Geçmiş

bizzat

"bizzat" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	bizzat	in person zf.
General
2	Genel	bizzat	in-person s.
3	Genel	bizzat	personally zf.
4	Genel	bizzat	in the flesh zf.
5	Genel	bizzat	in propria persona zf.
6	Genel	bizzat	by hand zf.
7	Genel	bizzat	himself zm.
8	Genel	bizzat	myself zm.
9	Genel	bizzat	oneself zm.
10	Genel	bizzat	herself zm.
11	Genel	bizzat	itself zm.
12	Genel	bizzat	me zm.
Colloquial
13	Konuşma Dili	bizzat	in person expr.
14	Konuşma Dili	bizzat	where (one) lives expr.
Idioms
15	Deyim	bizzat	big as life s.
16	Deyim	bizzat	as large as life expr.
17	Deyim	bizzat	as big as life expr.
Law
18	Hukuk	bizzat	personally zf.

"bizzat" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	özel mal sahipleri tarafından düzenlenen ve masraflar bizzat üstlenerek sürdürülen hak	private way i.
2	Genel	bizzat görmek	witness f.
3	Genel	bizzat gördüğü bir olaya tanıklık etmek	eyewitness f.
4	Genel	bizzat yaşamak	experience f.
5	Genel	bizzat ilgilenmek	be personally involved to f.
6	Genel	bizzat ilgilenmek	get involved personally f.
7	Genel	bizzat karşılamak	meet in person f.
8	Genel	bizzat onun (dişi)	her [dialect] s.
9	Genel	bizzat kendisi	in person zf.
10	Genel	bizzat kendisi	ipsissima zf.
11	Genel	ben bizzat kendim	me myself and i zm.
12	Genel	bizzat sen	yourself zm.
13	Genel	bizzat senin	yourself zm.
14	Genel	bizzat siz	yourself zm.
15	Genel	bizzat sizin	yourself zm.
16	Genel	bizzat siz	herself zm.
17	Genel	bizzat (o)	herself [scotland] zm.
18	Genel	bizzat kendisi (eril)	himself zm.
Phrases
19	İfadeler	aptallar bizzat yaşayarak öğrenir	experience is the teacher of fools expr.
Colloquial
20	Konuşma Dili	bizzat görüşme	face time i.
21	Konuşma Dili	bizzat ben	me myself zm.
22	Konuşma Dili	bu sözler/mesaj bizzat bana aittir	I approve this message expr.
Idioms
23	Deyim	bizzat (biri) tarafından	by (one's) own hand expr.
Speaking
24	Konuşma	bizzat kendisi söyledi	she said it herself expr.
Trade/Economic
25	Ticaret/Ekonomi	bizzat istemek	demand in person f.
Law
26	Hukuk	bizzat görünmek	appear in person f.
27	Hukuk	(mahkemeye) bizzat katılmak/çıkmak	appear in person f.
Advertising
28	Reklam	bir ürünü bizzat kullanacak olanlara yönelmiş reklam	direct-to-consumer advertising i.
Military
29	Askeri	bizzat muharebe alanında olan kara kuvvetleri	boots on the ground i.