riding - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

riding

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"riding" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
General
riding i. biniş
riding i. ata binilen alan
riding i. binme
riding i. binici yolu
riding i. binicilik
riding i. binme (bisiklet)
riding i. ilçe
riding i. idari bölge
riding i. at üzerinde gerçekleştirilen gezi
riding i. atlı seyahat
riding i. araçlı seyahat
riding i. üst üste binme
riding i. örtüşme
riding i. çakışma
riding i. rahatsız edilme
riding i. taciz edilme
riding i. bunaltılma
riding i. temizleme
riding i. başından atma
riding i. kurtulma
riding s. binek
riding s. binicilik için kullanılan
riding s. binerken kullanılan
riding s. sürerken kullanılan
riding s. biniciliğe düşkün
riding s. binmeye düşkün
riding s. sürme ile ilgili
riding s. sürmeye düşkün
riding s. kullanmaya düşkün
riding s. binicilikte giyilen
riding s. binerken giyilen
riding s. sürerken giyilen
riding s. kullanırken giyilen
riding s. binici tarafından sürülen
riding s. sürücü tarafından kullanılan
riding s. sürücü tarafından çalıştırılan
Politics
riding i. (kanada) bir siyasetçinin seçim bölgesi
riding i. (ingiltere'nin yorkshire iline ait) üç eski idari bölgeden her biri
Technical
riding i. ankraj
riding i. sabitleme
riding i. demirleme
Slang
riding i. üstte olma (seks esnasında)

