| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Yaygın Kullanım | ||||
| Yaygın Kullanım | brick i. | tuğla | ||
|
Governance can only be built brick by brick from the bottom, from the ground floor, from our nations and regions. Yönetişim ancak en alttan, zeminden, uluslarımızdan ve bölgelerimizden tuğla tuğla inşa edilebilir. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | brick i. | tuğla (genellikle deliksiz/boşluksuz) | ||
|
He bought a set of toy bricks for his son on his birthday. Oğluna doğum gününde bir dizi oyuncak tuğla aldı. More Sentences |
||||
| Genel | brick i. | tuğla | ||
|
The European Union was right to try and do something, even though it came up against a brick wall. Avrupa Birliği bir tuğla duvara toslamış olsa da bir şeyler yapmaya çalışmakta haklıydı. More Sentences |
||||
| Genel | brick i. | iyi dost | ||
|
John was a real brick during all the trouble we encountered. John, karşılaştığımız tüm sorunlar sırasında bize gerçekten iyi bir dost oldu. More Sentences |
||||
| İnşaat | ||||
| İnşaat | brick i. | tuğla | ||
|
This too is another brick in the wall of the single market. Bu da tek pazar duvarındaki bir başka tuğladır. More Sentences |
||||
| Gıda | ||||
| Gıda | brick i. | tuğla | ||
|
The brick grill is operated in an aggressive environment. Tuğla ızgara agresif bir ortamda çalıştırılır. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | brick i. | mert kişi | ||
| Genel | brick i. | blok | ||
| Genel | brick f. | tuğla ile örmek | ||
| Genel | brick f. | tuğla döşemek | ||
| Genel | brick f. | tuğlayla kapatmak | ||
| Genel | brick f. | tuğlayla duvar örmek | ||
| Genel | brick s. | tuğladan yapılmış | ||
| Genel | brick s. | tuğla gibi | ||
| Konuşma Dili | ||||
| Konuşma Dili | brick i. | potadan/çemberden dönen top/atış/şut | ||
| Konuşma Dili | brick i. | başarısız atış/şut | ||
| Konuşma Dili | brick i. | topun sert şekilde panyaya veya çembere çarpıp uzağa sekmesine yol açan dengesiz şut | ||
| Konuşma Dili | brick i. | tuğla atış/şut | ||
| Konuşma Dili | brick i. | halt yeme | ||
| Konuşma Dili | brick i. | çuvallama | ||
| Konuşma Dili | brick i. | becerememe | ||
| Konuşma Dili | brick i. | bir işi yatırma | ||
| Konuşma Dili | brick i. | toslama | ||
| Konuşma Dili | brick i. | beceriksizlik | ||
| Konuşma Dili | brick i. | başarısızlık | ||
| Konuşma Dili | brick i. | bir kalıp marihuana | ||
| Konuşma Dili | brick i. | bir kilo kokain | ||
| Konuşma Dili | brick i. | tuğla gibi cep telefonu | ||
| Konuşma Dili | brick i. | başarısızlık | ||
| Konuşma Dili | brick i. | hata | ||
| Konuşma Dili | brick i. | gaf | ||
| Konuşma Dili | brick i. | pot | ||
| Konuşma Dili | brick i. | adaptör | ||
| Konuşma Dili | brick f. | çuvallamak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | (bir iş) yatmak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | toslamak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | başarısız olmak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | başarısızlığa uğramak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | başarısızlıkla sonuçlanmak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | pataklamak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | yumruklamak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | dövmek | ||
| Konuşma Dili | brick f. | benzetmek | ||
| Konuşma Dili | brick f. | bir elektronik aleti bozmak/çalışmaz hale getirmek | ||
| Konuşma Dili | brick f. | telefonu, tableti, bilgisayarı çalışmaz hale getirmek/bozmak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | birine tuğlayla/tuğlalarla saldırmak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | vurmak | ||
| Konuşma Dili | brick f. | (elektronik eşya) bozmak | ||
| Ticaret/Ekonomi | ||||
| Ticaret/Ekonomi | brick i. | kalıp | ||
| İnşaat | ||||
| İnşaat | brick i. | tuğla döşe | ||
| İnşaat | brick i. | blok tuğla | ||
| İnşaat | brick i. | dikdörtgen tuğla parçası | ||
| İnşaat | brick i. | (duvar) kalınlık ölçüsü olarak tuğla uzunluğu | ||
| Boyacılık | ||||
| Boyacılık | brick i. | koyu kahverengimsi bir kırmızı tonu | ||
| Mutfak | ||||
| Mutfak | brick i. | kalıp peynir | ||
| Coğrafya | ||||
| Coğrafya | brick i. | new jersey eyaletinde yerleşim yeri | ||
| Silah/Atıcılık | ||||
| Silah/Atıcılık | brick i. | yaklaşık olarak tuğla boyutlarındaki mühimmat kutusu | ||
| Basketbol | ||||
| Basketbol | brick i. | topun panyaya yahut çembere çarpıp uzağa sekmesine neden olan şut | ||
| Basketbol | brick f. | (atışı) çok kötü kaçırmak | ||
| İskambil | ||||
| İskambil | brick i. | oyuncunun elini iyileştirmeyen topluluk kartı | ||
| Argo | ||||
| Argo | brick i. | bir karton sigara | ||
| Argo | brick i. | paketlenmiş yasa dışı uyuşturucu | ||
| Argo | brick i. | (pokerde) işe yaramaz kart | ||
| Argo | brick i. | bozuk telefon, tablet, bilgisayar | ||
| Argo | brick i. | çalışmayan telefon, tablet, bilgisayar | ||
| Argo | brick i. | çalışmayan elektronik alet | ||
| Argo | brick i. | takoz (büyük ve eski mobil telefon) | ||
| Argo | brick f. | tuğlayla saldırmak | ||
| İngiliz Argosu | ||||
| İngiliz Argosu | brick i. | yardımsever ve güvenilir kimse | ||