as well - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

as well

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"as well" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

İngilizce Türkçe
General
as well zf. ilave olarak
as well zf. hatta
as well zf. doğru
as well zf. makul şekilde
as well zf. de
as well zf. bile
as well zf. ayrıca
as well zf. dahi anlamında de
as well zf. aynı zamanda
as well zf. doğru aynı zamanda
as well zf. tam
as well zf. da
as well zf. dahi
as well zf. aynı derecede
Phrases
as well expr. bir o kadar da

"as well" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 114 sonuç

İngilizce Türkçe
General
not do as well as expected at the box office f. gişede umduğunu bulamamak
not do as well as expected at the box office f. gişede beklediğini bulamamak
and as well zf. aynı zamanda da
as well as that zf. diği kadar
by day as well as night zf. hem gece hem gündüz
as well as that zf. -diği kadar
as well as zf. birlikte
as well as bağ. yanı sıra
as well as bağ. kadar
as well as bağ. ilaveten
as well as bağ. gibi
as well as bağ. kadar iyi
as well as bağ. ilaveten bu bir tarafa
as well as bağ. olduğu gibi
as well as bağ. bu bir tarafa
as well as bağ. hem ... hem de
as well as bağ. olmakla beraber
as well as bağ. olmakla birlikte
as well as bağ. hem
as well as bağ. hem de
as well as bağ. olduğu kadar
as well as bağ. böyle olmakla birlikte
as well as bağ. -e kadar
Phrases
could just as well expr. yapmasa da olurmuş
might just as well expr. yapmasa da olurmuş
could just as well expr. yapsa da olurmuş
might just as well expr. yapsa da olurmuş
could just as well expr. tersini yapsa da olurmuş
might just as well expr. tersini yapsa da olurmuş
one might as well say expr. aynı şekilde
may as well expr. bari
i might as well be hanged for a sheep as a lamb expr. boğulacaksan büyük denizde boğul
might as well expr. bari
one might as well say expr. denebilir de
well as I was saying expr. diyordum ki
well, as i was saying expr. diyordum ki
as it is well known expr. iyi bilindiği üzere
as it is well known expr. iyi bilindiği gibi
it's just as well that expr. iyi ki
could just as well expr. yapsa da olurmuş
could just as well expr. yapmasa da olurmuş
could just as well expr. yapsak daha iyi olurmuş
could just as well expr. yapmasak daha iyi olurmuş
could/might just as well... expr. yapsa da olurmuş
could/might just as well... expr. yapmasa da olurmuş
could/might just as well... expr. yapsak daha iyi olurmuş
could/might just as well... expr. yapmasak daha iyi olurmuş
I might as well be hanged for a sheep as a lamb battı balık yan gider
Colloquial
be (just) as well f. akıllıca olmak
be (just) as well f. yarar olmak
be (just) as well f. mantıklı olmak
be (just) as well f. iyi olmak
be (just) as well (to do something) f. (bir şeyi yapmak) akıllıca olmak
be (just) as well (to do something) f. (bir şeyi yapmakta) yarar olmak
be (just) as well (to do something) f. (bir şeyi yapmak) mantıklı olmak
be (just) as well (to do something) f. (bir şeyi yapmak) iyi olmak
be as well f. akıllıca olmak
be as well f. yarar olmak
be as well f. mantıklı olmak
be as well f. iyi olmak
you know as well as I do expr. senin de bildiğin gibi
you know as well as I do expr. ikimiz de biliyoruz ki
you know as well as I do expr. sen de biliyorsun ki
(it's) just as well (that) (something happened) expr. iyi ki (bir şey olmuş)
(it's) just as well (that) (something happened) expr. neyse ki (bir şey olmuş)
(it's) just as well (that) (something happened) expr. (bir şey olması) iyi olmuş
(it's) just as well (that) (something happened) expr. (bir şey olması) işe yaradı
as well (as somebody/something) expr. (birine/bir şeye) ek olarak
as well (as somebody/something) expr. (birinin/bir şeyin) yanında
as well (as somebody/something) expr. (birine/bir şeye) ilaveten
as well as someone or something expr. birine/bir şeye ek olarak
as well as someone or something expr. birinin/bir şeyin yanında
as well as someone or something expr. birine/bir şeye ilaveten
as well as someone or something expr. biri/bir şey kadar iyi
as well as someone or something expr. biri/bir şey gibi
as well as someone or something expr. biriyle/bir şeyle aynı derecede/şekilde
it's as well expr. iyi ki
it's as well expr. neyse ki
Idioms
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. buz gibi
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. çok soğuk
I might as well be hanged for a sheep as a lamb expr. aldığım cezaya değsin bari
i might as well be hung for a sheep as a lamb expr. asılacaksan ingiliz ipiyle asıl
i might as well be hung for a sheep as a lamb expr. asılacaksan ingiliz sicimiyle asıl
as well be hanged for a sheep as a lamb expr. başa gelen çekilir
as deep as a well expr. kapalı kutu gibi
I might as well be hanged for a sheep as for a lamb expr. (zaten ceza alacaksın) çalacaksan büyük çal
I might as well be hung for a sheep as a lamb expr. (zaten ceza alacaksın) çalacaksan büyük çal
as well as the next person expr. neredeyse herkes kadar iyi
as well as the next person expr. neredeyse herkes kadar güzel
as well as the next person expr. çoğu insan kadar iyi/güzel
might as well be hung for a sheep as a lamb expr. asılacaksan ingiliz ipiyle asıl
might as well be hung for a sheep as a lamb expr. çalacaksan büyük çal
might as well be hung for a sheep as a lamb expr. boğulacaksan büyük denizde boğul
might as well be hung for a sheep as a lamb expr. battı balık yan gider, aldığım, aldığın cezaya değsin bari
might as well be hung for a sheep as (for) a lamb expr. asılacaksan ingiliz ipiyle asıl
might as well be hung for a sheep as (for) a lamb expr. çalacaksan büyük çal
might as well be hung for a sheep as (for) a lamb expr. boğulacaksan büyük denizde boğul
might as well be hung for a sheep as (for) a lamb expr. battı balık yan gider, aldığım, aldığın cezaya değsin bari
Speaking
that applies to you as well expr. aynısı senin için de geçerli
we might as well stop expr. dursak iyi olur
as you are well aware expr. haberdar olduğunuz üzere
his brother does as well expr. erkek kardeşi de yapar/öyle
smart as well as beautiful expr. güzel olduğu kadar akıllı da
I wish you had been here/there as well expr. keşke sen de olsaydın (geçmiş zaman)
I wish you were here/there as well expr. keşke sen de olsaydın (şimdiki zaman)
don't you go as well expr. sen de gitme
you might as well do something expr. (boş boş durmaktansa) bir şeyler yapsan iyi olur
we might as well stop bıraksak iyi olur
Slang
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. buz gibi
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. çok soğuk