Geçmiş

in person

"in person" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	in person zf.	bizzat
General
2	Genel	in person zf.	şahsen
3	Genel	in person zf.	bizzat kendisi
4	Genel	in person zf.	kendi
5	Genel	in person zf.	yüz yüze
Colloquial
6	Konuşma Dili	in person expr.	bizzat

"in person" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	person in freedom i.	özgür insan
2	Genel	person in freedom i.	hür
3	Genel	person in need of nursing i.	bakıma muhtaç kimse
4	Genel	handicapped person in need of nursing i.	bakıma muhtaç özürlü
5	Genel	an immortal person believed to come in time of need i.	hızır
6	Genel	person in need of nursing i.	bakıma muhtaç insan
7	Genel	employment of a person in according of a contract in the ottoman empire i.	icare-i ademi
8	Genel	accidental killing of a person in a fight i.	(bir kavga sırasında) kazara adam öldürme
9	Genel	a rational person living in the real world i.	gerçek dünyada yaşayan aklı başında bir insan
10	Genel	person in charge of the organization/event i.	organizasyon sorumlusu
11	Genel	be in the shadow of another person f.	gölgesinde kalmak
12	Genel	vote in person f.	şahsen oy vermek
13	Genel	(a person) be in desperate straits f.	çaresiz olmak
14	Genel	receive in person f.	elden almak
15	Genel	pick up in person f.	elden almak
16	Genel	want to sit and talk in person f.	oturup yüz yüze konuşmak istemek
17	Genel	pay in person f.	elden ödemek
18	Genel	pay in person f.	peşin ödemek
19	Genel	apologize in person f.	şahsen özür dilemek
20	Genel	meet in person f.	bizzat karşılamak
21	Genel	in-person s.	şahsen
22	Genel	in-person s.	bizzat
23	Genel	in-person s.	aracısız
24	Genel	in-person s.	kendisi gelen
25	Genel	in-person s.	yüz yüze yapılan
26	Genel	in-person s.	birebir görüşmeyle yapılan
27	Genel	in the person of expr.	karakterinde
28	Genel	in the person of expr.	yerinde
29	Genel	in the person of expr.	adına
Phrases
30	İfadeler	in the person of someone expr.	birinin şahsında
Colloquial
31	Konuşma Dili	in the person of somebody expr.	birinin formunda/şeklinde
32	Konuşma Dili	in the person of somebody expr.	birinde vücut bulmuş halde/şekilde
Idioms
33	Deyim	the man/woman/person in the street i.	sokaktaki insan
34	Deyim	the man/woman/person in the street i.	sıradan vatandaş
35	Deyim	put trust in the wrong person f.	yanlış kişiye güvenmek/bel bağlamak
Speaking
36	Konuşma	don't talk about me in the third person expr.	benden üçüncü şahıs gibi bahsetme
Trade/Economic
37	Ticaret/Ekonomi	payment in person i.	elden ödeme
38	Ticaret/Ekonomi	officer/person in charge of tender i.	ihale sorumlusu
39	Ticaret/Ekonomi	person established in the customs territory of the turkey i.	türkiye cumhuriyeti gümrük bölgesinde yerleşik kişi
40	Ticaret/Ekonomi	person established in the customs territory of turkish republic i.	türkiye cumhuriyeti gümrük bölgesinde yerleşik kişi
41	Ticaret/Ekonomi	demand in person f.	bizzat istemek
42	Ticaret/Ekonomi	demand in person f.	talep etmek
Law
43	Hukuk	person in charge i.	vazifeli
44	Hukuk	action against the person in possession i.	zilyed aleyhinde dava
45	Hukuk	appear in person f.	bizzat görünmek
46	Hukuk	appear in person f.	ispatı vücut etmek
47	Hukuk	appear in person f.	şahsen mevcut olmak
48	Hukuk	appear in person f.	şahsen bulunmak
49	Hukuk	appear in person f.	şahsen icap etmek
50	Hukuk	appear in person f.	(mahkemeye) bizzat katılmak/çıkmak
Politics
51	Siyasal	vote in person f.	şahsen oy vermek
Literature
52	Edebiyat	a folk lyric in praise of a special person or thing i.	güzelleme
Music
53	Müzik	a happy folk song in praise of a special person or thing i.	güzelleme
Abbreviation
54	Kısaltma	pic (person in charge) i.	yetkili kimse