turn one - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

turn one

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"turn one" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
turn one f. bir (1) yaşına girmek

"turn one" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

İngilizce Türkçe
General
turn against (for one person to another) f. aleyhine dönmek
turn out be somebody one knows before f. tanışık çıkmak
turn out be somebody one knows before f. tanış çıkmak
turn the back on one f. sırtını dönmek
turn the back on one f. terk etmek
turn the back on one f. bırakmak
turn the back on one f. vazgeçmek
Phrasals
turn (one) on to (something) f. (birini bir şeyden) haberdar etmek
turn (one) on to (something) f. (birini) ilgilenebileceği, sevebileceği bir şeyle tanıştırmak
turn (one) on to (something) f. (birine) ilgilenebileceği, sevebileceği bir şey önermek
turn (one) away from (someone or something) f. (birinin birine/bir şeye) yüz çevirmesine neden olmak
turn (one) away from (someone or something) f. (birinin birini/bir şeyi) bırakmasına/terk etmesine neden olmak
turn (one) away from (someone or something) f. (birinin birinden/bir şeyden) vazgeçmesine/çark etmesine neden olmak
Proverb
one good turn deserves another eğer sana yardım edilmişse sen de onlara yardım et
one good turn deserves another yapılan iyilik karşılıksız kalmaz
Idioms
bring up (any one) with a round turn f. (birinin) aniden durmasına sebep olmak
lose everything one has and have nowhere to turn f. arafat´ta soyulmuş hacıya dönmek
do one an ill turn f. birisine zarar vermek
do one an ill turn f. birisine kötülük etmek
turn one on f. merakını uyandırmak
turn one hundred and eighty degrees f. (kararından vb) 180 derece dönmek
turn one hundred and eighty degrees f. (kararından vb) yüz seksen derece dönmek
give (one) a turn f. (birine) fırsat vermek
give (one) a turn f. (birinin) sırasını vermek
give (one) a turn f. (birine) yapması için izin/fırsat vermek
give (one) a turn f. (birini) korkutmak
give (one) a turn f. (birinin) ödünü patlatmak
give (one) a turn f. (birini) şoke etmek
make (one) turn over in (one's) grave f. (birinin) kemiklerini sızlatmak
make (one) turn over in (one's) grave f. (birini) mezarında ters döndürmek
make (one) turn over in (one's) grave f. (birini) mezarında ter ter tepindirmek
(enough to make one) turn over in one's grave expr. birini mezarında ters çevirmeye yetecek kadar
(enough to make one) turn over in one's grave expr. birinin mezarında kemiklerini sızlatacak kadar
Technical
one turn lock i. tek dönmeli kilit
Cinema
one turn one picture i. tek resimli çevirim
one turn one picture i. tek tek resim alma