Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
karşısında olmak
"karşısında olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
karşısında olmak
disapprove
f.
2
Genel
karşısında olmak
face
f.
"karşısında olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ölüm karşısında çaresiz olmak
be helpless in the face of death
f.
2
Genel
ölüm karşısında çaresiz olmak
be helpless against death
f.
3
Genel
karşısında şansı olmak
have a chance against
f.
Phrasals
4
Öbek Fiiller
zorluklar karşısında sabırlı olmak
weather out
f.
5
Öbek Fiiller
(tehlike/zorluk) karşısında cesur olmak
brazen out
f.
6
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak
come down on (someone or something)
f.
7
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) karşısında şok olmak
gasp at (someone or something)
f.
8
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) karşısında (birinin/bir şeyin) lideri olmak
lead (someone or something) against (someone or something else)
f.
9
Öbek Fiiller
(bir şey) karşısında panik olmak
panic at (something)
f.
Colloquial
10
Konuşma Dili
tehlike/zorluk karşısında cesur olmak
brave it out
f.
11
Konuşma Dili
-in karşısında hiçbir şey olmak
be as nothing (compared) to
f.
12
Konuşma Dili
karşısında/karşı tarafında olmak
be over
f.
13
Konuşma Dili
(tehlike/zorluk) karşısında cesur olmak
brazen it out
f.
14
Konuşma Dili
(tehlike/zorluk) karşısında cesur olmak
brazen it out
f.
Idioms
15
Deyim
karşısında olmak (işte karşındayım ne istiyorsan yap gibi)
bare (one's) breast
f.
16
Deyim
karşısında etkili olmak
avail against
f.
17
Deyim
(birinin/bir şeyin) karşısında olmak
be against (someone or something)
f.
18
Deyim
-in karşısında hiçbir şey olmak
be as nothing to
f.
19
Deyim
(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak
be dead set against (someone or something)
f.
20
Deyim
bir şeyin tamamen karşısında olmak
be dead set against something
f.
21
Deyim
(bir şeyin) kesinlikle karşısında olmak
be set against (something)
f.
22
Deyim
bir şeyin/bir şey yapmanın kesinlikle karşısında olmak
be set against something/against doing something
f.
23
Deyim
bir şeyin/bir şey yapmanın kesinlikle karşısında olmak
be (dead) set against something/against doing something
f.
24
Deyim
(biri/bir şey) karşısında şok olmak
get an eyeful (of someone or something)
f.
25
Deyim
(biri/bir şey) karşısında şok olmak
have an eyeful (of someone or something)
f.
26
Deyim
(biri karşısında) kendine hakim olmak
keep your temper (with somebody)
f.
27
Deyim
(birinin yaptığı iyilik karşısında) borçlu olmak
owe (one) one
f.
28
Deyim
(birinin yaptığı iyilik karşısında) borçlu olmak
owe someone one
f.
29
Deyim
(bir şey) karşısında dayanıklı/metin olmak
take (something) like a man
f.
Law
30
Hukuk
ingilizce olmayan nüshalar karşısında amir nüsha olmak
prevail over any non-english versions
f.
Slang
31
Argo
(birinin) tam suratının karşısında olmak
be in (one's) face
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karşısında olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy