumun en tepesinde
66	Deyim	at the top of the heap expr.	toplumun üst kesimlerinde
67	Deyim	at the top bottom of the heap expr.	diğerlerinden kötü durumda
68	Deyim	at the top bottom of the heap expr.	toplumun en alt kesiminde
69	Deyim	at the top bottom of the heap expr.	en dipte
70	Deyim	at the top bottom of the heap expr.	diğerlerine göre daha kötü durumda
71	Deyim	at the top bottom of the heap expr.	toplumun en dibinde
72	Deyim	at the top bottom of the heap expr.	toplumun alt kesimlerinde
British Slang
73	İngiliz Argosu	heap of shit i.	batakhane
74	İngiliz Argosu	heap of shit i.	bok çukuru