run for - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

run for

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"run for" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
run for f. adaylığını koymak
run for f. namzetliğini koymak

"run for" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 95 sonuç

İngilizce Türkçe
General
run for office f. adaylığını koymak
run for one's life f. kaçıp kurtulmak
have a good run for one's money f. bir işte uzun süre başarılı olmak
run for office f. adaylık koymak
run for something f. adaylığını koymak
run for cover f. içinden çıkılmaz durumlara düşmekten kaçmak
run for cover f. güvenli bir yere kaçmak (kurşunlardan)
run for cover f. zor duruma düşmekten korunmaya çalışmak
run for election f. seçimler için adaylığını koymak
run for office f. seçimler için adaylığını koymak
run for mayor f. belediye başkanlığına adaylığını koymak
go for a run f. koşuya çıkmak
go out for a run f. koşuya çıkmak
run for presidency f. başkanlığa adaylığını koymak
run for president f. başkanlığa adaylığını koymak
run for an office f. bir makam için aday olmak
Phrasals
run for something f. bir yere koşmak
run for something f. (seçim yarışına) girmek
Colloquial
run for it f. koşarak kaçmak
make a run for it f. kaçmak
make a run for it f. tüymek
run for it f. tabanları yağlamak
run for it f. uçarcasına kaçmak
run for your life! expr. canını seven kaçsın!
Idioms
run for (one's) money i. kök söktürme
a run for one's money i. semeresini alma
run for (one's) money i. zorluk çıkarma
a run for one's money i. meyvesini yeme
run for (one's) money i. burnundan getirme
a run for one's money i. kar etme
run for (one's) money i. kafa tutma
a run for one's money i. kök söktürme
a run for one's money i. zorluk çıkarma
a run for one's money i. burnundan getirme
a run for one's money i. kafa tutma
a run for money i. semeresini alma
a run for money i. meyvesini yeme
a run for money i. kar etme
a run for money i. kök söktürme
a run for money i. zorluk çıkarma
a run for money i. burnundan getirme
a run for money i. kafa tutma
a run for your money i. semeresini alma
a run for your money i. meyvesini yeme
a run for your money i. kar etme
a run for your money i. kök söktürme
a run for your money i. zorluk çıkarma
a run for your money i. burnundan getirme
a run for your money i. kafa tutma
a (good) run for your money i. meyvesini yeme
a (good) run for your money i. semeresini alma/görme
a (good) run for your money i. güçlü bir karşılaşma, mücadele
a (good) run for your money i. tatmin edici bir rekabet, mücadele
run errands for someone f. birinin ayak işlerini yapmak
give somebody a run for their money f. dişe diş/kora kor mücadele etmek
run for one's life f. can havliyle kaçmak
give a run for one's money f. kök söktürmek
run for the hills f. kaçıp saklanmak/gizlenmek
run for the hills f. kaçmak
get a run for one's money f. semeresini görmek
run for the hills f. sıvışıp uzaklaşmak
run for the hills f. sıvışmak
run for the hills f. tabanları yağlamak
give somebody a run for their money f. (özellikle bir müsabakada) karşı takıma kafa tutmak/kök söktürmek
give (one) a run for (one's) money f. (birine) kök söktürmek
give (one) a run for (one's) money f. (biriyle) dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone or something a (good) run for their money f. birine/bir şeye kök söktürmek
give someone or something a (good) run for their money f. biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone or something a (good) run for their money f. biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek
give someone a run for their money f. birine kök söktürmek
give someone a run for their money f. biriyle dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone a run for their money f. biriyle kıran kırana mücadele etmek
give someone or something a run for their money f. birine/bir şeye kök söktürmek
give someone or something a run for their money f. biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek
give someone or something a run for their money f. biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek
have a run for your money f. emeğinin/parasının karşılığını almak
have a run for your money f. harcadıklarının karşılığını almak
have a (good) run for your money f. emeğinin/paranın karşılığını almak
have a (good) run for your money f. harcadıklarının karşılığını almak
make a run for f. kaçma girişiminde bulunmak
make a run for f. '-e doğru koşmak
make a run for f. '-e doğru akın etmek
make a run for (someone or something) f. fırlayıp (birine/bir şeye) koşmak
make a run for (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru hızla koşmak
make a run for (someone or something) f. fırlayıp kaçmak
make a run for (someone or something) f. tüymek
run for life f. kaçıp kurtulmak
run for life f. can havliyle kaçmak
run for the roses f. kazanan atın güllerle süslendiği kentucky derby at yarışı için kullanılan bir takma isim
Speaking
run for your life expr. canını seven kaçsın
run for the door expr. kaçmak
Trade/Economic
long-run demand for labor i. uzun dönemli emek talebi
Slang
run it down for (one) f. (birine) tüm gerçeği anlatmak/açıklamak
run it down for (one) f. (birine) her şeyi anlatmak
run it down for (one) f. (biri) için açıklamak/açıklama yapmak