Geçmiş

o kadar da

"o kadar da" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	o kadar da	all that expr.

"o kadar da" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	o kadar da unutulmaz olmayan	unmemorable s.
2	Genel	o kadar olmasa da	although to a lesser extent bağ.
Phrases
3	İfadeler	bir o kadar da	as well expr.
Proverb
4	Atasözü	gerçek ne kadar büyükse bühtan da o kadar büyük olur	the greater the truth the greater the libel
Colloquial
5	Konuşma Dili	o kadar da iyi (bir şey) olmamak	be not much of a (something) f.
6	Konuşma Dili	o kadar da bir şey olmamak	not be much of a something f.
7	Konuşma Dili	bir o kadar da yerin altında var	(someone) hasn't seen nothing yet expr.
8	Konuşma Dili	o kadar da kötü olamaz	can't be bad expr.
9	Konuşma Dili	o kadar da değil	come now expr.
10	Konuşma Dili	o kadar da değil	not that much expr.
11	Konuşma Dili	o kadar da uzun boylu değil	not that long expr.
12	Konuşma Dili	o kadar da uzun boylu değil	not that much expr.
13	Konuşma Dili	(o kadar da iyi değil) daha iyilerini/iyisini görmüştüm	seen better expr.
14	Konuşma Dili	o kadar da önemli bir şey yapmadı	didn't invent gunpowder expr.
15	Konuşma Dili	o kadar da iyi değil	not too hot expr.
16	Konuşma Dili	o kadar da iyi değil	not so hot expr.
17	Konuşma Dili	o kadar da iyi değil	not (all) that good expr.
18	Konuşma Dili	o kadar da (bir şey) değil	not as (something) as all that expr.
19	Konuşma Dili	o kadar da kötü değil	(it's) not half bad expr.
20	Konuşma Dili	o kadar da kötü	as bad as all that expr.
Idioms
21	Deyim	o kadar da (bir şey) olmamak	be not as (something) as all that f.
22	Deyim	o kadar da iyi olmamak	be not much of f.
23	Deyim	(bir şey) o kadar da umutsuz değilmiş gibi göstermek	put a bold face on (something) f.
24	Deyim	(bir şey) o kadar da umutsuz değilmiş gibi göstermek	put a good face on (something) f.
25	Deyim	(bir şeyde) o kadar da iyi değil	not so hot at (something) s.
26	Deyim	sonuncu, fakat bir o kadar da önemli	last but not least expr.
27	Deyim	durum o kadar da/sanıldığı kadar kötü değil	the glass is half full expr.
28	Deyim	bir o kadar da yerin altında var	(someone) ain't seen nothing yet expr.
29	Deyim	o kadar da iyi değil	not (all) that good/well expr.
Speaking
30	Konuşma	bulmak o kadar da zor değil	it's not so hard to find expr.
31	Konuşma	bu işte o kadar da iyi değilim	I'm not very good at this expr.
32	Konuşma	o kadar da umurumda değil	I don't care that much expr.
33	Konuşma	o kadar da kötü değil değil mi?	that wasn't that bad, was it? expr.
34	Konuşma	o kadar da kötü değildi değil mi?	that wasn't so bad, was it? expr.
35	Konuşma	o kadar da kötü değil di değil mi?	that wasn't that bad, was it? expr.
36	Konuşma	o kadar da uzun değil	that's not that long expr.
37	Konuşma	o kadar da salak değilim	I'm not that stupid expr.
38	Konuşma	o kadar da kötü değil	it's not that bad expr.
39	Konuşma	o kadar da kötü değildi	it wasn't that bad expr.
40	Konuşma	o kadar da iyi değil	it's not that good expr.
41	Konuşma	o kadar da kötü olamaz	it can't be that bad expr.
42	Konuşma	sana o kadar da ilgi duymuyor	he is just not that into you expr.
43	Konuşma	seni bulmak o kadar da zor değildi	it wasn't that hard to find you expr.
44	Konuşma	tahmin etmek o kadar da zor değil	it's not so hard to guess expr.
45	Konuşma	(o kadar da iyi değil) daha iyilerini/iyisini görmüştüm	I've seen better expr.
Psychology
46	Psikoloji	o kadar da değil tekniği	that's-not-all technique i.
Slang
47	Argo	o kadar da değil	geesh exclam.