"riding" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 147 sonuç

İngilizce Türkçe
General
style of horseback riding i. biniş
horseback riding i. ata binme
riding center i. atlı spor kulubü
riding boot i. binici çizmesi
riding centre i. atlı spor kulubü
riding centre i. atlı spor kulübü
riding horse i. binek atı
riding breeches i. binici pantolonu
riding centre i. binicilik merkezi
riding school i. binicilik okulu
riding club i. binicilik kulübü
riding facility i. binicilik tesisi
free-riding i. boş-verme
horse-riding i. binicilik
little red riding hood i. kırmızı başlıklı kız
riding a bike i. bisiklet sürme
riding hat i. binici kaskı
riding hat i. binici başlığı
riding hat i. binici şapkası
riding hat i. jokey kaskı
riding hat i. binicilerin giydiği şapka
bareback riding i. ata eyersiz binme
sled-riding (us) i. karda kızakla kayma
riding mower i. mobil çim biçme makinesi
riding gear i. motosiklet sürüş takımı
riding gear i. motosiklet kıyafeti
bull riding i. yarışçının boğa üzerinde 8 saniye veya daha uzun süre kalmayı amaçladığı rodeo türü
riding apparel i. binici kıyafeti
riding [uk] i. geçit töreni
riding [uk] i. geçit alayı
riding [uk] i. festival
riding [uk] i. tören alayı
riding [uk] i. kutlama
riding [uk] i. köy seyirlik oyunu
riding boot i. çizme
riding breeches i. atlı pantolonu
riding breeches i. süvari pantolonu
riding habit i. kadın binici ceketi
riding habit i. kadın binicilik kıyafeti
riding hood i. binici kaskı
riding hood i. başlık
riding hood i. tog
riding hood i. tok
riding hood i. şapka
riding hood i. kapüşonlu pelerin
riding hood i. kadın binici başlığı
riding school i. atlı spor eğitim merkezi
riding school i. süvari okulu
pack riding i. yük ile at binme
pack riding i. sırt çantasıyla sürüş yapma
be riding on air f. sevinçten havalara uçmak
be riding for a fall f. dikkatsizce davranak başarısızlığa davetiye çıkarmak
go bike riding f. bisiklet sürmeye gitmek
be riding for a fall f. kendine fazla güvenip tehlikeli bir işe kalkışmak
free-riding s. hazıra konucu
free-riding s. çaba sarfetmeden elde edilen
free-riding s. kaytarıcı
Colloquial
be riding high f. çok popüler olmak
be riding high f. büyük başarı yakalamak
are you still riding the goat? expr. yolları ayırdınız mı?
are you still riding the goat? expr. ayrıldınız mı?
are you still riding the goat? expr. boşandınız mı?
are you still riding the goat? expr. hala evli misiniz?
Idioms
riding for a fall i. dikkatsizce davranarak başarısızlığa davetiye çıkarma
riding for a fall i. kendine fazla güvenip tehlikeli bir işe kalkışma
riding for a fall i. belasını arama
riding for a fall i. kendi sonunu hazırlama
riding for a fall i. soruna/probleme davetiye çıkaracak biçimde davranma
be heading/riding for a fall f. belasını aramak
be riding high f. çok başarılı olmak
be heading/riding for a fall f. kendi sonunu hazırlamak
be riding for a fall f. kendini bırakmak/koyvermek
be heading/riding for a fall f. soruna/probleme davetiye çıkaracak biçimde davranmak
be riding high in the saddle f. geçirdiği başarı/şanslı bir dönemden dolayı kendini emniyete aldığını hissetmek
be riding high in the saddle f. kendine çok güvenmek
be riding high in the saddle f. dört nala gitmek
be riding high in the saddle f. dolu dizgin gitmek
riding high s. büyük başarı yakalamış
riding high s. çok popüler
riding high s. dört nala giden
riding high s. dolu dizgin giden
riding high s. kendine çok güvenen
riding high s. geçirdiği başarı/şanslı bir dönemden dolayı kendini emniyete aldığını hisseden
(just) like riding a bicycle expr. (tıpkı) bisiklete binmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri)
(just) like riding a bicycle expr. (tıpkı) bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri)
(just) like riding a bike expr. (tıpkı) bisiklete binmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri)
(just) like riding a bike expr. (tıpkı) bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri)
Speaking
he is riding for a fall expr. belasını arıyor
I like riding a bicycle expr. bisiklete binmeyi severim
I like riding a bicycle expr. bisiklet sürmeyi severim
Trade/Economic
free riding i. bedavacılık
free riding i. beleşçilik, bedavacılık
riding clerk i. şansölye mahkemesi katibi
free riding i. başkalarının çabasından kazanç sağlama
Politics
riding [new zealand] i. (yerel hükümet için) kırsal seçim bölgesi
Technical
glow discharge nit riding i. parıltı boşaltmayla nitrürleme
Textile
riding skirt i. kabarık etek
riding jacket i. süvari ceketi
Automotive
riding the clutch i. ayağı debriyajda tutma
stripe-riding i. şerit paylaşma/çizgiden gitme
riding the clutch i. sürücünün hareket sırasında ayağını debriyaj pedalı üzerinde tutması
Aeronautic
beam riding guidance i. hüzme içerisinde güdüm
Marine
riding bitt i. iskele babası
riding bitt i. atılan çapa ipini sabitlemede kullanılan geniş halat babası
riding buckler i. loça kapağı
riding buckler i. halat geçiş deliği bulunan kapak
riding lamp i. demir feneri
riding lamp i. gemi demirlendiğinde yanan ışık
riding light i. demir feneri
riding light i. gemi demirlendiğinde yanan ışık
Literature
riding rhyme i. beşli ölçü
riding rhyme i. (beşli ölçü ile yazılan) kafiyeli mısra
riding rhyme i. eski bir kahraman beyit türü
History
east riding i. ingiltere'de eski bir yönetim birimi
Geography
east riding of yorkshire i. ingiltere'de bir yerel yönetim birimi ve kontluk
north riding i. kuzey yorkshire’ın büyük bölümünü oluşturan idari bölge
Military
riding horse i. binek atı
bore riding safety pin i. merminin namlu emniyet pimi
Hunting
beam riding i. huzme içinde güdüm
Sport
trail riding i. engebeli bir arazi boyunca (motosiklet, bisiklet) sürme
horse riding i. binicilik
riding crop i. binici kırbacı
riding crop i. binici sopası
globe-riding i. büyük bir balon topun içinde özel hazırlanmış hafif eğimli bir arazide yuvarlanmak suretiyle yapılan spor
endurance riding i. atlı dayanıklılık
endurance riding i. dayanıklılık koşusu
horseback riding i. binicilik sporu
riding master i. binicilik eğitmeni
riding master i. binicilik öğretmeni
riding master i. binicilik sporunu öğreten kimse
riding off i. savunma bloku
riding off i. defans bloku
riding off i. manevra yapma
trail riding i. engebeli arazide bisiklet sürme
cross-country riding i. jokeyliğini kanıtlamak için kırda engel üzerinde at sürme
free riding i. birden çok stili ve araziyi birleştiren dağ bisikleti, kar kayağı veya kayak sporu
surf-riding i. sörf sporu
surf-riding i. sörf
Entomology
devil's riding-horse (mantis carolina) i. amerika'ya özgü bir peygamberdevesi
Slang
riding bitch i. arabada sürücü koltuğu ile yolcu koltuğu arasında oturma
ghost riding i. hareket eden aracın etrafında veya üstünde dans etme
ghost riding i. hareket eden aracın etrafında veya üstünde dans etme
riding leg i. saldırıya uğramamak için cezaevi görevlileriyle iyi geçinme
riding shotgun i. yolcu koltuğunda seyahat etme
dick riding i. bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme
meat riding i. bir kişiye karşı aşırı derecede hayranlık besleyip her fırsatta onu övme
riding the cotton pony expr. regl döneminde