İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | mourn f. | yas tutmak |
General | ||
Genel | mourn i. | keder |
Genel | mourn i. | tasa |
Genel | mourn i. | devrilme durumunda rakibin yaralanmasını önlemek için mızrağın başına takılan halka |
Genel | mourn f. | matem tutmak |
Genel | mourn f. | kederlenmek |
Genel | mourn f. | yas tutmak |
Genel | mourn f. | yasını tutmak |
Genel | mourn f. | geleneksel yas belirtileri sergilemek |
Genel | mourn f. | siyah giyinmek |
Genel | mourn f. | kederle uğuldamak (güvercin) |
Genel | mourn f. | kederle söylemek |
Genel | mourn f. | kederli şekilde konuşmak |
Genel | mourn f. | derin pişmanlık duymak |
Genel | mourn f. | pişmanlığını ifade etmek |