Geçmiş

tereddütlü

"tereddütlü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tereddütlü	hesitant s.
General
2	Genel	tereddütlü	shilly-shally i.
3	Genel	tereddütlü	uncertain s.
4	Genel	tereddütlü	irresolute s.
5	Genel	tereddütlü	faltering s.
6	Genel	tereddütlü	vacillating s.
7	Genel	tereddütlü	halting s.
8	Genel	tereddütlü	reluctant s.
9	Genel	tereddütlü	wavering s.
10	Genel	tereddütlü	suspensive s.
11	Genel	tereddütlü	unresolved s.
12	Genel	tereddütlü	undecided s.
13	Genel	tereddütlü	hesitating s.
14	Genel	tereddütlü	unsettled s.
15	Genel	tereddütlü	unsteadfast s.
16	Genel	tereddütlü	vacillant s.
17	Genel	tereddütlü	vacillant s.
18	Genel	tereddütlü	weak-willed s.
19	Genel	tereddütlü	dainty [obsolete] s.
20	Genel	tereddütlü	groping s.
21	Genel	tereddütlü	feebleminded [obsolete] s.
22	Genel	tereddütlü	feeble-minded [obsolete] s.
23	Genel	tereddütlü	shillyshally s.
24	Genel	tereddütlü	shittle s.
25	Genel	tereddütlü	shy s.
26	Genel	tereddütlü	sus s.
Idioms
27	Deyim	tereddütlü	soft-shoe s.
Archaic
28	Eski Kullanım	tereddütlü	changeling s.
29	Eski Kullanım	tereddütlü	scrupulous s.

"tereddütlü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	tereddütlü olma	irresoluteness i.
2	Genel	tereddütlü olma	unsteadfastness i.
3	Genel	duraklama ve ünlemlerle tereddütlü ve anlaşılmaz bir şekilde konuşma	hemming and hawing i.
4	Genel	tereddütlü kimse	ditherer i.
5	Genel	tereddütlü kimse	doubtful i.
6	Genel	tereddütlü olma	standstill i.
7	Genel	tereddütlü yürümek	sidle f.
8	Genel	tereddütlü olmak	be doubtful about f.
9	Genel	tereddütlü görünen	vacillatory s.
10	Genel	tereddütlü bir şekilde	falteringly zf.
11	Genel	tereddütlü bir şekilde	waveringly zf.
12	Genel	tereddütlü olarak	waveringly zf.
13	Genel	tereddütlü bir şekilde	unsteadfastly zf.
14	Genel	tereddütlü bir şekilde	hesitatingly zf.
Idioms
15	Deyim	tereddütlü olmak	be wishy-washy f.
16	Deyim	(bir şey yapmak) konusunda tereddütlü	reluctant to (do something) s.
17	Deyim	yapmak konusunda tereddütlü	reluctant to do s.
Pathology
18	Patoloji	ataksik yürüyüş ve tereddütlü konuşma ile karakterize bir sinir sistemi hastalığı	hereditary cerebellar ataxia i.