İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Yaygın Kullanım | ||||
Yaygın Kullanım | out of order s. | bozuk | ||
The elevator was out of order and we had to walk to the fifth floor. Asansör bozuktu ve beşinci kata kadar yürümek zorunda kaldık. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | out of order s. | arızalı | ||
The telephone is out of order, Mr Tamori. Telefon arızalı, Bay Tamori. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | out of order s. | karmakarışık | ||
He put the books on the shelf out of order. O, kitapları kitaplığa karmakarışık koydu. More Sentences |
||||
Genel | out of order s. | sırasız | ||
He put the books on the shelf out of order. Kitapları rafa sırasız koydu. More Sentences |
||||
Genel | out of order s. | bozuk | ||
The elevator was out of order and we had to walk to the fifth floor. Asansör bozuktu ve biz beşinci kata yürümek zorunda kaldık. More Sentences |
||||
Genel | out of order s. | düzensiz | ||
His room is always out of order. Odası her zaman düzensizdir. More Sentences |
||||
Genel | out of order s. | arızalı | ||
We have to use the stairs because the elevator is out of order. Asansör arızalı olduğu için merdivenleri kullanmak zorundayız. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | ||||
Ticaret/Ekonomi | out of order s. | düzensiz | ||
His room is always out of order. Onun odası her zaman düzensizdir. More Sentences |
||||
Teknik | ||||
Teknik | out of order s. | arızalı | ||
The washing machine is somewhat out of order. Çamaşır makinesi arızalı sayılır. More Sentences |
||||
Genel | ||||
Genel | out of order i. | düzeni bozuk | ||
Genel | out of order s. | ayarı bozuk | ||
Genel | out of order s. | intizamsız | ||
Genel | out of order s. | intizamsız sırasız | ||
Genel | out of order s. | işlemez | ||
Genel | out of order s. | çalışmaz | ||
Genel | out of order s. | yolsuz | ||
Genel | out of order s. | nizamsız | ||
Genel | out of order s. | darmaduman | ||
Teknik | ||||
Teknik | out of order s. | hizmet dışı |