pass - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

pass

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"pass" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 106 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
pass i. geçiş izni
pass i. geçit
pass i. geçiş
pass f. geçirmek
pass f. geçmek
General
pass i. derbent
pass i. kanal
pass i. paso
pass i. vaziyet
pass i. şebeke
pass i. ruhsat
pass i. izin
pass i. dar yol
pass i. durum
pass i. hal
pass i. çalım
pass i. giriş
pass i. pasaport
pass i. el çabukluğu
pass i. kur
pass i. geçme
pass i. hokkabazlık
pass i. geçmeye yarayan yer
pass i. giriş kartı
pass i. boğaz
pass i. parça
pass i. pasaj
pass i. koridor
pass i. deniz yolculuğu
pass i. sınavdan geçme
pass i. bölüm
pass i. paragraf
pass i. yol tezkeresi
pass i. dar dağ geçidi
pass i. ücretsiz kullanım izni
pass f. ileri gitmek
pass f. dolaştırmak
pass f. devretmek
pass f. bildirmek
pass f. kazanmak
pass f. sona ermek
pass f. atmak
pass f. sınıf geçmek
pass f. akıtmak
pass f. vermek (sahte para, karşılıksız çek)
pass f. sınavda geçmek
pass f. sırasını atlatmak
pass f. onaylattırmak
pass f. geride bırakmak
pass f. dönüşmek
pass f. onaylamak
pass f. dersi vermek
pass f. boşaltmak
pass f. arkada bırakmak
pass f. pas vermek
pass f. paslaşmak
pass f. piyasaya sürmek
pass f. paylaşmak
pass f. uzatmak
pass f. ölmek
pass f. söylemek
pass f. başarmak
pass f. açmak (kilit)
pass f. yürüyerek geçmek
pass f. dinmek
pass f. bitmek
pass f. gezdirmek
pass f. aşmak
pass f. vermek
pass f. geçmek
pass f. geçip gitmek
pass f. pas geçmek
pass f. hüküm vermek
pass f. (sınav) kazanmak
pass f. karar vermek
pass f. kat etmek
pass f. kanun çıkarmak
pass f. meydana gelmek
pass f. olmak
pass f. önünden geçmek
pass f. geçmek (sınav, sınıf vb.)
pass f. geçiş yapmak
Colloquial
pass f. uzatmak (birisine bir cismi)
Law
pass f. ittihaz etmek
pass f. karar oluşturmak
pass f. karar geçirmek
pass f. kararlaştırmak
pass f. karar vermek
pass f. yürürlüğe sokmak
Technical
pass i. geçi (hadde)
pass i. paso (hadde)
Computer
pass expr. geç
Automotive
pass i. geçiş
pass i. kaynak pasosu
Education
pass s. geçer (not)
Geography
pass i. boyun
pass s. gedik
Military
pass i. hatlardan geçme izni
Sport
pass i. pas
Football
pass i. pas
Volleyball
pass i. pas
Card
pass i. pas
pass f. pas demek
pass f. (briçte) pas demek
Slang
pass f. cavlağı çekmek
pass f. cartayı çekmek

"pass" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
mountain pass i. dağ geçidi
pass over f. aşırmak
pass over f. aşmak
General
mountain pass i. argıt
railroad pass i. permi
low pass i. alçak frekans geçirimi
narrow pass i. dar boğaz
pass band i. geçici band
transit pass i. transit geçiş
high pass i. yüksek geçişli
quarrel over giving or not giving pass i. yol verdin yol vermedin kavgası
pass key i. maymuncuk
automated ticket and boarding pass i. otomatik bilet ve geçiş kartı
mountain pass i. geçit
lift pass i. teleferik pasosu
lateral pass i. yandan geçiş
mountain pass i. derbent
low pass filter i. alçak geçirgen filtre
student's pass i. şebeke
mountain pass i. aşıt
pass and run i. verkaç
free pass i. parasız giriş kartı
mountain pass i. bel
mountain pass i. boğaz
mountain pass i. kapuz
quarrel over not giving pass i. yol vermedin kavgası
narrow pass i. darboğaz
card pass system i. kartlı geçiş sistemi
the khyber pass i. hayber geçidi
mountain pass i. dağ geçidi
band-pass i. bantgeçiren
by-pass i. tali yol
by-pass i. baypas
by-pass i. çevre yolu
by-pass i. yan geçit
by-pass i. türev boru
by-pass i. dolaştırma
by-pass i. atlama
free-pass i. paso
pass holder i. geçiş kartı olan kimse
pass holder i. bir organizasyona katılım hakkı kazanmış kimse
by-pass i. kestirme (yol)
boarding pass i. biniş kartı
security pass i. güvenlik kartı
security pass i. geçiş kartı
pass mark i. ders geçme notu
pass an exam i. sınav geçmek
bus pass i. otobüse biniş kartı
hospital pass i. sağlık izni
hospital pass i. hastane izni
hospital pass i. sağlık raporu
hospital pass i. hastane raporu
flick-pass [australia] i. istenmeyen sorumluluğu başkasına yıkma
flick-pass [australia] i. işi başkasına kitleme
free pass i. güvenli geçiş
free pass i. normal işlemlerden muafiyet
lift pass i. kayak alanı kullanım izni
pass without creating a problem f. sorunsuz atlatmak
pass to f. miras kalmak
pass through f. içinden geçirmek
pass the buck f. suçu başkasının üzerine atmak
pass along f. bir bilginin geçerliliğinin kaybolmaya yüz tutması
pass away f. sona ermek
pass in f. vermek
pass sentence f. hüküm giydirmek
pass through f. başından geçmek
pass the hat round f. parsa toplamak
pass on to f. geçmek (başka bir konuya)
pass the time of day f. hasbıhal etmek
hold the pass f. geçidi tutmak
pass an examination f. sınavdan geçmek
pass through f. çekmek
pass oneself off as f. diye geçinmek
pass over f. atlayıp geçmek
pass over (a matter) lightly f. şakaya vurmak
pass water f. çiş yapmak
pass over f. üstünden geçmek
pass on f. vefat etmek
pass the hat f. yardım toplamak
pass away f. rahmetli olmak
pass away f. hakkın rahmetine kavuşmak
pass a bill f. kanun tasarısını kabul etmek
pass an examination f. imtihanı vermek
pass the time of day f. muhabbet etmek
pass oneself off as f. süsü vermek
pass out of one's mind f. hatırından çıkarmak
pass forward f. ileri geçmek
pass by f. geçmek
pass through f. arasından geçmek
pass unnoticed f. arada kaynamak
pass in transit f. transit geçmek
pass away f. geçmek
pass for a wise man f. akıllı geçinmek
pass out f. kendinden geçmek
pass by f. aldırmamak
pass away f. göçmek
pass judgment f. hüküm vermek
pass through one's mind f. aklından geçmek
pass away f. merhum olmak
pass the limit f. ileri götürmek
pass away f. hayata gözlerini yummak
pass on f. gecikmeden gitmek
pass the time f. vakit geçirmek
pass off f. dinmek
pass muster f. geçmek
pass out f. bayılmak
sell the pass f. ihanet etmek
pass over f. görmemek
pass over f. es geçmek
pass a worm f. kurt dökmek
pass over f. öbür tarafa geçmek
bring something to pass f. bir şeyi sonuçlandırmak
pass in f. sunmak
pass by f. göz yummak
come to pass f. olmak
pass on f. geçirmek
pass for f. diye kabul edilmek
pass for f. gözüyle bakılmak
make pass over f. aşırtmak
pass away f. gözünü yummak
pass for f. geçinmek
pass an examination f. sınavı geçmek
pass over f. üzerinden geçmek
pass away f. boşa harcamak
pass through f. nüfuz etmek
pass away f. gözünü kapamak
pass through f. arasından geçirmek
pass muster f. uygun olmak
pass out f. dışarı çıkmak
pass over f. aşmak
pass the exam f. sınavı vermek
pass out f. dağıtmak
pass up f. geçmek
pass over (a matter) with a joke f. espriye vurmak
pass muster f. yeterli olmak
pass in f. içeri almak
pass by f. yürüyerek geçmek
let something pass unchallenged f. göz yummak
pass in f. ölmek
pass away f. irtihal etmek
pass off f. geçmek
pass the buck f. suçu başkasına yüklemek
pass on f. devretmek
pass up f. kaçırmak
pass in review f. geçit töreni yapmak
pass over f. geçmek
pass off f. uykusu açılmak
pass the buck f. sorumluluğu başkasının üzerine atmak
pass by f. geçip gitmek
bring to pass f. meydana getirmek
pass by f. yanından geçmek
pass over f. göz yummak
pass through f. içinden geçmek
pass off f. görmezden gelmek
pass to f. geçmek
pass a course f. ders geçmek
pass the time of day f. selamlaşıp hoşbeş etmek
pass the hat f. parsa toplamak
pass beyond f. geçmek
pass to each other f. paslaşmak
pass over f. aldırmamak
bring to pass f. ortaya çıkarmak
pass the sponge over f. unutmak
pass away f. ölmek
pass judgment on f. hakkında yargıya varmak
pass on f. geçmek
come to pass f. meydana gelmek
pass on an illness f. aşılamak
pass the buck f. sorumluluğu başkasına yüklemek
pass the buck f. bir başkasını sorumlu tutmak
make pass f. geçirmek
pass away f. gitmek
pass away f. vefat etmek
pass the sponge over something f. sünger çekmek
pass from hand to hand f. elden ele gezmek
pass beyond f. aşmak
pass over f. yararlanmak
pass into f. içeri almak
pass away f. ahrete gitmek
pass out f. ölmek
pass over (a matter) lightly f. espriye vurmak
pass water f. işemek
pass off f. sona ermek
pass oneself off as f. kendini ... diye satmak
pass for f. olarak geçmek
pass over (a matter) with humour f. espriye vurmak
pass on f. devam etmek
pass over f. ihmal etmek
pass sentence on f. hüküm giydirmek
pass for f. sanılmak
pass the limit f. ölçüyü kaçırmak
pass a bill f. yasa tasarısını kabul etmek
pass an entry f. kayda geçirmek
pass along something f. birisine bir şeyler vermek
pass the buck f. sorumluluğu başkasına atmak
pass through the sifter f. elekten geçmek
pass through the sieve f. elekten geçmek
pass gas f. gaz çıkarmak
pass away f. hayatını teslim etmek
let it pass f. kusura bakmamak
pass up f. fırsat kaçırmak
pass on f. karar vermek
pass through changes f. değişikliklerden geçmek
pass quickly f. çabuk geçmek
pass time idly f. sinek avlamak
make a pass at f. pas vermek
(be forced) pass time idly f. sinek avlamak
pass the ball f. pas vermek
pass a turning point f. dönemeçten geçmek
pass a curve (in a road) f. dönemeçten geçmek
pass a bend (in a road) f. dönemeçten geçmek
pass a critical point f. dönemeçten geçmek
can't pass f. geçememek
not able to pass f. geçememek
(danger) pass f. tehlike geçmek
pass on the disease f. hastalık bulaştırmak
pass the exam f. sınavı geçmek
pass the election threshold f. seçim barajını geçmek
pass through the street f. yoldan geçmek
pass by f. yoldan geçmek
(time) pass inexorably f. zaman acımasızca geçmek
pass a decree f. kararname çıkarmak
pass the exam f. sınavı başarmak
pass the class f. sınıfı geçmek
pass away f. dünyaya gözlerini yummak
pass away f. dünyaya gözlerini kapamak
pass on an advice f. tavsiye bildirmek
pass a test f. sınav vermek
pass law f. yasa geçirmek
pass a law f. yasa çıkartmak
pass on virus f. virüs yaymak
