Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hüküm vermek
"hüküm vermek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hüküm vermek
adjudicate
f.
2
Genel
hüküm vermek
adjudge
f.
3
Genel
hüküm vermek
return
f.
4
Genel
hüküm vermek
decree
f.
5
Genel
hüküm vermek
condemn
f.
6
Genel
hüküm vermek
pass judgment
f.
7
Genel
hüküm vermek
sentence
f.
8
Genel
hüküm vermek
doom
f.
9
Genel
hüküm vermek
judge
f.
10
Genel
hüküm vermek
decide
f.
11
Genel
hüküm vermek
rule
f.
12
Genel
hüküm vermek
pass
f.
13
Genel
hüküm vermek
hand down a decision
f.
14
Genel
hüküm vermek
estimate
f.
15
Genel
hüküm vermek
consecrate [obsolete]
f.
Idioms
16
Deyim
hüküm vermek
sit in judgment on/over
f.
17
Deyim
hüküm vermek
bring a verdict in
f.
Trade/Economic
18
Ticaret/Ekonomi
hüküm vermek
award
f.
Law
19
Hukuk
hüküm vermek
give a verdict
f.
20
Hukuk
hüküm vermek
deliver a judgment
f.
21
Hukuk
hüküm vermek
render a verdict
f.
22
Hukuk
hüküm vermek
hold the balance
f.
23
Hukuk
hüküm vermek
hold
f.
24
Hukuk
hüküm vermek
render judgment
f.
25
Hukuk
hüküm vermek
judge
f.
26
Hukuk
hüküm vermek
bring in a verdict
f.
27
Hukuk
hüküm vermek
give a ruling
f.
28
Hukuk
hüküm vermek
adjudicate
f.
29
Hukuk
hüküm vermek
award
f.
30
Hukuk
hüküm vermek
adjudge
f.
31
Hukuk
hüküm vermek
decern [scotland]
f.
32
Hukuk
hüküm vermek
sue
f.
Archaic
33
Eski Kullanım
hüküm vermek
aread
f.
34
Eski Kullanım
hüküm vermek
areed
f.
"hüküm vermek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gıyabında hüküm vermek
default
i.
2
Genel
peşin hüküm vermek
preconceive
f.
3
Genel
acele hüküm vermek
jump at a conclusion
f.
4
Genel
peşin hüküm vermek
prejudge
f.
5
Genel
önceden hüküm vermek
prejudge
f.
6
Genel
vermek (hüküm)
deliver
f.
7
Genel
peşin hüküm vermek
give a bias to
f.
8
Genel
yanlış hüküm vermek
misjudge
f.
9
Genel
yanlış hüküm vermek
misdeem
f.
10
Genel
önceden hüküm vermek
forejudge
f.
11
Genel
peşin hüküm vermek
form a premature judgement on
f.
12
Genel
peşin hüküm vermek
judge beforehand
f.
13
Genel
peşin hüküm vermek
prejudicate
f.
14
Genel
kesin hüküm vermek (biri hakkında)
place a final judgement on someone
f.
15
Genel
yanlış hüküm vermek
miscensure
f.
16
Genel
aleyhinde hüküm vermek
overrule
f.
17
Genel
hukuken inceleyip hüküm vermek
discuss [obsolete]
f.
18
Genel
peşin hüküm vermek
foreconceive
f.
19
Genel
önceden hüküm vermek
foredetermine
f.
20
Genel
peşin hüküm vermek
partialize
f.
21
Genel
peşin hüküm vermek
preconceit
f.
22
Genel
(kanıt düzeyi yetersiz iken) önceden hüküm vermek
prejudicate [obsolete]
f.
23
Genel
aleyhte peşin hüküm vermek
prejudice [obsolete]
f.
24
Genel
peşin hüküm ile zarar vermek
prejudice
f.
25
Genel
resmi cezadan önce hüküm vermek
presentence
f.
26
Genel
birine karşı haksız hüküm vermek
prejudice against
f.
Phrasals
27
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek
generalize about (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek
generalize on (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
birinin bir şeyin lehinde bir hüküm vermek
award something to someone or something
f.
30
Öbek Fiiller
hakkında hüküm vermek
generalize about
f.
31
Öbek Fiiller
hakkında hüküm vermek
pronounce on
f.
Idioms
32
Deyim
anlamadan hüküm vermek
leap to conclusions
f.
33
Deyim
anlamadan hüküm vermek
jump to conclusions
f.
34
Deyim
biri hakkında hüküm vermek
sit in judgment of somebody
f.
35
Deyim
belirli bir özelliğe göre hüküm vermek
judge by
f.
36
Deyim
biri hakkında hüküm vermek
sit in judgment upon someone
f.
37
Deyim
biri hakkında hüküm vermek
sit in judgment on someone
f.
38
Deyim
(mahkeme vb) biri hakkında hüküm/karar vermek
pass sentence on someone
f.
39
Deyim
(biri/bir şey üzerinde/hakkında) hızlıca hüküm vermek
pass judgment (on someone or something)
f.
40
Deyim
(biri/bir şey hakkında) hüküm vermek
pass sentence (on someone or something)
f.
41
Deyim
(biri/bir şey üzerinde/hakkında) hızlıca hüküm vermek
pass sentence (on someone or something)
f.
42
Deyim
(biri) hakkında hüküm vermek
sit in judgment of (someone)
f.
43
Deyim
(hüküm vermek için) henüz erken
it's early days yet
expr.
44
Deyim
(hüküm vermek için) henüz erken
it's early days
expr.
45
Deyim
(hüküm vermek için) henüz erken
it's early days
expr.
46
Deyim
(hüküm vermek için) henüz erken
it's early in the day [uk]
expr.
Speaking
47
Konuşma
(hüküm vermek için) henüz erken
it's early days yet
expr.
Law
48
Hukuk
yeniden hüküm vermek
rejudge
f.
49
Hukuk
davanın kati olarak düşmesine hüküm vermek
order a peremptory nonsuit
f.
50
Hukuk
jüri kararı ile hüküm vermek
give
f.
Politics
51
Siyasal
avam kamarası ile müzakere ettikten sonra hüküm vermek
report out
f.
Archaic
52
Eski Kullanım
(ceza için) önceden hüküm vermek
predoom
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hüküm vermek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy