in time to

"in time to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	an immortal person believed to come in time of need i.	hızır
2	Genel	get to (a place) in time f.	bir yere yetişmek
3	Genel	get to the top of one's field in a very short time f.	çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak
4	Genel	in the time to come zf.	gelecekte
5	Genel	up to this point in time zf.	şu ana kadar
6	Genel	up to this point in time zf.	şimdiye kadar
Phrasals
7	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamana) dayanmak
8	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamandan) gelmek
9	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
10	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamandan) ilham almak
11	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
Idioms
12	Deyim	in next to no time expr.	aniden
13	Deyim	in next to no time expr.	bir anda
14	Deyim	in next to no time expr.	hemen/anında
Speaking
15	Konuşma	when you're in army you got a lot of time to think i.	askerdeyken düşünecek çok vaktin oluyor
16	Konuşma	in time, we'll get to know each other better expr.	zamanla birbirimizi daha iyi tanıyacağız
17	Konuşma	I like to read gripping novels in my free time expr.	boş zamanlarımda sürükleyici roman okumayı severim
18	Konuşma	I like to read gripping novels in my spare time expr.	boş zamanlarımda sürükleyici roman okumayı severim
19	Konuşma	I like to read novels in my free time expr.	boş zamanlarımda roman okumayı severim
20	Konuşma	I like to read novels in my spare time expr.	boş zamanlarımda roman okumayı severim