pass on virus f. virüs bulaştırmak
pass the exam f. sınavı kazanmak
pass sentence f. hükme bağlamak
happen to pass (a place) f. yolu düşmek
bring something to pass f. bir şeyi gerçekleştirmek
bring something to pass f. birşeyin olmasını sağlamak
pass by f. olarak tanınmak
pass something over f. pas geçmek
pass something up f. pas geçmek
pass a kidney stone f. böbrek taşı düşürmek
pass from hand to hand f. elden ele dolaşmak
pass through the corridor f. koridordan geçmek
by-pass f. atlatmak
by-pass f. yanından geçmek
by-pass f. devre dışı bırakmak
by-pass f. bir maksada varmak için engellerden kaçınmak
by-pass f. kısa devre yapmak
by-pass f. uğramamak
pass time with f. ile vakit geçirmek
pass down f. nesilden nesle geçmek
pass down f. nesilden nesle geçmesini sağlamak
pass into private ownership f. özel mülkiyetine geçmek
pass back into the ownership f. mülkiyetine geri geçmek
pass into the ownership f. mülkiyetine geçmek
pass by f. önünden geçmek
pass on f. ölmek
pass over f. boş vermek
pass by f. boş vermek
pass off f. durmak
pass off f. olmak
pass off f. meydana gelmek
pass for f. olarak kabul edilmek
pass one's authority to f. yetkilerini devretmek
pass the most difficult part of something f. birşeyin en zor kısmını atlatmak
pass the most difficult part of something f. birşeyin en sıkıntılı kısmını atlatmak
pass into oblivion f. unutulmaya yüz tutmak
pass by f. yolu düşmek
pass away f. ruhunu teslim etmek
pass a remark f. fikir beyan etmek
pass sentence on f. mahkeme kararını açıklamak
pass the time f. zaman harcamak
pass an opinion on f. fikrini söylemek vermek
pass into history f. tarihe geçmek
pass a remark f. görüşlerini açıklamak
pass an opinion on f. görüşlerini açıklamak
pass sentence on f. kararı açıklamak
hold the pass f. yolu tutmak
pass an opinion on f. fikir beyan etmek
pass away f. bir avuç toprak olmak
pass over silently f. konuşmadan geçmek
pass information to f. bilgi geçmek
pass a dividend f. kar hissesini ödememek
pass in other hands f. el değiştirmek
pass as good f. sağlam addedilmek
pass along something to somebody f. birine birşey vermek
pass the decision f. kararı geçirmek
cannot pass the class f. sınıfı geçememek
pass a kidney stone f. taş düşürmek
cannot pass the class f. okulu geçememek
pass the polygraph f. yalan testinden geçmek
pass through walls f. duvarlardan geçmek
look for a teammate to pass f. pas verecek bir arkadaşını aramak
pass gas f. osurmak
pass on to the next generation f. gelecek kuşaklara bırakmak
allow someone to pass f. geçmesine izin vermek
manage to pass f. (sınavdan vb) geçebilmek
pass the test f. testi geçmek
pass the test f. testten geçmek
pass as f. olarak geçmek
pass into someone's possession f. mülkiyetine geçmek
pass close to f. bir şeyin yakınından geçmek
pass faeces f. kaka yapmak
pass stools f. kaka yapmak
pass on huge savings f. büyük tasarruf sağlamak/sunmak
pass on f. yansıtmak
pass away f. hayatını kaybetmek
pass into law f. yasalaşmak
pass the course f. dersi geçmek
pass the test successfully f. testten başarı ile geçmek
pass the test successfully f. testi başarı ile geçmek
take a pass f. bir şeyi (teklif,öneri) reddetmek
pass the weekend f. haftasonunu geçirmek
pass weekend f. haftasonu geçirmek
pass judgement on f. hakkında yargıya varmak
pass a remark f. fikrini söyleyivermek
pass around the hat f. şapkanın içine para toplamak
pass muster f. teftişi geçmek
pass around the hat f. bir grup insandan bağış toplamak
pass muster f. sınavı geçmek
pass muster f. geçer not almak
pass muster f. temiz kağıdı almak
pass muster f. rutin denetimden geçmek
by-pass f. -e karşı dikkatsiz olmak
by-pass f. görmezden gelmek
by-pass f. bilmezlikten gelmek
by-pass f. (sıvı, su) aşma borusuyla yönlendirmek
by-pass f. (fikirlerini, eleştirilerini) kale almamak
by-pass f. başkasına danışmamak
by-pass f. atlamak
by-pass f. (gaz, sıvı) tali borudan geçirmek
by-pass f. (gaz, sıvı) ikincil borudan geçirmek
by-pass f. kasten ihmal etmek
by-pass f. kasten görmezden gelmek
by-pass f. kaçınmak
by-pass f. kurtulmak
by-pass f. sıyrılmak
by-pass f. (düşman) saldırmadan etrafından dolaşmak
by-pass f. yok saymak
flick pass [australia] f. (işi) başkasına kitlemek
flick pass [australia] f. (sorumluluk) başkasına yıkmak
low pass s. alçak geçişli
pass-through s. aynen iletilen/yansıtılan (masraf vb)
(pass) fast zf. olanca hızıyla
lp (low-pass) kısalt. alçak geçirgen
lp (low-pass) kısalt. alçak geçiren
Phrasals
pass away f. ortadan kaybolmak
pass by f. yanından geçip gitmek
pass into f. karışmak
pass off f. yavaş yavaş kaybolmak
pass on f. meydana gelmek
pass over f. gözden kaçırmak
pass something on someone f. yutturmak
pass on f. etkilemek
pass off f. gözden kaybolmak
pass into f. harmanlamak
pass by f. hiçe saymak
pass something on someone f. hileyle kandırmak
pass away f. yok olmak
pass on f. belirlemek
pass into f. birleşmek
pass away f. israf etmek
pass by f. önemsememek
pass off f. vazgeçmek
pass off f. … olarak tanıtmak
pass away f. akıp geçmek
pass into f. değişmek
pass on f. intikal ettirmek
pass by f. yüksekten bakmak
pass away f. (zaman) geçmek
pass on f. bildirmek
pass into f. karıştırmak
pass by f. mazur göstermek
pass off f. sona etmek
pass by f. affetmek
pass off f. bitmek
pass into f. harmanlanmak
pass away f. sonlanmak
pass into f. birleştirmek
pass away f. bitmek
pass off f. ıskalamak
pass into f. değiştirmek
pass off f. şakaya vurmak
pass someone up f. adını atlamak/çizmek
pass on f. aktarmak
pass under f. altından geçmek
pass over f. anlayamamak
pass out f. askeri bir okuldan başarıyla mezun olmak
pass out f. askeri kuvvetlerdeki temel eğitimini tamamlamak
pass over f. atlamak
pass something off on someone as something f. birine bir şeyi (olarak) kakalamak/yutturmak
pass along something (to somebody) f. birine bir şeyi vermek/teslim etmek
pass out f. bayılmak
pass something down (to someone) f. birine bir şey uzatmak/vermek
pass something along f. birine bir şeyi vermek/teslim etmek
pass something along (to somebody) f. birine bir şeyi vermek/teslim etmek
pass something down (to someone) f. birine bir şeyi miras bırakmak
pass something forward f. bir şeyi öndekine/ön tarafa uzatmak
pass something on (to someone) f. birine bir şeyi miras bırakmak
pass something on (to someone) f. birine bir şey uzatmak/vermek
pass round f. dolaştırmak
pass for f. diye tanınmak
pass on f. devam etmek
pass down f. daha sonraki nesillere devretmek
pass off f. dikkat etmemek
pass over f. göçmek
pass round f. etrafını dolaşmak
pass over f. faydalanamamak
