legitimate - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

legitimate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"legitimate" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
legitimate f. meşrulaştırmak
legitimate s. meşru
General
legitimate i. ciddi drama tiyatrosu
legitimate i. ciddi olarak görülen kimse
legitimate f. nesebini tashih etmek (çocuğun)
legitimate f. mazur göstermek
legitimate f. yasallaştırmak
legitimate f. yasal hale getirmek
legitimate f. babası olduğunu onaylamak
legitimate f. haklı çıkarmak
legitimate f. onaylamak
legitimate f. meşru kılmak
legitimate s. türel
legitimate s. kabul edilmiş kurallara uygun
legitimate s. mantıklı
legitimate s. haklı
legitimate s. akla uygun
legitimate s. meşru olarak doğmuş
legitimate s. yerinde
legitimate s. helal
legitimate s. kanuni
legitimate s. geçerli
legitimate s. makul
Trade/Economic
legitimate s. meşru
legitimate s. yasalara uygun
Law
legitimate f. hukuki kılmak
legitimate f. meşru kılmak
legitimate f. meşruiyet vermek
legitimate f. nesebi tashih etmek
legitimate s. haklı
legitimate s. meşru
legitimate s. meşru doğmuş
legitimate s. kanuni
legitimate s. yasal
legitimate s. nesebi sahih
Politics
legitimate s. kanuni
Technical
legitimate s. meşru
legitimate s. yasal
Medical
legitimate s. lejitimat
Theatre
legitimate s. profesyonel (tiyatro)
legitimate s. profesyonel olarak sahnelenen

"legitimate" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

İngilizce Türkçe
General
legitimate record i. uygun kayıt
legitimate interests i. meşru menfaatler
halal/lawful/legitimate/licit profit (earnings/ income) i. helal kazanç
legitimate right i. meşru hak
legitimate ground i. meşru zemin
legitimate explanation i. mantıklı açıklama
become legitimate f. yasal nitelik kazanmak
on a legitimate basis zf. meşru bir zeminde
Speaking
a legitimate job i. yasal bir iş
Trade/Economic
legitimate power i. yasal güç
legitimate power i. yasal yetki
Law
legitimate interest i. meşru menfaat
legitimate government i. meşru hükümet
legitimate self-defense i. meşru müdafaa
legitimate representative i. meşru temsilci
legitimate child i. meşru çocuk
legitimate child i. nesebi meşru çocuk
legitimate child i. sahih çocuk
legitimate copy i. yasal kopya
legitimate proceedings i. yasal takip
without prejudice to the legitimate interests of the right holder expr. hak sahibinin meşru menfaatlerine halel getirmeksizin
Politics
legitimate demands i. meşru talepler
legitimate representative i. meşru temsilci
legitimate defense i. meşru savunma
legitimate leader i. meşru lider
legitimate authority i. meşru otorite
Technical
legitimate key i. kurallara uygun anahtar
Computer
legitimate key i. kurallara uygun anahtar
legitimate record i. uygun kayıt
Theatre
legitimate theatre i. ciddi tiyatro
legitimate theater i. ciddi tiyatro
legitimate theater i. profesyonel ve çok kaliteli tiyatro
Star Wars
legitimate power i. yasal güç