Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | mecazi olarak | figuratively zf. | ||
This is literally and figuratively out of this world. Bu kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak bu dünyanın dışında. More Sentences |
||||
Genel | mecazi olarak | metaphorically zf. | ||
Are you speaking metaphorically? Mecazi olarak mı konuşuyorsun? More Sentences |
||||
Linguistics | ||||
Dilbilim | mecazi olarak | allegorically zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (mecazi olarak) saldırganlık | bite i. |
Genel | (mecazi olarak) çevrili olma durumu | midst i. |
Genel | (mecazi olarak) aşırı bağlılık ve özveri sergileyen | married s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | mecazi olarak söylenmemiş | unfigured s. |
Religious | ||
Dini | kutsanmış ekmek ve şarabı mecazi simgeler olarak gören kimse | sacramentarian i. |
Dini | kutsanmış ekmek ve şarabı mecazi simgeler olarak gören kimse | sacramentary i. |
Dini | ekmek ve şarabı mecazi simgeler olarak gören doktrine ilgili | sacramentary s. |