Geçmiş

vermek (hüküm)

"vermek (hüküm)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vermek (hüküm)	deliver f.

"vermek (hüküm)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gıyabında hüküm vermek	default i.
2	Genel	hüküm vermek	sentence f.
3	Genel	hüküm vermek	decree f.
4	Genel	hüküm vermek	condemn f.
5	Genel	hüküm vermek	adjudicate f.
6	Genel	hüküm vermek	adjudge f.
7	Genel	acele hüküm vermek	jump at a conclusion f.
8	Genel	hüküm vermek	return f.
9	Genel	peşin hüküm vermek	preconceive f.
10	Genel	hüküm vermek	pass judgment f.
11	Genel	hüküm vermek	doom f.
12	Genel	hüküm vermek	rule f.
13	Genel	peşin hüküm vermek	give a bias to f.
14	Genel	yanlış hüküm vermek	misjudge f.
15	Genel	yanlış hüküm vermek	misdeem f.
16	Genel	peşin hüküm vermek	prejudge f.
17	Genel	önceden hüküm vermek	prejudge f.
18	Genel	hüküm vermek	decide f.
19	Genel	hüküm vermek	judge f.
20	Genel	hüküm vermek	pass f.
21	Genel	hüküm vermek	hand down a decision f.
22	Genel	önceden hüküm vermek	forejudge f.
23	Genel	peşin hüküm vermek	prejudicate f.
24	Genel	peşin hüküm vermek	form a premature judgement on f.
25	Genel	peşin hüküm vermek	judge beforehand f.
26	Genel	hüküm vermek	estimate f.
27	Genel	kesin hüküm vermek (biri hakkında)	place a final judgement on someone f.
28	Genel	yanlış hüküm vermek	miscensure f.
29	Genel	aleyhinde hüküm vermek	overrule f.
30	Genel	hüküm vermek	consecrate [obsolete] f.
31	Genel	hukuken inceleyip hüküm vermek	discuss [obsolete] f.
32	Genel	peşin hüküm vermek	foreconceive f.
33	Genel	önceden hüküm vermek	foredetermine f.
34	Genel	peşin hüküm vermek	partialize f.
35	Genel	peşin hüküm vermek	preconceit f.
36	Genel	(kanıt düzeyi yetersiz iken) önceden hüküm vermek	prejudicate [obsolete] f.
37	Genel	aleyhte peşin hüküm vermek	prejudice [obsolete] f.
38	Genel	peşin hüküm ile zarar vermek	prejudice f.
39	Genel	resmi cezadan önce hüküm vermek	presentence f.
40	Genel	birine karşı haksız hüküm vermek	prejudice against f.
Phrasals
41	Öbek Fiiller	(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek	generalize about (someone or something) f.
42	Öbek Fiiller	(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek	generalize on (someone or something) f.
43	Öbek Fiiller	birinin bir şeyin lehinde bir hüküm vermek	award something to someone or something f.
44	Öbek Fiiller	hakkında hüküm vermek	generalize about f.
45	Öbek Fiiller	hakkında hüküm vermek	pronounce on f.
Idioms
46	Deyim	anlamadan hüküm vermek	leap to conclusions f.
47	Deyim	anlamadan hüküm vermek	jump to conclusions f.
48	Deyim	biri hakkında hüküm vermek	sit in judgment on someone f.
49	Deyim	belirli bir özelliğe göre hüküm vermek	judge by f.
50	Deyim	biri hakkında hüküm vermek	sit in judgment of somebody f.
51	Deyim	biri hakkında hüküm vermek	sit in judgment upon someone f.
52	Deyim	hüküm vermek	sit in judgment on/over f.
53	Deyim	(mahkeme vb) biri hakkında hüküm/karar vermek	pass sentence on someone f.
54	Deyim	hüküm vermek	bring a verdict in f.
55	Deyim	(biri/bir şey üzerinde/hakkında) hızlıca hüküm vermek	pass judgment (on someone or something) f.
56	Deyim	(biri/bir şey hakkında) hüküm vermek	pass sentence (on someone or something) f.
57	Deyim	(biri/bir şey üzerinde/hakkında) hızlıca hüküm vermek	pass sentence (on someone or something) f.
58	Deyim	(biri) hakkında hüküm vermek	sit in judgment of (someone) f.
59	Deyim	(hüküm vermek için) henüz erken	it's early days expr.
60	Deyim	(hüküm vermek için) henüz erken	it's early days yet expr.
61	Deyim	(hüküm vermek için) henüz erken	it's early days expr.
62	Deyim	(hüküm vermek için) henüz erken	it's early in the day [uk] expr.
Speaking
63	Konuşma	(hüküm vermek için) henüz erken	it's early days yet expr.
Trade/Economic
64	Ticaret/Ekonomi	hüküm vermek	award f.
Law
65	Hukuk	yeniden hüküm vermek	rejudge f.
66	Hukuk	davanın kati olarak düşmesine hüküm vermek	order a peremptory nonsuit f.
67	Hukuk	hüküm vermek	deliver a judgment f.
68	Hukuk	hüküm vermek	give a verdict f.
69	Hukuk	hüküm vermek	hold f.
70	Hukuk	hüküm vermek	hold the balance f.
71	Hukuk	hüküm vermek	bring in a verdict f.
72	Hukuk	hüküm vermek	render judgment f.
73	Hukuk	hüküm vermek	judge f.
74	Hukuk	hüküm vermek	render a verdict f.
75	Hukuk	hüküm vermek	give a ruling f.
76	Hukuk	hüküm vermek	adjudicate f.
77	Hukuk	hüküm vermek	adjudge f.
78	Hukuk	hüküm vermek	award f.
79	Hukuk	jüri kararı ile hüküm vermek	give f.
80	Hukuk	hüküm vermek	decern [scotland] f.
81	Hukuk	hüküm vermek	sue f.
Politics
82	Siyasal	avam kamarası ile müzakere ettikten sonra hüküm vermek	report out f.
Archaic
83	Eski Kullanım	hüküm vermek	aread f.
84	Eski Kullanım	hüküm vermek	areed f.
85	Eski Kullanım	(ceza için) önceden hüküm vermek	predoom f.