condemn - Türkçe İngilizce Sözlük

condemn

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"condemn" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
Yaygın Kullanım
condemn f. mahkum etmek
The traitor was condemned to life imprisonment.
Vatan haini şahıs ömür boyu hapse mahkum edildi.

More Sentences
condemn f. kınamak
In this way, the Presidency showed that the prophets of doom who condemned the Brussels European Council were wrong.
Bu şekilde Başkanlık, Brüksel Avrupa Konseyini kınayan felaket tellallarının yanıldığını göstermiş oldu.

More Sentences
Genel
condemn f. mahkum etmek
Her royal title condemned her to a life in secrecy.
Hanedan mensubu oluşu onu gizlilik içinde geçen bir hayata mahkum etmişti.

More Sentences
condemn f. kınamak
I condemn the limitations and worrying consequences of this policy.
Bu politikanın sınırlamalarını ve endişe verici sonuçlarını kınıyorum.

More Sentences
condemn f. suçlamak
Would you condemn Me to justify yourself?
Kendini haklı çıkarmak için beni mi suçlayacaksın?

More Sentences
condemn f. kınanmak
The politician was publicly condemned for his mistake.
Politikacı yaptığı hata nedeniyle kamuoyu önünde kınandı.

More Sentences
Hukuk
condemn f. cezaya çarptırmak
The judge condemned him to death.
Yargıç onu ölüm cezasına çarptırdı.

More Sentences
condemn f. istimlak etmek
This building has been condemned.
Bu bina istimlak edildi.

More Sentences
condemn f. mahkum etmek
It is at the very heart of world injustice, which condemns millions of people to poverty and distress.
Kahve, milyonlarca insanı yoksulluk ve sıkıntıya mahkum eden dünya adaletsizliğinin tam kalbinde yer almaktadır.

More Sentences
Yaygın Kullanım
condemn f. ayıplamak
Genel
condemn f. kamulaştırmak
condemn f. el koymak
condemn f. hüküm vermek
condemn f. ayıplamak
condemn f. çarptırmak
condemn f. suçlu çıkarmak
condemn f. hüküm giymek
condemn f. (birini bir şeye) zorlamak
condemn f. lanet etmek
condemn f. bela okumak
condemn f. lanetlemek
condemn f. (kapı) kapamak
condemn f. tıkamak
condemn f. kalıcı olarak kapatmak
condemn f. umutsuz vaka ilan etmek
condemn f. iflah olmaz addetmek
condemn f. hükmetmek
Hukuk
condemn f. müsadere kararı vermek
condemn f. reddetmek
condemn f. suçlu bulmak
condemn f. suçlu çıkarmak
condemn f. suçluluğunu açığa vurmak
condemn f. -in kullanılmasını resmen yasaklamak
Osmanlıca
condemn f. takbih etmek

"condemn" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
condemn to death f. idama mahkum etmek
In Iran last week, a woman was condemned to death by stoning for adultery.
Geçtiğimiz hafta İran'da bir kadın zina yaptığı gerekçesiyle taşlanarak idama mahkum edildi.

More Sentences
Öbek Fiiller
condemn (someone) to (something) f. (birini bir şeye) mahkum etmek
This could result in them being condemned to long-term poverty and deprivation.
Bu da onların uzun vadeli yoksulluk ve yoksunluğa mahkum edilmesiyle sonuçlanabilir.

More Sentences
Genel
condemn roundly f. şiddetle kınamak
condemn fiercely f. şiddetle kınamak
condemn vociferously f. şiddetle kınamak
condemn vehemently f. nefretle kınamak
condemn strongly f. şiddetle kınamak
condemn vigorously f. şiddetle kınamak
condemn vehemently f. şiddetle kınamak
condemn regretfully f. esefle kınamak
condemn in the strongest terms f. şiddetle kınamak
condemn terrorism f. terörü kınamak
condemn terror f. terörü kınamak
condemn terrorism f. terörü lanetlemek
condemn terror f. terörü lanetlemek
Öbek Fiiller
condemn (someone or something) as (something) f. olmakla/yapmakla suçlamak
condemn someone as something f. olmakla/yapmakla suçlamak
condemn (someone or something) as (something) f. olmakla itham etmek
condemn someone as something f. olmakla itham etmek
condemn (someone or something) as (something) f. (birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak
condemn (someone or something) as (something) f. (birini ya da bir şeyi bir şeyle) itham etmek
condemn (someone or something) as (something) f. (birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak
condemn (someone or something) for (something) f. (birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak
condemn (someone or something) for (something) f. (birini ya da bir şeyi bir şeyle) itham etmek
condemn (someone or something) for (something) f. (birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak
condemn (someone) to (something) f. (birini bir şeyle) cezalandırmak
condemn someone as something f. birini bir şeyle suçlamak
condemn someone as something f. birini bir şeyle itham etmek
condemn someone as something f. birini bir şey olmakla suçlamak
condemn someone for something f. birini bir şey yüzünden suçlamak
condemn someone for something f. birini bir şeyle suçlamak
condemn someone for something f. birini bir şeyle itham etmek
condemn someone for something f. birini bir şey yapmakla suçlamak
condemn someone to something f. birini bir şeye mahkum etmek
condemn someone to something f. birini bir şeyle cezalandırmak
condemn as f. olmakla suçlamak
condemn as f. olmakla itham etmek
condemn for f. yüzünden suçlamak
condemn for f. ile itham etmek
condemn for f. ile suçlamak
condemn to f. -e mahkum etmek
condemn to f. ile cezalandırmak
İfadeler
we condemn terrorism expr. terörü kınıyoruz
we condemn terrorism expr. terörü lanetliyoruz
Hukuk
condemn to death f. idama mahkum etmek