Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yol etmek
"yol etmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yol etmek
go to (some place) very often
f.
"yol etmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yol inşaa etmek
build road
f.
2
Genel
yol kat etmek
cover a distance
f.
3
Genel
yol tarif etmek
give directions
f.
4
Genel
otomobil sürücüsüne harita okuyarak yol tarif etmek
navigate
f.
5
Genel
seyahat ederken yol kat etmek
get a mile
f.
6
Genel
yol kat etmek
improve
f.
7
Genel
(koruma, yol kesme, vb. için) işgal etmek
belay [obsolete]
f.
8
Genel
yol kat etmek
inroad
f.
9
Genel
kütükleri yan yana dizerek (yol) inşa etmek
corduroy
f.
10
Genel
yol yol etmek
strake
f.
Phrasals
11
Öbek Fiiller
bir araçla bir yol boyunca seyahat etmek
drive up
f.
12
Öbek Fiiller
araçla bir yol boyunca seyahat etmek
drive up
f.
13
Öbek Fiiller
canını dişine takarak yol kat etmek
forge away at (something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine) bir konuda yol göstermek/rehberlik etmek
train on (someone)
f.
15
Öbek Fiiller
(birini) yol/süreç boyunca teşvik etmek
urge (one) along
f.
16
Öbek Fiiller
birini yol/süreç boyunca teşvik etmek
urge someone along
f.
17
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek
guide someone or something across (something)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek
guide (someone or something) across
f.
Colloquial
19
Konuşma Dili
iyi yol almak/kat etmek
do nicely
f.
Idioms
20
Deyim
birine yol vermek (terk etmek)
whistle (one) down the wind
f.
21
Deyim
yalnız bir yol takip etmek
tread a solitary path
f.
22
Deyim
(bir şeyde) yol almak/kat etmek
make inroads (in/into something)
f.
23
Deyim
bir şeyde yol almak/kat etmek
make inroads into something
f.
24
Deyim
yol almak/kat etmek
make inroads into
f.
25
Deyim
yeni bir alanda yol almak/kat etmek
make inroads in/into something
f.
26
Deyim
özenle yol kat etmek
make (one's) way through
f.
27
Deyim
bir şeyde yol kat etmek
make your way in something
f.
28
Deyim
yol kat etmek
wend your way
f.
Speaking
29
Konuşma
yol parasından tasarruf etmek için eve yürüyerek gider
he walks home to save carfare
expr.
Construction
30
İnşaat
planlanan yol boyunca (otoyol, kanal, demir yolu) inşa etmek
drive
f.
Pharmaceutics
31
Eczacılık
ağır enfeksiyonlara yol açan bakterileri yok etmek için kullanılan bir antibiyotik
ertapenem
i.
Environment
32
Çevre
toprak ve su ortamındaki çevre kirliliğine yol açan maddeleri yok etmek için doğal yollarla oluşan ya da yapay olarak oluşturulan mikroorganizmaların kullanılması
bioremediation
i.
Archaic
33
Eski Kullanım
yol kat etmek
impave
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yol etmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy