Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
investment service
agincourt
états financiers périodiques
levying
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"levying"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Trade/Economic
1
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
vergi
The Italian government pays the
levy
on behalf of the farmers.
İtalyan hükümeti çiftçiler adına
vergiyi
ödüyor.
More Sentences
General
2
Genel
levy
i.
zorla (asker) toplama
3
Genel
levy
i.
zorla toplanan asker
4
Genel
levy
i.
asker toplama
5
Genel
levy
i.
ingilizce'de vergi veya geçiş ücreti anlamında sözcük
6
Genel
levy
i.
haciz
7
Genel
levy
i.
toplama (vergi)
8
Genel
levy
i.
toplama
9
Genel
levy
i.
icra
10
Genel
levy
i.
zorla toplama
11
Genel
levy
i.
toplanan para, mal, asker
12
Genel
levy
i.
(abd'deki ispanya kolonilerinde) ispanyol parası
13
Genel
levy
i.
on iki buçuk sente eşdeğer bir para birimi
14
Genel
levy
f.
el koymak
15
Genel
levy
f.
askere almak
16
Genel
levy
f.
haczetmek
17
Genel
levy
f.
zorla toplamak
18
Genel
levy
f.
vergi koymak
19
Genel
levy
f.
askere çağırmak
20
Genel
levy
f.
savaş açmak
Trade/Economic
21
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
haciz
22
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
icra
23
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
prelevman
24
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
vergi toplama
25
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
vergi tarh etme
26
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
vergi koyma
27
Ticaret/Ekonomi
levy
i.
zorunlu olarak askere alma
28
Ticaret/Ekonomi
levy
f.
haczetmek
29
Ticaret/Ekonomi
levy
f.
el koymak
30
Ticaret/Ekonomi
levy
f.
tarhetmek
31
Ticaret/Ekonomi
levy
f.
toplamak
32
Ticaret/Ekonomi
levy
f.
vergi toplamak
33
Ticaret/Ekonomi
levy
f.
zorunlu olarak koymak
Law
34
Hukuk
levy
i.
prelevman
35
Hukuk
levy
i.
resim
36
Hukuk
levy
i.
zorunlu olarak toplama
37
Hukuk
levy
f.
askerliğe çağırmak
38
Hukuk
levy
f.
haciz altına almak
39
Hukuk
levy
f.
haczetmek
40
Hukuk
levy
f.
haciz koymak
41
Hukuk
levy
f.
tarh etmek
42
Hukuk
levy
f.
toplamak
43
Hukuk
levy
f.
tarh ettirmek
44
Hukuk
levy
f.
vergilendirmek
Military
45
Askeri
levy
i.
uzman erat denkleştirme tayini
"levying"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Trade/Economic
1
Ticaret/Ekonomi
levy taxes
f.
vergi almak
Democratic national governments should
levy taxes.
Demokratik ulusal hükümetler
vergi almalıdır.
More Sentences
General
2
Genel
compensatory levy
i.
fark giderici vergi
3
Genel
capital levy
i.
sermaye vergisi
4
Genel
levy en masse
i.
seferberlik
5
Genel
levy en masse
i.
askere alma
6
Genel
levy a fine
f.
para cezası almak
7
Genel
levy war on
f.
birine karşı savaş açmak
8
Genel
levy a tribute on
f.
haraca kesmek
9
Genel
render the alms levy
f.
zekat vermek
10
Genel
levy a ransom
f.
fidye almak
11
Genel
levy a tax on
f.
vergi koymak
12
Genel
levy a heavy tax on
f.
ağır vergi koymak
13
Genel
levy war
f.
silahlanmak
14
Genel
levy war
f.
saldırmak
Phrasals
15
Öbek Fiiller
levy on
f.
vergi koymak
16
Öbek Fiiller
levy upon
f.
vergi koymak
17
Öbek Fiiller
levy (something) on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) vergi getirmek/koymak
18
Öbek Fiiller
levy (something) on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) vergiye bağlamak
19
Öbek Fiiller
levy (something) on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ceza getirmek/koymak
20
Öbek Fiiller
levy something upon someone or something
f.
birine/bir şeye vergi getirmek/koymak
21
Öbek Fiiller
levy something upon someone or something
f.
birini/bir şeyi vergiye bağlamak
22
Öbek Fiiller
levy something on someone or something
f.
birine/bir şeye vergi getirmek/koymak
23
Öbek Fiiller
levy something on someone or something
f.
