Geçmiş

himself

"himself" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	himself zm.	bizzat
2	Genel	himself zm.	eril kendisi
3	Genel	himself zm.	kendi
4	Genel	himself zm.	kendi eliyle
5	Genel	himself zm.	kendisi
6	Genel	himself zm.	bizzat kendisi (eril)
7	Genel	himself zm.	bizatihi (eril)
8	Genel	himself zm.	kendinde olarak (eril)
9	Genel	himself zm.	yardımsız (eril)
10	Genel	himself zm.	kendi kendine (eril)
11	Genel	himself zm.	normal hali (eril)
12	Genel	himself zm.	tanrı

"himself" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 120 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	by himself zf.	kendi kendine
General
2	Genel	defend himself f.	kendini savunmak
3	Genel	give himself up f.	kendini feda etmek
4	Genel	be written and composed by himself f.	söz ve müziği kendisine ait olmak
5	Genel	turn in on himself/herself f.	içine kapanmak
6	Genel	turn in upon himself/herself f.	içine kapanmak
7	Genel	praise himself/herself f.	kendini övmek
8	Genel	know how to enjoy himself/herself f.	nasıl eğleneceğini bilmek
9	Genel	kill himself in one's car f.	kendini arabasında öldürmek
10	Genel	leave one to himself f.	kendi haline bırakmak
11	Genel	leave one to himself f.	ilişmemek
12	Genel	by himself zf.	kendikendine
13	Genel	by himself zf.	kendi başına
14	Genel	by himself zf.	kendi kendisine
15	Genel	himself [ireland] [scotland] zm.	evin erkeği
16	Genel	himself [ireland] [scotland] [uk] zm.	önemli kimse (eril)
17	Genel	himself [ireland] [scotland] [uk] zm.	önemli erkek
18	Genel	everyone is out for himself expr.	herkes kendi derdinde
Phrases
19	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	kendince nedenleri olsa gerek
20	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	kendince nedenleri vardır herhalde
21	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	bir nedenle
22	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	neden bilmem
23	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	nedenini anlamadım ama
24	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	nedenini bir tek kendi bilir
25	İfadeler	each man for himself expr.	herkes kendinden sorumlu
26	İfadeler	each man for himself expr.	her koyun kendi bacağından asılır
27	İfadeler	each man for himself expr.	herkes kendi başının çaresine bakar
28	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	anlaşılmayan bir sebepten dolayı
29	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	allah bilir neden
30	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	nedenini ancak kendi bilir
31	İfadeler	for reasons best known to himself (or herself) expr.	nedendir bilinmez
32	İfadeler	for some reasons best known to himself/herself expr.	allah bilir neden
33	İfadeler	for some reasons best known to himself/herself expr.	nedendir bilinmez
34	İfadeler	for some reasons best known to himself/herself expr.	kim bilir niye
35	İfadeler	for a reason best known to himself/herself expr.	allah bilir neden
36	İfadeler	for a reason best known to himself/herself expr.	nedendir bilinmez
37	İfadeler	for a reason best known to himself/herself expr.	kim bilir niye
38	İfadeler	for some reason best known to himself/herself expr.	allah bilir neden
39	İfadeler	for some reason best known to himself/herself expr.	nedendir bilinmez
40	İfadeler	for some reason best known to himself/herself expr.	kim bilir niye
Proverb
41	Atasözü	every man for himself and the devil take the hindmost	her koyun kendi bacağından asılır
42	Atasözü	give him enough rope and he'll hang himself	bırak kendi kuyusunu kazsın
43	Atasözü	give him enough rope and he'll hang himself	sen eline ipi ver o kendini asar
44	Atasözü	he who excuses himself accuses himself	özür dileyen kabahatini kabul eder
45	Atasözü	he who excuses himself accuses himself	özür dilemek suçunu kabul etmek demektir
46	Atasözü	give someone enough rope and he'll hang himself	bırak kendi kuyusunu kazsın
47	Atasözü	a man wrapped up in himself makes a very small bundle	bencil biri kimse tarafından hoş karşılanmaz
48	Atasözü	a man wrapped up in himself makes a very small bundle	sadece kendini düşünen biri kimse için cazip değildir
49	Atasözü	a man wrapped up in himself makes a very small bundle	bencillik insanı ancak küçültür
50	Atasözü	a man wrapped up in himself makes a very small bundle	yalnızca kendini düşünen biri kısır kalır/gelişemez
51	Atasözü	no person is free who is not master of himself	kendini kontrol/disipline edemeyen biri özgür değildir
52	Atasözü	no person is free who is not master of himself	kendini tanımayan/bilmeyen biri özgür değildir
53	Atasözü	no person is free who is not master of himself	kendinin farkında olmayan biri özgür değildir
54	Atasözü	no person is free who is not master of himself	kendini tanımayan/kontrol edemeyen biri duygularının/tutkularının esiridir
55	Atasözü	an attorney who represents himself has a fool for a client	kendi avukatlığını yapanın aklı kıttır
56	Atasözü	an attorney who represents himself has a fool for a client	kendi avukatlığını yapanın aklı kıttır
57	Atasözü	give a man enough rope and he will hang himself	sen eline ipi ver o kendini asar
58	Atasözü	give a man enough rope and he will hang himself	bırak kendi kuyusunu kazsın
Colloquial
59	Konuşma Dili	every man for himself expr.	herkes başının çaresine baksın
60	Konuşma Dili	by himself expr.	kendi başına
61	Konuşma Dili	by himself expr.	tek başına
62	Konuşma Dili	by himself expr.	yalnız
63	Konuşma Dili	by himself expr.	yardımsız
Idioms
64	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	imamdan daha dini bütün olmak
65	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	kraldan çok kralcı olmak
66	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	çok muhafazakar/tutucu olmak
67	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	aşırıya kaçmak
68	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	aşırı muhafazakar/tutucu olmak
69	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	(birilerine) taş çıkarmak
70	Deyim	get the spotlight off himself/herself f.	ilgi çekmek
71	Deyim	think himself superior f.	kendini üstün görmek
72	Deyim	think himself superior f.	kendini başkalarından üstün görmek
73	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	aşırı dindar olmak
74	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	katolikliğin kurallarına gerekenden daha fazla bağlı olmak
75	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	papa'dan bile daha katolik olmak
76	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	dini bütünden daha dindar olmak
77	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	kraldan çok kralcı olmak
78	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	kuralları normalinden daha abartılı uygulamak
79	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	abartmak
80	Deyim	be more catholic than the pope (himself) f.	tereciden daha iyi tere satmak
81	Deyim	take somebody out of himself, herself f.	birini neşelendirmek
82	Deyim	take somebody out of himself, herself f.	birini eğlendirmek
83	Deyim	take somebody out of himself, herself f.	birinin açılmasını sağlamak
84	Deyim	take somebody out of himself, herself f.	birini dışa döndürmek
85	Deyim	take somebody out of himself, herself f.	birine sorunlarını/sıkıntısını unutturmak
86	Deyim	to yourself/himself/herself/themselves zf.	herkesten gizlice
87	Deyim	all to himself expr.	sadece kendine
88	Deyim	all to himself expr.	kimseyle paylaşmadan
89	Deyim	every man for himself expr.	herkes kendinden sorumludur
90	Deyim	every man for himself expr.	her koyun kendi bacağından asılır
91	Deyim	god helps him who helps himself expr.	sen elinden geleni yap gerisini allah'a bırak
92	Deyim	give somebody enough rope (and he'll/she'll hang himself/herself) expr.	bırak kendi kuyusunu kazsın
93	Deyim	give somebody enough rope (and he'll/she'll hang himself/herself) expr.	sen eline ipi ver o kendini asar
94	Deyim	give enough rope and he'll hang himself expr.	sen eline ipi ver o kendini asar
95	Deyim	give enough rope and he'll hang himself expr.	bırak kendi kuyusunu kazsın
Speaking
96	Konuşma	leave him to himself expr.	bırak işine karışma
97	Konuşma	leave him to himself expr.	bırak ne hali varsa görsün
98	Konuşma	leave him by himself expr.	bırak ne hali varsa görsün
99	Konuşma	leave him to himself expr.	bırak kendi başının çaresine baksın
100	Konuşma	leave him by himself expr.	bırak işine karışma
101	Konuşma	he turned himself in this morning expr.	bu sabah teslim oldu
102	Konuşma	leave him by himself expr.	bırak kendi başının çaresine baksın
103	Konuşma	it's every man for himself expr.	her koyun kendi bacağından asılır
104	Konuşma	it's every man for himself expr.	herkes başının çaresine baksın
105	Konuşma	she can take care of himself expr.	kendi başının çaresine bakabilir
106	Konuşma	he could not contain himself expr.	kendini tutamadı
107	Konuşma	he is not himself expr.	kendinde değil
108	Konuşma	he can take care of himself expr.	kendi başının çaresine bakabilir
109	Konuşma	that man has never loved anyone but himself expr.	o adam hayatta kendisinden başka kimseyi sevmedi
110	Konuşma	he never talks about himself expr.	kendisinden hiç bahsetmiyor
111	Konuşma	all he cares about is himself expr.	tek umursadığı şey kendisi
112	Konuşma	he got himself in trouble again expr.	yine başını belaya soktu
113	Konuşma	she/he managed to bring herself/himself to go there expr.	üşenmedi oraya gitti
Law
114	Hukuk	witness against himself i.	kendi aleyhine tanıklık
115	Hukuk	felon of himself i.	(eskimiş hukuk terimi) intihar eden kimse
Religious
116	Dini	the military campaigns which prophet muhammad himself commanded the islamic army i.	gazve
Football
117	Futbol	be found himself at the back post with ball f.	arka direkte topla buluşmak
118	Futbol	be found himself at the front post with ball f.	ön direkte topla buluşmak
British Slang
119	İngiliz Argosu	toss himself off f.	asılmak
120	İngiliz Argosu	toss himself off f.	otuzbir çekmek