Geçmiş

yüksek (fiyat)

"yüksek (fiyat)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yüksek (fiyat)	steep s.

"yüksek (fiyat)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yüksek fiyat	high price i.
General
2	Genel	bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat	cap i.
3	Genel	yüksek fiyat	stiff price i.
4	Genel	(açık artırmada) yüksek fiyat vererek teklif ortamını kızıştıran kimse	puffer i.
5	Genel	(açık artırmada) yüksek fiyat vererek teklif ortamını kızıştırma	puffing i.
6	Genel	en yüksek fiyat	roof i.
7	Genel	fazla yüksek fiyat koymak	overprice f.
8	Genel	yüksek bir fiyat ödemek	pay the ultimate price f.
9	Genel	(fiyat) yüksek kalmak	overstand f.
10	Genel	satın alınamayacak kadar yüksek(fiyat)	prohibitive s.
Phrasals
11	Öbek Fiiller	yüksek fiyat teklifi vererek bir şeyin değerini yükseltmek	bid something up f.
Colloquial
12	Konuşma Dili	yüksek fiyat çekmek	stick it on f.
13	Konuşma Dili	çok yüksek (fiyat)	over the odds expr.
Idioms
14	Deyim	çok yüksek fiyat	fancy price i.
15	Deyim	en yüksek fiyat teklifi ile başlayıp aşağı doğru inen müzayede	dutch auction i.
16	Deyim	için yüksek bir fiyat ödemek	give an arm and a leg for f.
Trade/Economic
17	Ticaret/Ekonomi	yüksek miktarda kazanç/fiyat	tidy sum i.
18	Ticaret/Ekonomi	aşırı yüksek fiyat	exorbitant price i.
19	Ticaret/Ekonomi	bir menkul değerin ulaşabileceği en yüksek fiyat	resistance level i.
20	Ticaret/Ekonomi	birkaç büyük firmanın rekabeti sınırlandırmak ve yüksek fiyat uygulamak üzere bir araya gelip oluşturdukları birlik	business trust i.
21	Ticaret/Ekonomi	devletçe saptanmış en yüksek fiyat	ceiling price i.
22	Ticaret/Ekonomi	en yüksek fiyat	ceiling price i.
23	Ticaret/Ekonomi	en yüksek fiyat	top price i.
24	Ticaret/Ekonomi	en yüksek fiyat	maximum price i.
25	Ticaret/Ekonomi	en yüksek fiyat	class price i.
26	Ticaret/Ekonomi	en yüksek fiyat	ceiling i.
27	Ticaret/Ekonomi	en yüksek fiyat	highest bid i.
28	Ticaret/Ekonomi	piyasa dışı yüksek fiyat talep etme	pricing out of the market i.
29	Ticaret/Ekonomi	son 52 hafta içindeki en yüksek fiyat	52 week high i.
30	Ticaret/Ekonomi	yüksek fiyat	premium price i.
31	Ticaret/Ekonomi	yüksek fiyat	high price i.
32	Ticaret/Ekonomi	yüksek fiyat	steep price i.
33	Ticaret/Ekonomi	yüksek fiyat	overcharge i.
34	Ticaret/Ekonomi	(ihalede) en yüksek fiyat veren	highest bidder i.
35	Ticaret/Ekonomi	daha yüksek fiyat	higher rate [uk] i.
36	Ticaret/Ekonomi	yüksek fiyat	long price i.
37	Ticaret/Ekonomi	firmaların yüksek fiyatlı ürünleri düşük fiyat veren bir pazardan satın alması	paralleling i.
38	Ticaret/Ekonomi	(düşmesi zor olan) yüksek fiyat seviyesi	support i.
39	Ticaret/Ekonomi	yüksek fiyat istemek	overcharge f.
Law
40	Hukuk	yüksek fiyat	illegal price i.
Technical
41	Teknik	en yüksek fiyat	handle i.
Slang
42	Argo	kadınlar için olan hizmet ya da ürünlerde uygulanan erkeklerinkine oranla daha yüksek fiyat	pink tax i.
43	Argo	erkeklerinkiyle aynı işleve sahip ürünlerde kadınlar için üretildiğinde uygulanan yüksek fiyat	pink tax i.