Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | kamulaştırmak | expropriate f. | ||
The socialist insurgency expropriated the Apostolic Palace. Sosyalist ayaklanma papaya ait sarayı kamulaştırdı. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | kamulaştırmak | nationalise f. | ||
In July 1969 Indira Gandhi nationalised the country’s 14 largest banks. Temmuz 1969'da Indira Gandhi ülkenin en büyük 14 bankasını kamulaştırdı. More Sentences |
||||
Genel | kamulaştırmak | nationalize f. | ||
The Evo Morales government nationalized Bolivia’s natural resources in 2006. Evo Morales hükümeti 2006 yılında Bolivya'nın doğal kaynaklarını kamulaştırdı. More Sentences |
||||
Genel | kamulaştırmak | publicize f. | ||
My job is to publicize the decisions made during the meeting. Benim işim toplantı sırasında alınan kararları kamuoyuna duyurmak. More Sentences |
||||
Siyasal | ||||
Siyasal | kamulaştırmak | expropriate f. | ||
The socialist insurgency expropriated the Apostolic Palace. Sosyalist isyancılar Apostolik Sarayı kamulaştırdı. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | kamulaştırmak | socialize f. | ||
Genel | kamulaştırmak | dispossess f. | ||
Genel | kamulaştırmak | publicise f. | ||
Genel | kamulaştırmak | impress f. | ||
Genel | kamulaştırmak | sequestrate f. | ||
Genel | kamulaştırmak | condemn f. | ||
Genel | kamulaştırmak | confiscate f. | ||
Genel | kamulaştırmak | socialise f. | ||
Hukuk | ||||
Hukuk | kamulaştırmak | sequestrate f. | ||
Siyasal | ||||
Siyasal | kamulaştırmak | unappropriate f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Genel | ||
Genel | petrol sahalarını kamulaştırmak | nationalize the oil fields f. |
Hukuk | ||
Hukuk | bir mülkü kamulaştırmak | disappropriate f. |