pass over f. göz ardı etmek
pass over f. görmezden gelmek
pass over f. geçiştirmek
pass in f. elden vermek
pass on f. geçmek
pass something off f. görmezden gelmek
pass on f. geçip gitmek
pass off f. geçiştirmek
pass over f. göçüp gitmek
pass something around (to someone) f. herkese ikram etmek
pass someone by f. fark edilmeden geçip gitmek
pass over f. geçip gitmek
pass by f. geçip gitmek
pass forward f. ileriye pas atmak
pass on f. iletmek
pass back to someone f. iade etmek
pass on f. ileri geçmek
pass in f. içeri sokmak
pass over to f. iletmek
pass into f. içeri girmek
pass on f. ileri gitmek
pass on f. ilerlemek
pass out f. kendinden geçmek
pass forward f. öndeki oyuncuya atmak
pass for f. olarak tanınmak
pass on f. ölmek
pass over f. ölmek
pass down f. nesilden nesle aktarmak
pass by f. kendi haline bırakmak
pass by f. oluruna bırakmak
pass forward f. pas vermek
pass on f. sürmek
pass to f. teslim etmek
pass on to f. teslim etmek
pass on f. teslim etmek
pass through f. (okul vb) bitirmek
pass to f. vermek
pass over f. yok saymak
pass off f. (ağrı vb) geçmek
pass on to f. vermek
pass off f. (ağrı vb) dinmek
pass along f. (bir bilgiyi/haberi/mesajı) iletmek/vermek
pass up f. (fırsat) tepmek
pass something in (to someone) f. (ödev/sınav kağıdı vb) teslim etmek
pass over to f. vermek
pass through f. (zor bir dönemden vb) geçmek
pass off f. (kavga vb) geçmek
pass up f. (fırsattan) yararlanamamak
pass over f. umursamamak
pass off f. (gerilim vb) yatışmak
pass over f. yararlanamamak
pass by f. yanından geçmek
pass off f. üzerinde durmamak
pass to f. uzatmak
pass from (something) f. (bir şeyden) geçip gitmek
pass from (something) f. (bir şeyden) yavaş yavaş kaybolmak/silinmek
pass from (something) f. (bir şeyden) yok olup/silinip gitmek
pass from something f. bir şeyden kaybolup/silinip gitmek
pass from something f. bir şeyden yavaş yavaş silinmek/yok olmak
pass from something f. unutulup gitmek
pass from something f. yavaş yavaş uzaklaşmak/silinmek
pass in f. geçer not almak
pass in f. bir dersten geçmek
pass in f. geçer not vermek
pass in f. bir dersten geçirmek
pass in f. teslim etmek
pass in f. memnun edici notlar almak
pass in f. yeterli notlar almak
pass in f. memnun edici bir not vermek
pass in f. yeterli not vermek
pass under (something) f. (bir şeyin) altından geçmek
pass under (something) f. (bir şeyin) altından gizlice vermek/uzatmak
pass under (something) f. (bir şeyin) altından vermek
pass under (something) f. (bir şeyin) altından uzatmak
pass on (something) f. (bir şeyi) vermek
pass on (something) f. (bir şeyi) uzatmak
pass on (something) f. (bir şeyi) iletmek
pass on (something) f. (bir şeyi) ulaştırmak
pass on (something) f. (bir şeyi) aktarmak
pass on (something) f. (bir şeyi) teslim etmek
pass on (something) f. (bir şeyi) miras bırakmak
pass on (something) f. (bir şeyi) miras olarak bırakmak
pass on (something) f. pas geçmek
pass on someone or something f. birini/bir şeyi kabul etmek
pass on someone or something f. birini/bir şeyi onaylamak
pass on someone or something f. birini/bir şeyi geçirmek
pass on someone or something f. birine/bir şeye onay vermek
pass on f. bağışlamak
pass on f. bahşetmek
pass on f. aksettirmek
pass on f. bulaştırmak
pass on f. vermek