istemeyen - Türkçe İngilizce Sözlük

istemeyen

"istemeyen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
istemeyen rejective s.
istemeyen undesiring s.

"istemeyen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
General
borcunu ödemek istemeyen kimse deadbeat i.
ütü istemeyen giyecek wash and wear fabric i.
ismini vermek istemeyen bir izleyici an anonymous watcher i.
adını vermek istemeyen bir dinleyici an anonymous listener i.
ismini vermek istemeyen bir dinleyici an anonymous listener i.
askerlik yapmak istemeyen kimse conchy i.
istemeyen kimse rejecter i.
istemeyen kimse rejectionist i.
kimliğinin veya yaptığı işlerin bilinmesini istemeyen biri adına hareket eden kimse blind i.
30 ile 45 yaşları arasında olup orta yaşlı olarak görülmek istemeyen kimse middle youth i.
değişiklikleri ve yeni fikirleri kabul etmek istemeyen kimse conservativist i.
bir birliğe girmek istemeyen kimse scab i.
yapmak istemeyen averse to doing s.
paylaşmak istemeyen possessive s.
özel maharet istemeyen unskilled s.
işbirliği yapmak istemeyen noncooperative s.
ütü istemeyen kumaştan yapılmış (giysi) drip-dry s.
ütü istemeyen (kumaş) drip-dry s.
ütü istemeyen (hazır giysi) wash-and-wear s.
(giysi) ütü istemeyen non-iron s.
adının açıklanmasını istemeyen declined to be named s.
yürümek istemeyen balky s.
çok şey istemeyen undemanding s.
emek istemeyen undemanding s.
dikkat çekmek istemeyen undistracting s.
titizlik istemeyen unexacting s.
çok emek istemeyen unlaborious s.
çok emek istemeyen unlabouring s.
ısrarla istemeyen unportunate s.
sürekli bir şeyler istemeyen unportunate s.
intikam istemeyen unvindictive s.
inanmak istemeyen questioning s.
kitlesel medyada görünmek istemeyen media-shy s.
Proverb
hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir there's none so blind as those who will not see
hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz there's none so deaf as those who will not hear
hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz there's none so deaf as those that will not hear
Colloquial
(buz hokeyinde) pas vermek istemeyen oyuncu puck hog i.
canı (bir şeyi yapmayı) istemeyen disinclined to (do something) s.
Idioms
bir tartışma ya da istemeyen bir olay karşısında iki ya da daha fazla grubun birbirlerini suçlaması blame game i.
reçete istemeyen behind-the-counter s.
olduğu yerden/noktadan kımıldamak istemeyen riveted to (one's) spot s.
Trade/Economic
ütü istemeyen giyim eşyası wash and wear i.
bakım istemeyen maintenance-free s.
Technical
döküntü istemeyen madde enkaz debris i.
sıkma istemeyen drip-dry s.
Textile
ütü istemeyen tekstil ürünü durable press i.
ütü istemeyen wash-and-wear s.
ütü istemeyen drip-dry s.
ütü istemeyen easy-care s.
ütü istemeyen non-iron s.
Social Sciences
cinsel kimliğini açıklamak istemeyen kimse pomosexual i.
cinsel kimliğini açıklamak istemeyen pomosexual s.
Education
derece istemeyen öğrenci non-degree seeking student i.
Military
polisle karşı karşıyayken yakalanmak istemeyen birinin kalkan olarak kullandığı kimse human shield i.
Sport
halihazırda görev yaptığı takımda daha fazla oynamak istemeyen futbolcu wantaway i.
Slang
ilişki istemeyen genç bekar kadın dried-fish woman i.
yataktan çıkmak istemeyen/çıkmayan kimse sack rat i.
gönderilerde alınmak istemeyen maddeleri elemek plonk f.
Modern Slang
romantizm fikrinden hoşlanan fakat romantik aktiviteler yapmak istemeyen kimse aegoromantic i.
cinsel çekim hissetmesine rağmen karşısındaki kişinin harekete geçmesini/karşılık vermesini istemeyen kimse akoisexual i.