iki kere - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

iki kere



"iki kere" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
iki kere twice zf.
General
iki kere double zf.
iki kere twicet [dialect] zf.
Idioms
iki kere twice over zf.

"iki kere" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

Türkçe İngilizce
General
budizm'de öğrenci ve ustası arasında öğrencinin meditasyon gelişmesi üzerine günde iki kere yapılan günlük toplantı sanzen i.
bir şeyi iki kere yapan kimse twicer i.
iki kere kaybeden kimse twicer [brit] i.
kendisiyle iki kere çarpmak cube f.
vites değiştirirken iki kere debriyaja basmak double-clutch f.
iki kere okumak read twice f.
günde iki kere oluşan semidaily s.
yılda iki kere olan biannual s.
senede iki kere olan semi-annual s.
yılda iki kere olan semi-annual s.
yılda iki kere olan semiannual s.
senede iki kere olan semiannual s.
günde iki kere olan two-a-day s.
ayda iki kere twice a month zf.
günde iki kere twice a day zf.
yılda iki kere twice a year zf.
yılda iki kere semiannually zf.
bir iki kere once or twice zf.
haftada iki kere biweekly zf.
senede iki kere semi-annually zf.
yılda iki kere semi-annually zf.
sabah bir akşam bir olmak üzere günde iki kere twice daily once in the morning and once in the evening zf.
senede iki kere twice yearly zf.
haftada iki kere twice weekly zf.
haftada iki kere twice a week zf.
haftada iki kere semiweekly zf.
yılda bir veya iki kere once or twice a year zf.
haftada iki kere two times a week zf.
haftada iki kere semi-weekly zf.
ayda iki kere bimonthly zf.
yılda iki kere twice per year zf.
senede iki kere twice per year zf.
senede iki kere semiannually zf.
yılda iki kere biannually zf.
senede iki kere biannually zf.
dakikada iki kere twice a minute zf.
Phrases
ucuz alan iki kere alır buy cheap, buy twice expr.
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir even a broken watch is right twice a day expr.
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir even a stopped watch is right twice a day expr.
iki kere düşün bir kere kodla think twice code once expr.
iki kere iki dört eder gibi as sure as two and two is four expr.
Proverb
yıldırım aynı yere iki kere düşmez lightning never strikes twice
yıldırım aynı yere iki kere düşmez lightning does not strike twice
bozuk/durmuş saat bile günde iki defa/kere doğruyu gösterir even a blind hog finds an acorn every now and then
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir a stopped clock is right twice a day
birini yargılarken iki kere düşün judge not, that ye not be judged
birini yargılarken iki kere düşün judge not, that ye be not judged
birini yargılarken iki kere düşün judge not, lest ye be judged
yıldırım aynı yere iki kere düşmez lightning doesn't strike twice
yıldırım aynı yere iki kere düşmez lightning never strikes (the same place) twice
yıldırım aynı yere iki kere düşmez lightning never strikes twice in the same place
Colloquial
(silahı) iki kere üst üste ateşlemek double tap f.
bir iki kere once or twice zf.
Idioms
aynı hatayı iki kere yapmak stumble over the same stone twice f.
iki kere düşünüp konuşmak be treading on eggshells f.
iki kere düşünüp konuşmak be walking on eggshells f.
iki kere düşünüp konuşmak be walking on eggshells f.
bir şeyi iki kere yapmam I don't boil my cabbage twice expr.
bir şeyi iki kere yapmam I don't chew my cabbage twice expr.
iki kere iki dört eder water is wet expr.
Speaking
daha önce bir iki kere karşılaşmıştık we met before once or twice expr.
günde iki veya üç kez/defa/kere yemeklerden önce aç karnına two to three times a day, before meals, on an empty stomach expr.
iki kere evlendi he got married twice expr.
iki kere evlendi she got married twice expr.
şimdiye kadar iki kere ispanya'ya gittim I have been to spain twice so far expr.
şimdiye kadar iki kere ispanya'ya bulundum I have been to spain twice so far expr.
haftada iki kere duş alırım I shower twice a week expr.
Law
aynı suçtan dolayı iki kere yargılanmama non bis in idem i.
iki kere mahkumiyet almış two time loser s.
Technical
iki kere kilitlemek double-lock f.
iki kere denetlemek double-check f.
yılda iki kere olan biannual s.
Computer
farenin düğmesine iki kere basmak double-click f.
iki kere tıklatmak double-click f.
aynı oyuncuyu iki kere oyladın you have voted twice for the same player expr.
aynı oyuncu için iki kere oy kullandın you have voted twice for the same player expr.
Automotive
vites değiştirirken iki kere debriyaja basmak double-declutch [uk] f.
Aeronautic
iki kere/defa söyleyin words twice expr.
Medical
günde iki kere ilaç alınması b.i.d. i.
günde iki kere ilaç alınması twice a day i.
günde iki kere ilaç alınması bid i.
Breeding
iki kere kırpılmış (koyun) two-shear [brit] s.
Religious
(niçiren budizmi'nde) günde iki kere yapılan bir ayin gongyo i.
Latin
aynı suçtan dolayı iki kere yargılanmama ne bis in idem (not twice in the same) expr.
Slang
yemek sırasına iki kere girmek doowop f.