Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | zayıflamış | ebbed s. |
Genel | zayıflamış | decayed s. |
Genel | zayıflamış | debilitated s. |
Genel | zayıflamış | faded s. |
Genel | zayıflamış | slimmed s. |
Genel | zayıflamış | reduced s. |
Genel | zayıflamış | enervate s. |
Genel | zayıflamış | invalid s. |
Genel | zayıflamış | shotten [dialect] s. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | zayıflamış | sere s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | çok zayıflamış | emaciated s. | ||
Genel | gıdasızlıktan zayıflamış | atrophied s. | ||
Genel | sinirleri zayıflamış | nerve-shaken s. | ||
Genel | kullanılarak zayıflamış veya zamanla madden değilmiş (kimyasal çözelti) | mellow s. | ||
Genel | zayıflamış ve hasta | broken s. | ||
Genel | (at) bacakları ve ayakları zayıflamış | groggy s. | ||
Genel | (boksör) kafasına aldığı darbelerden dolayı ayakta duramayacak hale gelip bilinci zayıflamış | groggy s. | ||
Genel | çok zayıflamış | down-and-out s. | ||
Genel | çok zayıflamış bir şekilde | emaciatedly zf. | ||
Idioms | ||||
Deyim | çok zayıflamış | (all) skin and bones s. | ||
Medical | ||||
Medikal | bağışıklığı zayıflamış kişi | person with weakened immunity i. | ||
Medikal | immünitesi zayıflamış konakçı | immunocompromised host i. | ||
Medikal | immünitesi zayıflamış | immunocompromised i. | ||
Medikal | esneyip zayıflamış doku ve kanalları fazlalıkları katlayıp dikerek germe | plication i. |