Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
unescap çevre ve doğal kaynakların geliştirilmesi komitesi
(ingiltere) çevre ulaşım ve bölgeler dairesi
dışarı fışkırmak
düzene oturtmak
yerel önyargı
nadir bulunan bir ılıman iklim bataklık orkidesi
kesin emir
el lado raro es que
neredeyse bir yüzyıldır
göz ardı edilemez
sub-producer
be an oddball
pat
alt tim
yerel otorite
in the rough
üstün gelmiş
kadın biraz fazla itiraz ediyor gibi
like the clappers
kook
alanında en üstün anlamına gelen bir ön ek
kavisli dişli bıçak
yasamayla ilgili
(bir şeyi) olması gerektiği gibi yapmamak
environment plan
çalışmaz
Geçmiş
Cümleler
"çalışmaz"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
çalışmaz
out of order
s.
2
Genel
çalışmaz
helpless
s.
Deyim
3
Deyim
çalışmaz
will never fly
expr.
Teknik
4
Teknik
çalışmaz
off
s.
"çalışmaz"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
çalışmaz hale getirmek
overturn
f.
2
Genel
çalışmaz hale getirmek
render inoperative
f.
3
Genel
çalışmaz durumda
non operational
s.
Atasözü
4
Atasözü
açken insanın kafası çalışmaz
a hungry belly has no ears
Konuşma Dili
5
Konuşma Dili
bir elektronik aleti bozmak/çalışmaz hale getirmek
brick
f.
6
Konuşma Dili
telefonu, tableti, bilgisayarı çalışmaz hale getirmek/bozmak
brick
f.
Deyim
7
Deyim
çalışmaz/işlemez olmak
be toes up
f.
8
Deyim
işlemez/çalışmaz hale gelmek
bite the biscuit
f.
9
Deyim
düzgün çalışmaz halde
in bad shape
expr.
10
Deyim
bu asla çalışmaz/işe yaramaz
it will never fly
expr.
11
Deyim
bu fikir işe yaramaz/çalışmaz
that old dog won't hunt [old-fashioned] [us]
expr.
12
Deyim
bu fikir işe yaramaz/çalışmaz
that cock won't fight [old-fashioned]
expr.
Konuşma
13
Konuşma
bu asla çalışmaz/işe yaramaz
It'll never fly
expr.
Teknik
14
Teknik
çalışmaz durum
non-operating state
i.
15
Teknik
parçalarının sıkışması nedeniyle çalışmaz hale gelmek
jam
f.
16
Teknik
çalışmaz duruma getirmek
deactivate
f.
Bilişim
17
Bilişim
çalışmaz durum
disabled state
i.
18
Bilişim
çalışmaz durum
off position
i.
Denizcilik
19
Denizcilik
çalışmaz hale getirilmiş
secure
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çalışmaz
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy