Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak | wiredraw f. |
Genel | çevrili veya sınırlı bir şeyin dış hatlarına uyacak şekilde yapılmış | contour s. |
Genel | sınırlı bir şekilde | confinedly zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | determinately zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | constrictedly zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | noncomprehensively zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | circumscriptively zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | circumscriptly zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | stintedly zf. |
Genel | sınırlı bir şekilde | strictly zf. |
Phrases | ||
İfadeler | bununla sınırlı kalmayacak şekilde | but not limited to this expr. |
Advertising | ||
Reklam | sınırlı bir şekilde reklam etmek | undersell f. |
Biology | ||
Biyoloji | (embriyolojide) sınırlı şekilde çatlayan | determinate s. |
Botanic | ||
Botanik | sapın uç tomurcuğundan başladığı için sınırlı şekilde büyüyen çiçeklenme | determinate inflorescence i. |
Chess | ||
Satranç | (satranç oyunu) piyonların arkasındaki taşların sınırlı şekilde hareket ettiği | close s. |