birini/bir şeyi vergiye bağlamak
Trade/Economic
24
Ticaret/Ekonomi
variable levy
i.
artan ya da azalan gümrük vergisi
25
Ticaret/Ekonomi
notice of levy
i.
haciz bildirisi
26
Ticaret/Ekonomi
notice of levy
i.
haciz ihbarnamesi
27
Ticaret/Ekonomi
notice of levy
i.
haciz varakası
28
Ticaret/Ekonomi
export levy
i.
ihracat vergisi
29
Ticaret/Ekonomi
import levy
i.
ithalat prelevmanı
30
Ticaret/Ekonomi
export levy
i.
ihracat prelevmanı
31
Ticaret/Ekonomi
suplementary levy
i.
ilave vergi
32
Ticaret/Ekonomi
capital levy
i.
sermaye vergisi
33
Ticaret/Ekonomi
capital levy
i.
sermaye üzerinden alınan vergi
34
Ticaret/Ekonomi
capital levy
i.
servet vergisi
35
Ticaret/Ekonomi
capital levy
i.
sermayeden alınan vergi
36
Ticaret/Ekonomi
betterment levy
i.
şerefiye vergisi
37
Ticaret/Ekonomi
compensatory levy
i.
telafi edici vergi
38
Ticaret/Ekonomi
tax levy
i.
vergi koyma
39
Ticaret/Ekonomi
power of levy
i.
vergi alma gücü
40
Ticaret/Ekonomi
capital levy
i.
varlık vergisi
41
Ticaret/Ekonomi
compulsory levy
i.
zorunlu harç
42
Ticaret/Ekonomi
compulsory levy
i.
zorunlu vergi
43
Ticaret/Ekonomi
compulsory levy
i.
zorunlu resim
44
Ticaret/Ekonomi
levy interest for delay
f.
gecikme faizi uygulamak
45
Ticaret/Ekonomi
levy customs duty
f.
gümrük vergisi koymak
46
Ticaret/Ekonomi
levy customs duty
f.
gümrük vergisi koymak
47
Ticaret/Ekonomi
impose a levy on
f.
vergiye bağlamak
48
Ticaret/Ekonomi
levy duty
f.
vergi almak
49
Ticaret/Ekonomi
levy tax
f.
vergi tarhetmek
50
Ticaret/Ekonomi
to levy tax
f.
vergi koymak
51
Ticaret/Ekonomi
levy tax
f.
vergi koymak
52
Ticaret/Ekonomi
levy tax
f.
vergi tarh etmek
53
Ticaret/Ekonomi
to levy (a tax)
f.
vergi koymak
Law
54
Hukuk
dime levy
i.
aşar vergisi
55
Hukuk
compensatory levy
i.
fark giderici vergi
56
Hukuk
capital levy
i.
servet vergisi
57
Hukuk
levy blackmail
f.
tehditle para almak
58
Hukuk
levy on goods and chattels
f.
kıymetli eşyalarına el koymak
59
Hukuk
levy blackmail
f.
şantajla para almak
60
Hukuk
levy an attachment order
f.
haciz emri çıkarmak
61
Hukuk
levy attachment
f.
haciz koymak
62
Hukuk
to levy an execution
f.
haciz yoluyla tahsil etmek
63
Hukuk
levy attachment
f.
haczetmek
64
Hukuk
to levy an execution
f.
icra yoluyla tahsil etmek
65
Hukuk
to levy an execution
f.
icra marifetiyle tahsil etmek
66
Hukuk
levy a fine
f.
tapu davası başlatmak
67
Hukuk
levy (a tax)
f.
vergi koymak
Politics
68
Siyasal
financial levy
i.
finansal vergi
Technical
69
Teknik
levy-mises plasticity equations
i.
levy-mises yoğrukluk denklemleri
70
Teknik
levy-mises relationship
i.
levy-mises bağıntısı
Statistics
71
İstatistik
cramer-levy theorem
i.
cramer-levy teoremi
72
İstatistik
laplace-levy theorem
i.
laplace-levy teoremi
73
İstatistik
lindeberg-levy theorem
i.
lindeberg-levy teoremi
74
İstatistik
levy-khinchine representation
i.
levy-khinchine sunumu
75
İstatistik
levy-pareto distibution
i.
levy-pareto dağılımı
76
İstatistik
levy-cramer theorem
i.
levy-cramer teoremi
77
İstatistik
levy representation
i.
levy sunumu
Military
78
Askeri
levy in mass
i.
eli silah tutan herkesin silah altına alınması
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of levying
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy