Geçmiş

rather than

"rather than" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	rather than ed.	tercihen
2	Genel	rather than ed.	yerine
3	Genel	rather than ed.	-maktansa
4	Genel	rather than bağ.	-den daha ziyade
5	Genel	rather than bağ.	-den ziyade
6	Genel	rather than bağ.	-dense

"rather than" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	rather (than) bağ.	onun yerine
Phrases
2	İfadeler	a means rather than an end i.	amaç değil araç
3	İfadeler	what matters is quality rather than quantity expr.	önemli olan nicelik değil niteliktir
4	İfadeler	sooner rather than later expr.	çok zaman geçmeden
5	İfadeler	sooner rather than later expr.	çok geçmeden
6	İfadeler	sooner rather than later expr.	çok geç olmadan
7	İfadeler	sooner rather than later expr.	fazla zaman geçmeden
Proverb
8	Atasözü	get right neighbours rather than the right house	ev alma komşu al (rus atasözü)
9	Atasözü	I'd rather face a firing squad than do this	bunu yapacağıma kurşuna dizilmeyi tercih ederim
Colloquial
10	Konuşma Dili	sooner rather than later expr.	ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi
11	Konuşma Dili	make money rather than lose it expr.	kaybetmektense parayı kazan
12	Konuşma Dili	rather you than me expr.	yerinde olmak istemezdim
Idioms
13	Deyim	the exception rather than the rule i.	nadir
14	Deyim	the exception rather than the rule i.	az bulunan
15	Deyim	the exception rather than the rule i.	çölde bir vaha gibi
16	Deyim	rather you than me expr.	benden daha betersin
17	Deyim	rather you than me expr.	yerinde olmak istemezdim
18	Deyim	I'd rather face a firing squad than (do something) expr.	(… yapacağıma) kurşuna dizilmeyi tercih ederim
19	Deyim	I'd rather face a firing squad than do expr.	(bir şey) yapacağıma kurşuna dizilmeyi tercih ederim
Speaking
20	Konuşma	anything rather than this expr.	bu olmasın da ne olursa olsun
21	Konuşma	I'd rather go there than sit here all evening expr.	bütün akşam burada oturacağıma oraya gitmeyi tercih ederim
22	Konuşma	I would rather die on my feet than die on my knees expr.	dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
23	Konuşma	I'd rather die on my feet than die on my knees expr.	diz çöküp ölmektense ayakta ölmeyi tercih ederim.
24	Konuşma	I'd rather die on my feet than die on my knees expr.	dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
25	Konuşma	I'd rather be lucky than good expr.	iyi olmaktansa şanslı olmayı yeğlerim
26	Konuşma	what matters is quality rather than quantity expr.	önemli olan miktar değil kalitedir