İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | impartial s. | tarafsız | ||
Secondly, we must clearly insist on the mission of impartial observers from the European Union. İkinci olarak Avrupa Birliği'nden tarafsız gözlemcilerin misyonu konusunda açıkça ısrarcı olmalıyız. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | impartial s. | tarafsız | ||
Regulators already practise excellent, impartial cooperation. Düzenleyiciler halihazırda mükemmel ve tarafsız bir işbirliği uygulamaktadır. More Sentences |
||||
Hukuk | ||||
Hukuk | impartial s. | tarafsız | ||
Port State Control cannot operate unless it is independent and impartial. Liman Devleti Kontrolü bağımsız ve tarafsız olmadığı sürece işleyemez. More Sentences |
||||
Teknik | ||||
Teknik | impartial s. | tarafsız | ||
This certainly shows that the President of this sitting is utterly impartial. Bu durum, bu oturumun Başkanının tamamen tarafsız olduğunu kesinlikle göstermektedir. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | impartial s. | yansız | ||
Genel | ||||
Genel | impartial s. | adil | ||
Genel | impartial s. | yansız | ||
Genel | impartial s. | çekimser | ||
Genel | impartial s. | haklı | ||
Ticaret/Ekonomi | ||||
Ticaret/Ekonomi | impartial s. | bitaraf | ||
Ticaret/Ekonomi | impartial s. | objektif | ||
Ticaret/Ekonomi | impartial s. | taraf tutmayan | ||
Hukuk | ||||
Hukuk | impartial s. | bitaraf | ||
Teknik | ||||
Teknik | impartial s. | yansız | ||
Futbol | ||||
Futbol | impartial s. | eyyamsız |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Hukuk | ||||
Hukuk | fair and impartial s. | adil ve tarafsız | ||
Burke then asked her if she could be fair and impartial. Burke daha sonra ona adil ve tarafsız olup olamayacağını sordu. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | impartial/neutral decision i. | yansız karar | ||
Genel | impartial inquiry i. | tarafsız soruşturma | ||
Genel | behave impartial f. | tarafsız davranmak | ||
Genel | treat impartial f. | tarafsız davranmak | ||
Genel | act impartial f. | tarafsız davranmak | ||
Genel | be impartial f. | tarafsız davranmak | ||
Genel | remain impartial f. | tarafsız kalmak | ||
Genel | be impartial f. | yansız olmak | ||
Hukuk | ||||
Hukuk | right to access to fair and impartial tribunal i. | adil ve tarafsız yargılanma hakkına erişim | ||
Hukuk | independent and impartial court/tribunal i. | bağımsız ve tarafsız mahkeme | ||
Siyasal | ||||
Siyasal | impartial states i. | tarafsız devletler | ||
Siyasal | impartial attitude i. | tarafsız yaklaşım | ||
Medya | ||||
Medya | impartial journalism i. | tarafsız gazetecilik |