to kill - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

to kill



"to kill" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 88 sonuç

İngilizce Türkçe
General
license to kill i. öldürme yetkisi
conspire to kill f. suikastta bulunmak
be dressed up fit to kill f. iki dirhem bir çekirdek olmak
be dressed up fit to kill f. çok süslenmiş olmak
shoot to kill f. vurarak öldürmek
shoot to kill f. ateş ederek öldürmek
intend to kill f. kasten adam öldürmek
intend to kill f. canına kastetmek
threaten to kill someone f. öldürmekle tehdit etmek
send someone to kill someone f. birini öldürmek için birini yollamak
threaten to kill them both f. ikisini de öldürmekle tehdit etmek
kill to live f. yaşamak için öldürmek
intend to kill f. cana kastetmek
dressed up to kill s. iki dirhem bir çekirdek
dressed up fit to kill s. iki dirhem bir çekirdek
hard to kill s. öldürülmesi veya yok edilmesi zor olan
shoot-to-kill s. suçluyu indirme amaçlı yapılan (atış)
shoot-to-kill s. öldürme amaçlı (atış)
Colloquial
dressed to kill s. cicilerini giymiş
dressed to kill s. dikkat çekecek şekilde giyinmiş
dressed to kill s. süslenip püslenmiş
I could tell you, but then I'd have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir
I could tell you, but then I'd have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek
I could tell you, but then I'd have to kill you expr. söyleyemem, yoksa seni öldürmem gerekir
I could tell you but then I’d have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek
I could tell you but then I’d have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir
I could tell you but then I’d have to kill you expr. söyleyemem, yoksa seni öldürmem gerekir
dressed to kill expr. baştan çıkarıcı şekilde giyinmiş
dressed to kill expr. bayramlıklarını giymiş
dressed to kill expr. giyinip kuşanmış
dressed to kill expr. özenle giyinmiş
(one) is going to kill (someone) expr. (biri birini) sinirden öldürecek
(one) is going to kill (someone) expr. (biri birine) aşırı kızacak
(one) is going to kill (someone) expr. (biri birine) aşırı sinirlenecek
(one) is going to kill (someone) expr. (bir birinin) canına okuyacak
ictybtihtky (I could tell you, but then I'd have to kill you) expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir
would it kill (someone) to (do something)? expr. (bir şey yapsa) ölür mü?
Idioms
be dressed to kill f. açık saçık giyinmek
have time to kill f. boş zamanı olmak
be dressed to kill f. baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
have some time to kill f. boş zamanı olmak
look fit to kill f. çok şık görünmek
look fit to kill f. harika görünmek
have time a couple of hours to kill f. bir iki saati olmak
have time a couple of hours to kill f. bir iki saat boş vakti olmak
have time a couple of hours to kill f. bir iki saat zamanı olmak
look fit to kill f. ortalığı yakmak (görüntüsüyle)
look fit to kill f. birine karşı çok sinirli görünmek
look fit to kill f. birini öldürecek gibi durmak
look fit to kill f. birini neredeyse öldürecek olmak
look fit to kill f. birini gırtlaklayacak gibi durmak/görünmek
be dressed to kill f. dikkat çekecek şekilde giyinmek
be dressed to kill f. süslenip püslenmek
be dressed to kill f. bayramlıklarını giymek
be dressed to kill f. giyinip kuşanmak
be dressed to kill f. özenle giyinmek
be dressed to kill f. şık giyinmek
be dressed to kill f. çarpıcı kıyafetler giymek
be dressed to kill f. iki dirhem bir çekirdek olmak
be dressed to kill f. çok süslenmek
dress to kill f. dikkat çekecek şekilde giyinmek
dress to kill f. cicilerini giymek
dress to kill f. süslenip püslenmek
dress to kill f. bayramlıklarını giymek
dress to kill f. baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
dress to kill f. giyinip kuşanmak
dress to kill f. şık giyinmek
dress to kill f. çarpıcı kıyafetler giymek
kill one to warn a hundred f. ibretialem olsun diye birini öldürmek/kurban etmek
kill one to warn a hundred f. ibretlik olarak birini öldürmek/kurban etmek
kill one to warn a hundred f. diğerlerinin gözünü korkutmak için birini öldürmek/kurban etmek
kill one to warn a hundred f. diğerlerini yola getirmek için bir kişiyi kurban etmek/öldürmek
dressed to kill s. şık giyinmiş
dressed up fit to kill s. şık giyinmiş
dressed fit to kill s. şık giyinmiş
dressed fit to kill expr. çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed up fit to kill expr. çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed to kill expr. çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed up fit to kill expr. iki dirhem bir çekirdek
fit to kill expr. aşırı derecede
fit to kill expr. son derece
fit to kill expr. müthiş
Speaking
live to kill expr. öldürmek için yaşa
I want to kill you expr. seni öldürmek istiyorum
he tried to kill you expr. seni öldürmeye çalıştı
she tried to kill you expr. seni öldürmeye çalıştı
I swear to god I will kill you expr. yemin ederim ki öldürürüm seni
kill to live expr. yaşamak için öldür